32. BÖLÜM

9.2K 451 77
                                    

KELİMELERE İHTİYACIMIZ YOKTU BİZİM

2 AY SONRA

Sabahleyin beni uyandıran soğuk olmuştu. Gece pencereyi açık bırakarak yattığımdan her yerim buz tutmuştu. Isınmak için yorganın altına biraz daha sokulmaya çalışmıştım. Arap saçına dönmüş yatakta yavaşça hareket etmiştim. Neden titrediğimi bir türlü anlayamıyordum. Sonra dönüp saate baktığımda şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırmıştım; neredeyse on bir olmuştu. Halbuki ezan okunduğunda çalan telefon sesiyle muhakkak uyanırdım. Büyük bir telaşla kalkıp, banyoda abdestimi almaya girmiştim. Sıcak suyu açıp, abdestimi alıp da en sonunda namaz kıldığımda rahatlamıştım.

Aşağı yengemin yanına gitmek için odamdan çıkarken yeniden titremeye başlamıştım. Kalın bir hırka daha giyip öyle inmeye karar vermiştim.

Yengemin odasından içeri girdiğimde

"Zeynep, kızım iyi misin? Rengin solmuş, gel bakayım şöyle yanıma."

Yanına gidip oturduğumda

"İyim yenge, kalkınca biraz üşüdüm, gece pencereyi açık unutmuşum."

"Kızım, niye dikkat etmiyorsunuz? Hadi sen unuttun, Mehmet niye kapatmadı pencereyi?"

Ne cevap verebilirdim ki, birbirimizden bihaber ayrı odalarda uyuduğumuzu bilse kahrolurdu yengem. En son tartışmamızdan sonra birbirimize küsmüş, ayrı odalarda uyuyorduk yine. Aradan neredeyse 2 ay geçmişti. Bir tarafım olumlu davranmamı söylese de gururlu tarafım izin vermiyordu buna.

Eliyle alnımı kontrol ederken yengem

"Zeynep, yanıyorsun sen. Hemen doktora gidiyorsun, ateşin çok yüksek, nasıl yataktan çıkabildin bu halde?"

Bir taraftan Nermin teyzeye bağırmış, bir taraftan da telefonla bir yerleri aramaya çalışıyordu.

Nermin teyzenin gelmesiyle  " Zeynebi, karşı koltuğa yatır Nermin, hırkasını da çıkar."

Telefonla konuşmaya başladığında

"Mehmet oğlum, Zeynep çok hasta, ateşi var, gel de onu hastaneye götür." dediğinde gözlerimde yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Titremelerim arttıkça artmış, yengemin söylediklerini duymaz olmuştum. Etrafımda olan biten her şey hayaldi sanki. En sonunda gözlerimi biraz dinlendirmeye karar verip uyumaya karar vermiştim.

Gözlerimi açtığımda başım Nermin teyzenin kucağında arabanın içerisindeydim.

Nermin teyze uyandığımı görünce

"Uyuma kızım, şimdi geliriz hastaneye." dedikten birkaç dakika sonra hastanenin acilinden giriş yapmıştık. Mehmet kucağına alarak beni kapıdan içeri  soktuğunda hemen sedyeye yatırılmıştım. Hemen arkasından doktorlar etrafımı sarmıştı.

Ateşim çok yüksek olduğundan hemen soyundurulmuş, hastane giysileri giydirilmişti bana. Arkasından vurulan iğneyle kendimden geçip, sıcaklığa kavuşmuştum çoktan. Sıcaklık içimde gitgide artarken tatlı bir uykuya yeniden merhaba demiştim.

Birdenbire vücudumu sarsıp ciğerlerimi dolduran, bir acıyla sarsılmıştım. Gözlerimi açtığımda yengem, amcam, Nermin teyze hepsi karşımdaydı.

Yengem bana yaklaşarak

"Nasıl hissediyorsun?"

vücudumdaki ağrıları belli etmemeye çalışarak

"İyim yenge."

"Kızım nasıl korkuttun bizi bir bilsen." derken gözlerinden yaşlar akmıştı yengemin.

HEPSİNDEN ACI        Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin