#Wattys2017 Büyük Buluşlar Kazananı
Her gün gizli numaradan alınan mesajlar.
Kimse mesajları kimin gönderdiğini bilmiyor.
Tanımadığınız biri sizin hakkınızda en çok ne kadar bilgiye sahip olabilir ki?
İsimsiz;
Tehlikeli sularda yüzüyorsun Dolunay ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dolunay Ünal;
"Şaka yapıyorsun?" dedi Asya kaşlarını çatarak.
"Hayır, çok ciddiyim." dedim ciddi bir şekilde.
"Neler yaptığını gördün. Yapacaklarının bir sınırı yok. Bu yaptığın çok aptalca." dedi Asya öfkeyle.
"Asya onun kim olduğunu öğrenmemiz gerek. Bizimle dalga geçiyor!" dedim dişlerimin arasında.
"Dalga mı?" diye sordu Asya şaşkınlıkla "Az kalsın Yücel'i öldürüyordu."
"Onu gerçekten öldürmek isteseydi, Yücel şimdi nefes alıyor olmazdı." dedim kollarımı göğsümde birleştirerek.
"Seni gerçekten anlayamıyorum." dedi benim aksime sinirli bir ifadeyle.
"Bazı şeyleri anlayamamak en güzeli." dedim sırtımı yatağın başlığına dayayarak.
Asya'nın telefonuna mesaj gelince çantasından telefonunu alıp açtı.
"Rüzgar mesaj attı yarın görüşelim mi diyor?" dedi yerde oturup bağdaş kurarak.
"Siz görüşün ben hiç havamda değilim." dedim gözlerimi kapatarak.
"Ya Yücel görüşmeye davet edince hemen git, biz davet edince hiç havamda değilim de. Öyle olsun bakalım Dolunay hanım." dedi Asya gözlerini kısarak. Ne demek istediğini anlamıştım. Ya gidecektim, ya da tüm hafta bana trip atacaktı.
"Tamam Asya! Tamam geleceğim." dedim teslim olurcasına.
Sabah kalkıp kahvaltı ettik ve hazırlanmaya başladık.
"Bak bu nasıl?" diye sordu elindeki kırmızı kareli gömleği ve siyah pantolonu göstererek.
"Böylesi daha iyi fazla abartılı olmaya gerek yok sonuçta kafede buluşacağız." dedim saçımı topuz yaparken.
Kot pantolon üzerine de siyah kazağımı giydim. Beyaz spor ayakkabılarımı da giydikten, sonra çok hafif makyaj yaptım ve hazırdım.
Asya'da az önce gösterdiği gömleği ve pantolonu giydi. Saçını atkuyruğu yaptıktan, sonra o da benim gibi hafif makyaj yaptı.
"Gidelim mi artık?" diye sordum Asya'ya bakarak.
"Tamam, çıkalım artık." dedi Asya bej rengi montunu giyerken. Bende siyah montumu giydikten, sonra dışarı çıktım.
"Çok şükür kafe buraya çok yakın. Resmen dondum yahu." diye yakınmaya başladı Asya ellerini bir birine sürtüp ısınmaya çalışarak.
"Kar yağacağa benziyor baksana hava hem buz gibi, hem de çok aydınlık." dedim Asya'ya bakarak.
"Kışı hiç sevmiyorum." dedi Asya gözlerini kısarak.
