♧37.Güven bana♧

20.3K 1.2K 154
                                    

Eurielle - Hate Me

Emeğe saygı için yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen.

Emeğe saygı için yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Asya Yıldız;

Tam iki saat... İki saat geçmişti Yağmur'un beni dışarı çıkarıp kapıyı kilitlemesinin ardından. Akrep yelkovanı kovalarken geçen her saniye bir ıstıraptı ruhuma. Efdal'ın beni korumak için yaralanmış olması kalbimin sızlamasına neden oluyordu.

En son Mira'yı kaybettiğimde böyle canım yanmıştı. Birini kaybetme korkusunu en son o zaman bu denli derinden hissetmiştim.

Birde Dolunay vardı... Sürekli başını belaya sokup beni korkutuyordu. Kendini güçlü biriymiş gibi gösteriyordu etrafındaki insanlara, sanki canı hiç yanmıyormuş gibi, sanki kalbi hiç kırılmıyormuş gibi... Ama onu çok iyi tanıyordum canının yandığını, kalbinin kırıldığını herkesten saklayabilirdi ama benden saklayamazdı.

Tıpkı hayatın ağına takılmış bir kurban gibiydik. Kaçamıyorduk asla bilhassa kaçamaya çalıştıkça daha da çok takılıyorduk ağlara. Tutsak edilmiştik abes bir düşe. Bilakis takılmış olduğumuz bu ağlardan kaçışımız imkânsızdı.

Ne zaman kaçmaya çalışsam hayattan hep etrafımdaki insanlar zarar görüyorlardı. Tıpkı şimdi olduğu gibi...

Öyle çok korkuyordum ki Efdal'a kötü bir şey olabilecek olma olasılığından karanlık bile korkutamıyordu beni. Salonda karanlıkta üzeri cam kırıklarıyla dolu kanepede oturmuş gözlerimi bir noktaya sabitlemiştim. İçeriyi az da olsa mutfaktan gelen fersiz ışık aydınlatıyordu. Ama şu an karanlık umurumda bile değildi.

Efdal birçok kez bana yardım etmişken şimdi ben onun için hiçbir şey yapamıyordum. Her şeye karşı oldukça âciz ve biçareydim. Hayat bilhassa bize karşı olabildiğince gaddar ve ıstırap vericiydi.

Telefonumun odada yankılanan mesaj sesiyle düşüncelerimden ayrıldığımda kafamı iki yana sallayıp telefonumu elime aldım ve mesajı açtım.

Gönderen; 055326××××××
Sana bekletilmeyi sevmediğimi açıkça söylemişlerdi. Gelecek sefer bu kadar şanslı olacağını pek sanmıyorum küçük hanım. Yakında tekrar görüşmek üzere o zamana kadar hayatının tadını çıkar.

Gözlerim dehşetle iri iri açılırken korluyla pencereden dışarı baktığımda siyah bir arabanın hızla mahalleden çıktığını gördüğümde ayaklarımın bağı çözülmüştü.

Kimdi bu adam ve benden ne istiyordu?

Hem çoktan polisin burada olması gerekmiyor muydu? Hiç kimse silah seslerini duymamış mıydı yani? Eğer duyduysalar neden polisi aramamışlardı?

Odanın kapısı açılıp Yağmur dışarı çıktığında bakışlarımı dışarıdan ayırıp ona baktım hemen. Yanına doğru yürüdüğümde ''Durumu nasıl?'' diye sordum korkuyla.

Bana Görünmeyeni Anlat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin