6. BÖLÜM

11.5K 506 20
                                    

                           TATİL

Amcam sömestr tatilinde hep birlikte tatile gideceğimizi söylemişti. Yengemle akşam yemeğinde uzun uzun konuşmuşlar, tatili planlamışlardı. 10 gün kalacağımızı söyleyip, bavullarımızı çok geçmeden hazırlamaya başlamamız gerektiğini söylemişlerdi. Bu tatile en çok sevinen şüphesiz Ayşeydi. Yengemden gideceğimiz yerle ilgili birçok ayrıntıyı dinledikten sonra sevincini el çırparak göstermiş, amcam ve yengem onun bu denli heyecanlanmasana sevinmişlerdi. Açıkçası ben de anlatılanlardan etkilenmiş, Antalya'yı da merak etmiştim. Yengemin yürüyememesine rağmen bizimle birlikte gelecek olması beni de Mutlu etmişti. Nermin teyze de bizimle bu yolculukta birlikte olacaktı. Tek derdim bu tatilde Ranayı özleyecek olmamdı.

Ertesi gün Ranaya
"Biz sömestr tatilinde Antalya'ya gidiyoruz, görüşemeyeceğimiz için üzgünüm, seni çok özleyeceğim"

"Yaaa, hangi otelde kalacaksınız?Beni haberdar et, ben de annemlerle konuşayım, eğer onları ikna edersem biz de geliriz, birlikte yaparız tatilimizi olur mu? Gerçi annem Ege'ye gitmek istiyordu. Ama abimi ikna edersem muhakkak geliriz Antalya'ya, annem hayatta abimin ısrarına dayanamaz, Ayyy çok heyacanlandım. Düşünsene birlikte olacağız"

"Rana, umarım anneni ikna edersin, senin de orada olman beni çok memnun eder"
demiştim.

Bir yandan da abisiyle geldiklerinde o on günün ben de nasıl  kalp çarpıntısı yapacağını düşünmüştüm.

Akşam eve döndükten sonra Rana telefonla beni aramış, ailesiyle birlikte bizim kaldığımız otelde onların da tatil yapacağını söylemişti. Telefonda uzun bir konuşma yapmış, heyecanlanmış, neler yapabileceğimiz  hakkında fikirler ileri sürmüştük. Yatsı namazını kılıp, yatağa girdiğimde düşündüklerim beni büyük bir mutluluğa sürüklemiş, gülümseyerek uykuya gözlerimi kapamıştım.

***************
Antalya'ya giderken mutlu olduğumuzdan yolculuğumuz da çok güzel geçmişti. Gelgelelim büyük bir minübüsle seyahat etmemize rağmen yolculuğun sonuna doğru yengemin ağrıları olmuş, bir müddet aracı durdurup, onun dinlenmesini sağlamış, Nermin teyze de bir ağrı kesici iğne yaptıktan sonra yola devam edebilmiştik.

Sonrasında karşılaştığımız memleket manzaralarına karşı duyduğumuz ilgi içimizdeki sıkıntıyı dağıtmış, ağrısı geçen yengemin de keyfini yerine getirmişti. Hele ki Antalya vadisini görünce keyfimiz iyice yerine gelmişti. Burası yemyeşil çayırlarıyla ve gür ağaçlarıyla oldukça güzel bir yerdi. Vadinin içinden kıvrım kıvrım yolda 20 km kadar yol gittikten sonra otele varabilmiştik. Otelin önü geniş ve ihtişamlıydı. Gelen görevlilerle karşılanmış, eşyalarımız resepsiyona taşınmıştı ki karşımda Ranayı görüvermiştim. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilememiş öylece bakakalmıştım.

" Zeynep yaa, eee bu kadar da şaşırma, benim de geleceğimi biliyordun" demiş
Yanaklarımdan hızlıca öpüvermişti.
Ardından yengemin elini öpmüş, Ayşe'yi de mıncıklayarak sevivermişti.

Daha sonra akşam yemeğinde buluşmak üzere sözleşip ayrılmıştık. Onun gidişinden sonra odalarımıza çıkıp yerleşmiştik. Yengem akşam yemeğine inemeyeceğini söyleyip, yatağına yatmıştı. Nermin teyze de onu yalnız bırakmak istemediğinden odaya birer çorba söyleyip erkenden yatmaya karar vermişlerdi. Yengem

"Can'larım çok yoruldum. Eğer dinlenmezsem ağrılarım artacak. Amcanla birlikte aşağıya iner yemek yersiniz. Zeynep, kardeşine dikkat et olur mu?"

Bu sırada çalan kapıyla amcamın yanına ilerlemiş, birlikte aşağıya inmiştik. Yemek salonuna giriş yaptığımızda gözümle Ranayı aramıştım. Onu göremeyince amcamla masaya geçmiştik. Siparişlerimizi verip beklerken
Ranayı yine karşımda buluvermiştim. Yanında annesi, babası ve abisiyle. Amcam ve babası tokalaşmışlar, hemen sohbete başlamışlardı.

HEPSİNDEN ACI        Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin