Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte gözlerimi açtığımda odaya aniden giren Ada ile göz göze geldim. Yatağa oturup Merve ile bana baktı. Gözlerindeki tuhaf ışığı görmemek için kör olmak gerekiyordu. Merve irkilerek göz kapaklarını açtı ve Ada'ya baktı. "Ada?"
"Aşağıya gelmelisiniz." Sesindeki heyecan ve umut karışımı tınıyla birlikte iyice dikleştim.
"Pekala ama bu heyecanın nedeni ne?"
"Umut."
Şaşkınca ona baktım. "Umut mu?"
Merve gözlerini ikimizin üstünde gezdirdi sonra aniden Ada'ya bakmaya karar vermiş olacak ki bir daha bana bakmadı. "Dün gece Burhan'ı bulmak üzere ormana gitmiştin... Eğer istersen bize anlatabilirsin Ada."
Ada'nın heyecanlı sesi kulaklarımı doldurdu. "İnanabiliyor musunuz? Onu bulduğumda üzerinde kelebekler vardı... Orada öylece uzanıyordu."
Merve parmaklarıyla uğraşıyordu. "İstemezsen anlatma..." Ada umursamadan devam etti:
"Tıpkı tanıştığımız yaz gecesi gibiydi... Gözleri kapalı uyuyordu. Üzerinde kelebekler... Melek gibiydi Melissa." Sözlerini bitirmek üzereyken eğdiği başını kaldırarak gözlerimin içine baktı.
Yanıt vermeden, "Aşağıya mı insek," diye mırıldandım. Hepimiz yataktan kalktık, aşağıya indik. Cem Cüneyt'e sarılmıştı.
"Neler oluyor?" Merve olanları anlamak için onlara doğru bir adım attı.
Cem sevinçle bize döndü. "YAŞIYOR!"
"Ne?" Dik dik Cem'e baktım. Merve beni ittirip onlara doğru birkaç adım daha attı.
"Aman Allah'ım!" Merve geri dönerek bana sıkıca sarıldığında gözlerimi bu sefer Cüneyt'e diktim. Bacağı sarılı orada yatıyordu, gözleri hafif açıktı. Ona ilerledim.
"Daha iyisin ya?"
"Bacağımı hissedemiyorum."
Omuz silktim. "Bunları düşünme."
"Keşke... Keşke ölseydim Melissa."
"Onu mu özledin?"
Ada Cüneyt'in sırtını sıvazladı. "Biz yanındayız."
"Bu korkmama engel değil, Ada..."
Her şey çok hızlı gelişiyordu. Nefesimi tuttum. Sadece bir dakika oturup düşünmeye ihtiyacım vardı belki de... Herkes küçük kutlamasını yaparken orada oturup uzun uzun düşündüm. Aklımda paslı zincirlerini zihnime geçirmiş o soru vardı.Kırık kalbimi mi, yoksa bozuk zihnimi mi dinlemeliydim? Eğer bu zincirden kurtulmazsam hastalık bana bulaşarak cevap hakkımı ve yaşamımı elimden alacaktı.
Gözlerimi herkesin yüzünde gezdirirken mutlu havanın dağıldığını fark ettim. Buna Cem sebep olmuştu.
"Peki buradan nasıl kurtulacağız?"Merve boğuk bir sesle konuştu. "Uçakların dikkatini çeksek olamaz mı?"
Ada'nın gözleri parladı. "Uçakların dikkati neyle çekilir?"
"Ateş," diye yanıtladı Cüneyt. Ada kahraman bir eda ile Cüneyt'e eğildi. "O kadar büyük bir ateş yakalım ki, bizi fark etsinler. Ama bir sorun var," diyerek bana döndü. "Burada yakmakta kullanabileceğimiz benzin tarzında bir şeyler var mı?"
Ellerimle alnımı ovuşturdum ve ters bir ses ile söylendim. "Olsaydı burada olmazdık Ada." Odada bir ileri bir geri gidiyordu, aniden durdu ve üst kata çıkmaya başladı.
"Ne yapmayı planlıyorsun?" diye bağırdım arkasından.
"Bütün yakabileceğimiz eşyaları dışarı, kara çıkarın bir şansımız daha var."
"Benzin yok dedim sana!"
Durdu ve gözlerimin en derinine baktı. "Benim benzinden daha iyi bir fikrim var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümle 7 Gün #wattys2019
Misterio / SuspensoBir katilin hikayesine ne kadar güvenebilirsin?