11. BÖLÜM

10.4K 514 47
                                    



                         KAVGA

"Ayşeee, hadi kalk, sabah namazı kılacağız, hadi Ayşe, kalk abdestini al, bak geç kalacağız"

"Abla, çok uykum var, kalkmasam?"

"Ama namaz kılmaya alışman lazım, hem bak Safiye hocam da sana dememiş mi, sabah namazına düzenli kalkarsan namaz kılma alışkanlığını çabuk kazanacağını"

"Abla yaa, sen de yeni başladın sayılır namaza, ben de senin yaşına geldiğimde başlarım ne olacak? "

" Bak böyle konuşman beni üzüyor, ben de isterdim daha erken namaz kılmaya başlamak, ama olmadı, herşeyi yeni öğrendik, hem bak Mehmet abi kıldıracak namazı, seni çok seviyor biliyorsun, seni göremezse üzülür, sen de onu üzmek istemezsin değil mi?"

" Tamam abla, kalkıyorum"

dediğinde rahatlayıvermiştim. Bu Mehmet abi sevgisi Ayşeyi yatağından kaldırıvermişti çok şükür.
Aşağıya indiğimizde herkesin bizi beklediğini gördüğümde utanıvermiş
"Özür dilerim, sizi beklettik"
dediğimde amcam
" Tamam kızım, başlayalım namaza"
demiş, hep beraber Mehmet abinin imamlığında namazımızı kılmıştık. Namazdan sonra koltuklara geçmiş, amcam ve Mehmet abimden Kur'an-ı Kerim'i dinlemiştik. Duayı bitirdiğimizde Ayşenin koltukta uyuyakaldığını farketmiştim. Bu halini gören amcam, yengem tebessüm etmişler
Amcam " Ayşeyi çıkarayım odasına" dediğinde
Mehmet abi " Ben çıkarırım baba" dedikten sonra kucaklayıvermiş, bir nefeste çıktığı merdivenlerden odamıza getirip, hemen onu yatağına yatırıvermişti. Ona öylesine sahip çıkıp seviyordu ki bazen kardeşimi kıskanıveriyordum. Ona gösterdiği müsemmaha oldukça fazlaydı.

Bana dönerek

"Ufaklık ne de güzel uyuyor. Melek gibi. Hadi bakalım, Allah rahatlık versin" demiş, odadan çıkmıştı.

*****************
Kahvaltı masasında gündem maddemiz gideceğim pastacılık kursuydu. Amcam kursa gidip gelirken şoförle gitmemi istiyor ben ise kendi başıma gidebileceğime amcamı ikna etmeye çalışıyordum. Bizi izleyen Mehmet abi

" Baba ben Zeynebi götürüp getirebilirim" dediğinde şoförle gitmeyi kabul etmediğime çoktan pişman olmuştum.

Amcam " Tamam Mehmet, sen götürürsün, işin çıktığında şoför alır"

" Merak etme baba, ben hallederim, hem bu pastacılık kursunun faziletlerinden en çok ben faydalanmayı düşünüyorum, bu yüzden benim götürmem en doğrusu, Zeynep'te bana hergün öğrendiklerinden yapar"

Yengem " Ayyy, Mehmet, İlahi"
dediğinde gülüşmeler olmuştu.

Bu arada lafa karışan Ayşe
"Ben de artık pasta yapmak istiyorum, amca bu kursa gidebilir miyim bende? Hem Mehmet abimde benim pastalarımın tadına bakmış olur" dediğinde
hepimiz gülümseyivermiştik.

Mehmet abimiz

" Ufaklık, daha sen çok küçüksün, ne acelen var erkenden mutfağa gireceksin, hem sen merak etme, senin pastalarını da yiyeceğim günler gelecek, hem biz seninle bu aralar başka şeyler yaparız, birlikte oyun oynarız, bahçeden meyve toplarız, alışveriş yaparız, sen ne istersen"

dediğinde Ayşe memnuniyetle bu teklifi kabul etmiş, pastacılıktan vazgeçmişti.

Kahvaltıdan sonra hızla hazırlanmış, erkenden vakıf binasında olmayı istemiştim. Rana'nın mutfakla arası hiç olmamasına rağmen bu kursa geliyor oluşu beni sevindiriyordu. Beraber keyifli saatler geçireceğimize adım gibi emindim.

HEPSİNDEN ACI        Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin