Pasado

1.5K 77 5
                                    

Ada.

Üstünde oturduğum çimleri avuçlarımda hissederken gökyüzüne bakıp gülümsedim. Huzurlu hissediyordum. Sırtımı ağaca yaslamış, okulumuzun dibindeki dalgalı denizi izliyordum. Denizden gelen tuzlu koku içimi ferahlatıyordu. Normalde okulun bulunduğum kısmı hep dolu olurdu ancak yaz okulu zamanı olduğundan olsa gerek, şu an kimse yoktu. Sırtımı arkamdaki ağaca iyice yaslarken kitabımı okumaya kaldığım yerden devam ettim. Kitabımı mı okumalıyım yoksa saatlerce bu manzarayı mı izlemeliyim sorusuna hala bir cevap bulamamıştım aslında, zihnimin içerisinde haka bunu tartışıyordum kendimle. Gündüz ise yavaş yavaş karanlığı emerek yerini geceye bırakıyordu.

Akşam vakti etrafı saran serinlik yavaş yavaş iğnelerini bedenime batırmaya başlarken deniz kokusunu iyice içime çektim. Kuş cıvıltıları hala kulaklarımdaydı, hüzünlü bir melodi duyuyordum sanki. Melodi öğretmenimin ödevi olduğundan iyice anlam vermek istercesine satırları bastıra okurken hüzünlü melodi de tezat şekilde daha da yükseldi sanki.

Kendimi hikayedeki kayıp bir parça gibi hissetmeye başlarken şaşkınlıkla derin bir nefes aldım. Kendimi olayların içinde hissediyordum, bir kitap yalnızca olayların bir parçası gibi hissettiğinizde gerçek hazzı verirdi. Dağılan dikkatimin ardından üzerimdeki bakışları hissetsem de bozuntuya vermedim. Sonunda birileri buraya gelmişti demek.

Yazın ek ders almanın en güzel yanı bu ağaca yaslanarak kitap okumak ve yalnızken birkaç saat de olsa buranın tadını çıkarabilmekti. Okulun en popüler yerlerinden birinde bu kadar yalnız kalabilmiş olmam bile nucizeydi. Kendimi somut bir huzurla çevrelenmiş gibi hissediyordum.

"Ne okuyorsun?"

Adım sesleri giderek yaklaştı ve yanımda durdu. Kafamı kaldırıp yana doğru çevirerek gelen çocuğa baktım. Daha önce gördüğümü hatırlamıyordum, koyu ve parlak mavi gözleri vardı. "Kendimi tanıtmayı unuttum... Ben Burhan." Elini bana doğru uzattı. "Burası genelde pek boş olmaz, fırsat bulunca gelip manzaranın tadını çıkarmak istedim."

Gülümsedim ve hafifçe yana kaydığımda yere çökerek yanıma oturmasını izledim. Biraz daha burada tek başıma kitap okumayı tercih ederdim ancak ders saatime on beş dakikadan az kalmıştı zaten. "Ada ben de," dedim. "Deniz kokusu ile dersten önce zihnimi açıyorum."

Gözlerime baktı. "Adın çok güzelmiş." Ardından elimdeki kitabı süzdü. İstemsizce daha önce okuduğuyla alakalı bir yalan söylecek mi diye merak ettim ancak sadece konusunu sormayı tercih etti.

Derin bir nefes aldım. "İki aşık hakkında." Daha baskıya çıkmamış bu kitabın gerçek konusundansa benim için geri planda olan yönünü paylaşabilirdim.

"Hmm..." Güldü. "Klişe."

"Konusu belki," dedim gözlerine bakarak. Ardından kastettiğim iki aşıktansa, aralarındaki duyguyu çözemediğim diğer çiftten bahsettim. "Ama çocuğun aşık olduğu kızın yaşaması için kendini feda etmesi... Kızın intihara meyilli olmasına rağmen sevdiği için yaşaması ve yazarın dili hoşuma gitti. Ayrıca okumak zorundayım çünkü çok sevdiğim bir öğretmenimin bana ödevi." Kafasını kaldırıp göğe baktı. "Birisi için canımı verebileceğimi... Daha doğrusu birini o kadar sevebileceğimi sanmıyorum." Sesi keskindi ve net çıkıyordu.

Gözlerimi uzağa diktim. "Peki ya ailen?" Kısık bir kahakaha sesi duydum. Başımı yavaşça yana çevirdiğimde az önce benim yaptığım gibi bilinmeyen bir yere baktığını gördüm. Gözlerinde bir yeri arıyormuş gibi bir ifade vardı. Kayıptı. "Annem çoktan yaptı... Babamsa beni fazla takmıyor, bu yüzden yapacağını sanmam."

Derin bir nefesi ciğerlerime doldurdum. "Özür dilerim, kaybını bilmiyordum."

Bana döndü ve gözlerimin içine baktı. "Bu yüzden tanışmadık mı zaten?"
Ayağa kalktığımda uzun uzun bana baktı. "Ders zamanı, gelmiyor musun?" diye mırıldandım hafifçe.

"Manzaranın tadını biraz daha çıkartmak istiyorum."

Gitmek istemiyordum. Sormaya devam ettim. "Dersin yok mu?"

Yine uzağa, bilinmeyene bakıyordu. Bakışları denizde kaybolmuştu. "Dediğim gibi."

"Pekala." Kafamı eğip yana doğru hafifçe sallayarak uzaklaşırken arkamdan seslendi. "Tanıştığımıza memnun oldum Ada. Sonra tekrar görüşürüz!"

Ölümle 7 Gün #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin