Merve'yi yatağına yatırdıktan sonra üstünü iyice örttüm. Merve gözlerini hafifçe açıp bana baktı. "Sen melek misin?"
"Öyle tanımlamak istersen tabii ki."
Merve'nin saçını hafifçe okşadıktan yanına yattım."Bana kurtulacağımızı söyle Melissa. Lütfen..."
"Sana söz verdim hatırlasana. Sakın korkma."
"Beni koruyacaksın değil mi?"
"Evet... Sonuna kadar." Tam gözlerine bakıyordum. Camsı gözleri hiç olmadığı kadar şeffaftı, içini okuyabiliyordum. Teşekkür eder gibi bakıyordu. Yavaşça gözlerini kapattı. Uyuduğunu düşündüğüm zaman sessizce kalkıp odama doğru yürüdüm. Beynim Merve'nin titrek sesini, "Sen melek misin?" deyişini bozuk bir plak gibi tekrar tekrar gözlerimin önüne getiriyordu.
Şeytanda bir melekti, değil mi?
İçeri girip yatağıma yattım. Tüm vücudumu ele geçiren uykuya yenik düşmek üzereyken saçlarımda bir el hissettim. Sonra da yanımda bir sıcaklık. Gözlerimi aralayarak güzel kokunun sahibine baktım. "Merve?"
"Herkes ölürken orada uyuyamazdım. Korkuyorum..."
"Oh... Pekala. Burada uyuyabilirsin."
"Cem aşağıda karanlıkta oturuyor."
"Otursun."
"Yatanın o olmasını bekliyormuşsun gibi geldi, ondan belirttim." Dik dik bana bakıyordu. Uzanıp Merve'nin yanağını okşadım.
"Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi?"
Kekeledi. "E-Evet." Heyecanlanması hoşuma gitmişti. Burnunu öpecekken vazgeçip geri çekildim. "O zaman uyuyalım hadi. Sen bunları düşünme."
Merve bana sarılarak uyuduğunda gözlerim kenardaki saate ilişti. Gözlerim karanlığa alıştığı için kolaylıkla görebiliyordum, üçü geçmişti. Zihnim tekrardan uykuyu kucaklayıp gözlerimin kapanmasını sağlarken kalbim bana meydan okur gibi daha hızlı atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümle 7 Gün #wattys2019
Mystery / ThrillerBir katilin hikayesine ne kadar güvenebilirsin?