Koşarken bir yandan silahı eski yerine koyuyor, bir yandan etrafıma bakınıp, "Ada!" diye bağırıyordum. Nereye gitmiş olabilirdi ki? Az ilerideki gölün kenarında bir karartı görünce duraksadım. Koşarak oraya gittim ve ona sarılırken az önceki koşuşuma tezat bir sakinlikle fısıldadım:
"Ada... Beni çok korkuttun."
Ada sıkıca bana sarıldı. "Çok korkuyorum... Burhan..."
"Ne oldu ona?" Gözlerine bakmayarak söylemiştim bunu.
"O..." Lafının devamını getirmesine izin vermeden sıkıca Ada'ya sarıldım ve onu iyice kendime bastırdım. "Sadece eve gidelim tamam mı?"
"Diğerleri nerede?"
"Bilmiyorum... Hadi eve bakalım." Ada'ya destek olarak eve gitmesine yardımcı oldum. Kapının önüne geldiğimde içerisi karanlık ve boş gibiydi. Ada koltuğa yıkılırcasına oturdu.
"Üst katlara bakmalı mıyım?" dedim boş bir sesle.
Ada "Umrumda değil," derken eliyle alnını tutmuştu, gözleri kapalıydı. Kafamı eğip yukarı kata çıkarken tuhaf bir ses duydum.
"Melissa sakın gitme." Cem'e sorarcasına baktım. "Cüneyt Merve'yle görüşmek istediğini söyledi. Kimseyi içeride istemiyor. Bilmiyorum korkuyorum."
"Ne diyorsun sen?" Hızlıca Cem'in kolunu ittim. Kapıyı açmaya çalıştım fakat kilitliydi.
"Hayır," diye mırıldandıktan hemen sonra hafif uzağa gittim tüm gücümle kapıyı kırmaya çalıştım. Defalarca kez omzumla vurdum, öyle ki artık orayı hissetmiyordum. Son seferde biraz daha uzağa gittim ve kapıyı kırmayı başardım. Cüneyt Merve'nin üzerine çıkmış boğazını sıkıyor bir yandan bağırıyordu:
"Şinda'ya o kolyeyi sen verdin, değil mi!?"
Merve zorlukla nefes almaya çalışırken bir yandan konuşmayı denedi. "Be-Ben..." Cüneyt'i tüm gücümle yere ittim.
"MANYAK MISIN SEN?! KIZI ÖLDÜRECEKSİN!" Sesim o kadar yüksek çıkmıştı ki Cüneyt'in oluşturduğu ölüm zinciri Merve'nin nefes alabileceği kadar genişlemişti.
"O kolyeyi o verdi biliyorum! Mutluluğumuzu kıskandı!"
"Şu anda önemli olan lanet bir kolye değil! Buradan kurtulmamız." Merve'yi yatağa kaldırıp sarıldım.
"İyisin değil mi?"
Derin bir öksürük. "Evet, sanırım..."
"Korkma ben varım." Merve'yi sol omzuma yatırmamla yüzüm buruştu. Büyük ihtimal moraracaktı. Kafasını bu sefer sağ omzuma koyduktan sonra ellerimi beline sararak kaldırdım. Cüneyt'e kötü bir bakış attıktan sonra kucağımda Merve'yle birlikte aşağı indim.
Ada gözlerimin içine baktı. "Hepimiz öleceğiz değil mi?"
"Hayır, inan bana," derken bir yandan Merve'nin saçlarını okşuyordum.
"Ben inanmak istemiyorum, kurtulmak istiyorum."
Cem lafa karıştı. "Yardım yolda tek yapmamız gereken oturup beklemek." Hepimiz birbirimize baktık. Hiçbirimizin gözlerinde kurtuluş ışığının verdiği umut yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümle 7 Gün #wattys2019
Mystery / ThrillerBir katilin hikayesine ne kadar güvenebilirsin?