Baby Blue - Bump
Multimedya'da Baha var.
Dolunay Ünal;
Video kaydı bittiğinde duvara taraf kayıp belimi duvara yasladım ve gözlerimi kapattım. Şaşkın olduğum kadar öfkeliydim de.
Yani bana o gün çarpan kişi İsimsiz miydi? Cebimden kolyeyi alan o muydu? Kolyeyi geri alacaktıysa eğer neden bana vermişti ki?
Kafam oldukça karışmıştı. Delirecekmiş gibi hissediyordum. Bu olanlar çok ağırdı, artık dayanacak gücü bulamıyordum kendimde.
Diğer kayıtta kendi kimliğini asla açıklamayacağını söyleyip özür diliyordu, şimdiki kayıttaysa belki bir gün beni görürsün diyordu. Acaba balo olduğu gün gerçekten orada mıydı? Yoksa bu da onun bir oyunu muydu?
Yücel'in telefonumu aldığını ve benden gizli mesajlarımı okuduğunu biliyordu. Bundan adım kadar emindim ama bana bunu söylememişti. Neden? Ne yapmaya çalışıyordu?
Öfkeyle ayağa kalkıp bilgisayarı elime aldım. Tüm dosyalara, arama geçmişine ve resimlere her şeye baktım ama hiçbir şey yoktu. Bu videolar dışında bilgisayarda hiçbir şey yoktu. İçi bomboştu! Lanet olsun! Çığlık atarak bilgisayarı duvara fırlattım.
Bilgisayar dört parça halinde yere düştüğünde öfkemi tam olarak atamadığım için kırık parçaların üzerine çıkıp onları ezmeye başladım.
"Ah seni pislik! Şimdi beni izlediğini biliyorum iyi dinle beni. Benimle dalga geçebilirsin hatta beni aptal yerine de koyabilirsin ama unutma bu tek taraflı bir savaş. Korkağın tekisin kim olduğunu bilmeden seninle nasıl savaşabilirim? Sana oyununda başarılar artık ben yokum! Beni rahat bırak! Zaten yeteri kadar bela var başımda!" diye bağırmaya devam edecekken bir an duraksadım. Belki de beni dinlemiyordu? Sanırım gerçekten delirmeye başlıyordum.
Bir ümitle ceplerimi aradım. Umarım sigara bu pantolonumun cebindedir diye geçirdim içimden.
Pantolonumun cebinde tek bir dal sigaranın olduğunu görünce, hemen sigarayı cebimden aldım. Sigarayı yakıp dudaklarımın arasına yerleştirdim ve derin bir nefes aldıktan sonra yanan sigarayı bileğime bastırdım.
Kolumun sızlamasına aldırmadan biraz daha bastırdım sigarayı koluma. Sigara söndüğünde sönmüş sigarayı yere attım. Kolumun sızlaması kalbimin sızlamasından daha fazla yakamıyordu canımı.
''Neden ben? Ya neden ben? Söylesene be piç herif! Beni deli mi etmek istiyorsun! Orospu çocuğusun! Çıksana karşıma korkak!'' dizlerimin üzerine çöktüğümde gözyaşlarım ıslatıyordu yanaklarımı.
Korkuyordum, canım yanıyordu, üzgündüm, kırgındım, endişeliydim ve en önemlisi yaşamak istemiyordum bunları. Bu korkutucu bir şeydi, kimliğini bilmediğiniz birinin sizi herkesten iyi tanıması.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Görünmeyeni Anlat
Teen Fiction#Wattys2017 Büyük Buluşlar Kazananı Her gün gizli numaradan alınan mesajlar. Kimse mesajları kimin gönderdiğini bilmiyor. Tanımadığınız biri sizin hakkınızda en çok ne kadar bilgiye sahip olabilir ki? İsimsiz; Tehlikeli sularda yüzüyorsun Dolunay ve...