İthaf👉❤️@shenyun94
YEDİĞİM LOKMALARI SAYIYOR
Rana'nın gitmesinin ardından geldiğim odamdan uzun müddet çıkamamıştım. Nermin teyzenin çağırmasıyla öğlen yemeği için aşağıya inmiştim. Yengem evde kutlama havasında olduğundan birçok yemek yaptırmıştı. Tabağıma koydurduğu yemeklerden az da olsa yememi istiyordu. Elinden gelse elleriyle besleyecekti beni. Ömer için de ek gıda denemelerini de başlatmış durumdaydı. Sabahtan beri havuç, patates, meyveler şunlar bunlar derken yedirmediği kalmamıştı. Yengemin ellerinde topaç gibi olacaktık oğlumla.
Evlilik hayatımın en güzel yanı bebeklerim olmuştu. Ömer'imin sevgisinin yanında yavaş yavaş içimde büyüyen ikiz bebeklerimin sevgisi de oluşmaya başlamıştı. Ellerim arada bir karnıma gidiyor, onların varlıklarıyla huzur buluyordum. İkindi olup da ben acıkmadan çay faslına geçiş yaptığımızda mide fesadı geçireceğimi sanmıştım.
"Zeynep; sana ıhlamur yaptırdım. Biliyorsun çay kansızlık yapıyor."
"Yenge, ıhlamuru içerim de başka hiçbir şey yiyemem. Çok tokum."
"Kızım biraz yeseydin."
"Yok yenge, gerçekten."
"Tamam, ısrar etmiyorum. Neyse ki torunum zorlamadan verdiğimiz her şeyi yedi."
"Sahi yenge; dün biberonu zorla almıştı ağzına. Bugün itirazsız yemesine ben de şaşırdım."
"Alıştı annesi. Maşallah benim torunuma. Ona bakınca Mehmet'imin bebekliği geliyor aklıma. Ne kadar iştahlıydı. Ne versek yerdi. Ömer de onun kopyası oldu."
Oğlumun yüzüne baktığımda gerçekten Mehmet'i görüyordum. İştahı bu gidişle babasına benzeyecekti.
"Akşam da güzel bir dua edelim namazdan sonra. Başınıza bir şey gelecek diye çok korkmuştum. Adak bile adadım."
"Üzgünüm yenge; sizi bu kadar endişelendirdiğim için."
"Sen ve torunum sağ salim geldiniz ya. Gerisi önemli değil. Elbette karı koca arasında ufak anlaşmazlıklar olabilir. Önemli olan bunları sakin bir şekilde atlatmak. Benim üzüldüğüm senin benle derdini paylaşmaman. Biliyorum; ben senin kocanın annesiyim ama bir o kadar da senin annenim. Siz benim yavrularımsınız. Başınıza gelecek en ufak bir şey beni üzer."
"Biliyorum yenge. Allah razı olsun senden." dedikten sonra sarılmıştım yengeme. Annemin kokusunu unutsam da yengemin kokusu benim için anne kokusu olmuştu artık.
Ömer uyuduğunda yengemin odasında bırakıp üstümü değiştirmek için yukarı çıkmıştım. Giyinip de pencerenin önüne geldiğimde bir süre düşünmüştüm. Yapacaklarıma karar verdiğimde kararlılıkla ayağa kalkmıştım. Bu sırada içeri giren Mehmet beni gördüğünde yüzüme bakmamış, banyoya girmişti. İçeriden gelen su sesiyle banyo yaptığını anlamıştım. Beklemeye kararlı olduğumdan çıkmamıştım odadan.
Banyodan bornozuyla çıkıp da odaya geldiğinde beni görünce şaşırır gibi olmuştu. Üstünü giyinirken de tek laf etmemişti.
"Konuşmamız lazım."
"Ne oldu?"
"Bugün Rana geldi buraya."
"Niye gelmiş?"
"Bu olanlar işte, onlarla ilgili."
"Dalga mı geçti?"
"Hayır. Hepsini abisi yaptırmış, onu haber verdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEPSİNDEN ACI
SpiritualDuyduğu şeyler yutkunmasına engel oluyordu. Yeterince acı yaşamamış mıydı? Onu kaybederse ne olacaktı. Boğazı düğüm düğümdü. Gözyaşları oluk oluk akmaya başlamıştı. Gözleri karardığında düşündüğü şey bu acının hepsinden acı olduğuydu.