SVT/14

20.6K 679 70
                                    


Kapıda duran annemi görür görmez kucağına atladım ve kokusunu içime çeke çeke sarıldım.

"Ayy inanamıyorum.hoşgeldin annecim " diyip annemi içeriye aldım.

"Hoşbuldum yavrum. Ne güzel evin var senin böyle" dedi annem koltuğa otururken.

"Sen evi nasıl buldun?" dedim

"Dün konum atmışsın bana kızım." Dedi annem.benim yaptıklarımdan bile haberim yoktu resmen. Hatırlamıyordum öyle bir şey yaptığımı.

"Tamam annecim.aç mısın yemek yapmıştım hazırlayayım." dedim anneme

"Yok kızım sağol gelirken bir şeyler yedim. Sen sadede gel. Geç otur şuraya anlat bakalım "dedi

Anneme her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattım. İş için olduğunu, çalışma bitince ayrılacağımı, hem benim hem de onun işinin görüleceğini ve Toprak'ın benim mesleğimden haberdar olmadığından bahsettim. Annem benim hakkımda biraz şok geçirse de sonrasında abimle babamı arayıp 1 haftaya kadar buraya gelmelerini istedi. Telefonda ne konuştular bilmiyorum ama annemin yüz ifadesine bakılırsa pek iyi şeyler olmayacak gibi duruyor.

"senden korkulur Ömür. Sakın kaş yapayım derken göz çıkarma. Asla ve asla da bu adama tutulma." dedi. Ah annecim ben professiyonelim unuttun mu?

"Anne iş önce gelir" dedim ve emin olması için gülümsedim.

Annem sessiz kalmayı tercih ederek telefonuyla oynamaya başladı ben de annemin valizini alarak odama çıkarttım ve müziği açıp kıyafetleri kendi dolabıma yerleştirmeye başladım.

"Ömürrr kuzum dışarıya çıkalım gezdir bana buraları." Dedi annem aşağıdan bağırarak.

"Tamam giyinip geliyorum." Dedim merdivenin ordan bağırarak.

Telefonumu elime alıp Toprak'a mesaj attım.

Kime= TOPRAK

' Annem geldi . Şimdi ona buraları gezdireceğim istersen sen de gel. Hem nezaketen de tanışmış olursunuz. Annem durumları biliyor merak etme ağzı sıkıdır.'

Yazdım ve dolabımı açtım. Dolabımın önüne oturup bağdaş kurdum ve ne giysem diye bakmaya başladım. En sonunda güzel bir kombin yapınca giymeye başladm. Ardından makyaj masama oturup sade bir makyaj yaptım ve kalktım.telefonumu elime alıp mesaj gelmiş mi diye baktım. Gelmişti. Mesajı hemen açıp okumaya başladım.

kimden: TOPRAK

'Hemen geliyorum bebeğiimm'

Yok artık ama bu ne şov böyle. Kendinde mi acaba bu adam? Ahlaksız şey. Ah bir bilsen kim olduğumu var yaa ben sana neler yapacağımı biliyordum. Dua et sen dua.

Zil çalınca ayağımdaki topuklu botlarla kapıya koşmaya başladım. Tecrübeliyiz abi.

"Kim geldi kızım" dedi annem ben kapıyı açarken. Kapıda duran Toprak'ı kenara çekilip içeriye aldım. Annem kapıya doğru bakınca Toprak'ı gördü ve

" Bu kim?" dedi

"Toprak " dedim.

Toprak yanımdan geçip annemin yanına doğru giderken ben de hareketlerini analiz ediyordum. Aslında sevimli bir şeye benziyordu. Beraber yaşanılırdı ama konuşmazsa tabi. Belki de o da benim için böyle düşünüyordur ama banane istediğini düşünebilir. Çok da umrumda sayılmaz. Toprak ve annem tanışma faslını bitirdiklerinde ben de oturduğum yerden kalktım ve birlikte Toprak'ın arabasına binip merkeze yol almaya başladık. Arabanın içinde sadece radyodan gelen güzel bir müzik sesi vardı ( seksendört/ hangimiz)

Şarkı çok hoşuma gittiği için telefonumu açıp şarkıyı indirdim.

Merkeze gelince Toprak arabayı durdurdu ve bizi bir lokantaya soktu. Güzelce Mardin'e özgü yemeklerden sipariş verdikten sonra anneme buraları ve kendini övmeye devam etti.

"Annecim kendim diye demiyorum ama çok iyi bir insanımdır. Buranın her karış toprağının bana ait olmasına rağmen herkese eşit davranırım kimseyi ayırmam." dedi bana çarpık gülüşlerinden birini yollarken.

Kesin yine aklına bir şeyler gelmişti çünkü bu gülüş o gülüştü. Yemekler gelince yemeğe başladık bir yandan da sohbete katılıyordum. Annem Toprak'a

"Toprak'cım bana yanımızda ailen yokken anne demek zorunda değilsin. Zatn her şeyi biliyorum yani benim için ayıp vs. olmaz. Bu arada ailen Ömür için alışveriş yapmış. Yarın çıkıp biz de sana yapalım adet yerini bulsun." Dedi annem bana bakarak.
"Tamam efendim gelirim" dedi toprak. Hakkını yemeyeyim şimdi büyüklerine saygılı biriymiş.

Anneme etrafı gezdirdik. Güzel bulduğu hediyeliklerden ablamla abime ve eşlerine aldı. Çocukları da ihmal etmedi. Onların hepsini çok özlemiştim. Burnumda tütüyordu ikiside.

Eve geldiğimizde direk kenimi odama attım. Diğer odayı da anneme hazırlamıştım. Üstümü çıkarmadan yatağa girdim ve derin uykuya daldım.

Elimin altında hissettiğim sert bir şeyle gözlerimi açtım. Karanlık olduğu için sadece silüet görüyordum.biraz daha yaklaşınca bunun Toprak olduğunu anladım. Beni kollarıyla iyice sarıp

"Birdaha bir hanımağaya yakışacak biçimde giyin dilemma." Dedi.

"Şimdi kıpırdama da rahat bir uyku çekeyim. Günlerdir uyuduğum yok."dedi

" Ne münasebet canım? Git kendi evinde kendi yatağında uyu. Sözleşmeyi hatırlatırım yani sen şimdiden böyleysen daha neler yani."

"Bitti mi?"

" Söyleyeceklerim bu kadar."

" Sadece bu gecelik rica ederiyorum." dedi

" Yüz bulmak yok ama ve bana yaklaşmayacaksın. kenarda uyuyacaksın. Bir de kapıyı kilitledin mi?"

" Hallettim." dedi ve yatağın diğer ucuna kıvrılıp uyudu.

Burnuma dolan muhteşem kiraz kokusuyla yatakta kımıldandım ama tam kımıldayamıyordum çünkü bir şey beni sarmalamıştı.

"Galiba kokumu sevdin dilemma" dedi gözleri kapalı gülümserken.

Aklıma gelen şeyle yataktan fırlayıp hemen Toprağın üzerine atladım. Toprağın bacaklarına oturup onu dürtüklemeye başladım.

"Toprak kalk senin eve dış kapıdan girmen gerek annem seni burda ve yatağımda görürse ne der." Dedim ve toprağı yataktan itmeye başladım. Ah salak kafam. Adamın bacağına oturduğum için onunla birlikte ben de yere düştüm. Altta kaldığım için toprakla dip dibeydik. Bu olay benim açımdan berbat Toprak için güzel bir şeydi galiba çünkü bana yaklaşmaya başlamıştı. Gözlerimi kapatıp onu ittirmeye çalıştımama o ani hareket yapıp burnumu öptü. Ardından üstümden kalkıp camdan çıktı. Yüksek olmadığı için kolayca inebildi. Ben de üzerime bir şeyler giyip aşağıya indim. Annem kahvaltıyı hazırlamış magazini açmış keyifle kahvaltı yapıyordu. Ah keşke ben de bu kadar keyifli olabilsem diye geçirdim içimden. Ben de annemin yanına oturup kahvaltımı yapmaya başladım.

Masayı toplarken kapı çaldı. Annem

"Ben açarım" diyince benim de işime geldi. Kılımı kıpırdatmadım.

Çarşıya gelmiştik ve dükkanları geziyorduk. Ben niye geldim ki sanki. Annem hoşuna giden şeyleri alınca alışveriş bitmişti. Bana ne alındıysa Toprak'a onlardan alınmıştı. Sanırım artık evlenmeye hazırdık. Sahte oyunumuza herkesi inandıracaktık. Ya sonsuza kadar olacaktık ya da bir müddet olacaktık. Duygularımız bizi ele verecekti belki de. Her şeyi zaman gösterecekti.

SAVCI VE TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin