YIKILAN DÜNYAMUzun uzun çalan telefona bakamamıştım. Ömer'i emzirip de uyuttuğumda çalan telefon aklıma gelmişti. Arayanlara baktığımda Şeyma'nın aradığını görmüştüm. Aradığımda
"Zeynep, sonunda arayabildin."
"Kusura bakma Şeyma, Ömer'le uğraşıyordum."
"Anladım canım."
"Hayırdır Şeyma sesin telaşlı geliyor."
"Pek hayır olduğunu söyleyemeyeceğim. Son zamanlarda Mehmet'le aran nasıl?"
"İyi, ne oldu ki?"
" Zeynep; bak sana bir şeyler anlatacağım ama sakin ol lütfen."
"Herkes Mehmet abinin metresi olduğundan söz ediyor. Sekreterine ev tutmuş. Geçen gün bizim sohbetten Nur abla onu evinden çıkarken görmüş. Hem de biliyor musun? Şu ünlü alışveriş merkezinin üstünden ev kiralamış ona."
"Yok Şeyma, olamaz böyle bir şey. Ben inanmıyorum. Mehmet öyle şey yapmaz."
"Ben senin arkadaşınım Zeynep, sana duyduklarımı söylemem gerekiyordu. Artık bundan sonrası sana kalmış. Araştırır mısın, ne yaparsın bilmiyorum, söylediklerime kulak ver. Herkes bu durumu konuşuyor."
"Yapma Şeyma, ben bu duruma inanamam ki. Mehmet de Allah korkusu var, yapmaz böyle şey."
"Zeynepcim, erkekler ne kadar dindar olsalar da 4 kadına kadar yolu var diyip, imam nikahı kıyıp aldatıyorlar. Bizim çevremizde çok yaygın bu. Hele de zenginse bir erkek; peşinden koşan da çok oluyor. Ben Osmanın bu kadar üzerine düşer miydim yoksa? O yüzden aklını başına topla, bu mevzunun peşine düş."
"Tamam Şeyma, haber verdiğin için sağol."
Telefonu kapattıktan sonra içime düşen kurt beni yemeye başlamıştı. Ömer uyanıp da hazırlanmaya başladığımda yerimde duramaz hale gelmiştim. Ömer'i sıkı sıkı giydirip, üstümü değiştirdiğimde aşağı inmiştim.
Beni görünce yengem: "Zeynep hayırdır kızım nereye?"
"Yenge ben Mehmet'in iş yerine gidiyorum."
Bir anda yüzü düşen yengem "Kızım sen bir kez olsun iş yerine gitmedin Mehmet'in. Orada çok fazla erkek çalışıyor. Mehmet kızabilir, hem havada soğuk. "
"Gideceğim yenge, benden sakladığınız bir şey yok değil mi?"
"Kızım senden ne saklayacağız? Ne oldu birdenbire. Konuşalım seninle, gitme sen."
"Yenge gitmem lazım anlıyor musun? Mehmet'le konuşmam lazım."
"Tamam kızım, telefon edelim eve gelsin Mehmet. "
"Yenge ben taksiyi çağırdım bile, gelmiştir şimdi."
"Peki kızım, dikkatli ol, hava karlı."
**********************************
Şirket binasının önüne vardığımızda danışmaya gidip
"Mehmet Osmanoğlu ile görüşecektim."
"Randevunuz var mıydı?"
"Ben eşiyim."
"Buyrun hanımefendi. Mehmet beyin odası bir üst katta. Asansörle çıkabilirsiniz. Hemen asansörün karşısında Mehmet beyin sekreteri var. Sizi odaya alır. Mehmet bey şu an dışarıda."
"Tamam, teşekkür ederim."
dedikten sonra yukarı çıkmıştım. Asansörün karşısında masada oturan sekreterin yanına ulaştığımda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEPSİNDEN ACI
SpiritualDuyduğu şeyler yutkunmasına engel oluyordu. Yeterince acı yaşamamış mıydı? Onu kaybederse ne olacaktı. Boğazı düğüm düğümdü. Gözyaşları oluk oluk akmaya başlamıştı. Gözleri karardığında düşündüğü şey bu acının hepsinden acı olduğuydu.