8 ﻬe

2.2K 98 7
                                    

Eve sekerek geldim. Herkes salonda oturuyordu. Endişe elle tutabileceğim kadar büyümüştü ve korku kokusunu alabileceğim kadar somuttu.
"Sonunda," dedi Ada ortalıktaki kötü duyguları defetmek istercesine.

Merve koşarak boynuma sarıldı. "Beni çok korkuttun! Neredeydin?"

Gülümsedim. "Sabahleyin yürüyüşe çıktım." Aleyna kızardı.

"Şey... Seni kilitli odada sandık ve kapıyı kırdım," dedi Burhan çekingen bir sesle.

Sessizlik.

"Sorun değil." Sesim yorgun ve acı dolu çıkmıştı bu yüzden silkindim.

"Orası..." Merve gözlerimin içine bakıyordu.

"Ben yukarı çıkıyorum." Keskin bir tonla söylediklerimi vurgulamıştım. Yavaşça yukarı kata çıktım, kapı kırıktı. Bütün çekmeceleri ve odanın her bir köşesini karıştırdım. Sonunda aradığımı bulmuştum. Derin bir nefes alıp Ayla'nın anahtarı ve Beyza'nın günlüğüne sarıldım. Onları odama götürüp çantama koyduktan sonra aşağı inerken salondan gelen konuşmalara da kulak misafiri olmuştum.

"Üç yıl önce kardeşleri öldükten sonra dedesi o odayı çalışma odası yaptı. Belki de kapıyı hiç kırmamalıydık ama ona bir şey olması ihtimali bile canımı yakarken, o odada olduğunu sandığım sürece kapıyı kırmadan rahatlayamazdım." Sesinde derin bir üzüntü vardı ama pişmanlık yoktu.

Sessizlik. Belki beş, belki yirmi dakika sonra Şinda'nın sesi bir bıçak gibi sessizliği yardı. "Hadi ama öğle oldu Cüneyt. Bugün bir işimiz var zaten, gitmeliyiz. Hem burada eşyalarımız da yok." Şinda'nın sesi sıkkındı. Hepsinin ne hissettiğini, ne düşündüğünü anlayabiliyordum çünkü hepsinin sesi duyguluydu. En büyük sorunumuz buydu işte: duygulu olmak. Duygularımız biri kolayca ele veriyordu.

Salona girdikten sonra camdan Şinda'nın Cüneyt'i kolundan çekiştirip arabaya bindirdiğini gördüm. "Cem gelmiyor musun?" diye bağırdı Cüneyt.

"Hayır ben burada kalacağım." Cüneyt başını sallayarak arabayı çalıştırmaya çalıştı. Yüzüm ifadesizdi, devamını umursamadan arkamı döndüm ve Merve'nin yanına oturdum.

"Neden bu şey çalışmıyor?" Şinda'nın sesi rahatlıkla duyuluyordu, üstelik şaşkınlık ve öfke ile iyice yükselmişti.

"Benzin kalmamış." Yüzümü onlara çevirdim, bu kötü tesadüfe üzülmüş gibi. Şinda yüzünü ekşitip Cüneyt'e eliyle inmesini işaret etti. Cüneyt'le birlikte arabadan inerek yanımıza geldi.

Ölümle 7 Gün #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin