SAVCI VE TÖRE

SVT/39

Uyandığımda sabah erken bir vakit olduğunun düşünmüştüm fakat telefonum beni bu konuda yanılttı. Saat öğlen 1 di. Ben bugün büro bakacaktım bir de. Ne kafasız kızım ya insan alarm falan kurar. Ben bu kafayla nasıl hukuk kazanmışım acaba.

Üzerime rahat bir şeyler giyip kendimi dışarıya attım. Kahvaltı yapmaya vaktim olmadığı için karşıdaki fırından bir şeyler alıp arabama bindim. Konum olarak nerelere bakacağımı düşünmemiştim ama beni ferahlatacak bir yer olmalıydı. İşim benim için önemliydi çünkü. Davaları özlemiştim. İnsanlarla uğraşmak hoşuma gidiyordu. Zor da olsa hoştu benim için.

Telefonumun zil sesi ile gözümü yoldan ayırıp ekrana baktım. Toprak beyimiz arıyordu.

'Aloooo'

' ne yapıyorsun hayatım?'

'ofis bakmaya çıktım sen ne yapıyorsun?'

'şirketteyim işler bitti de bir arayayım dedim.'

'gel istersen hayatım beraber bakarız hem benim için daha iyi olur'

'tamam sen bir yere otur bana da konum at'

'tamam canımm. Görüşürüz'

'görüşürüz'

Nereye geçsem ne yapsam diye düşünürken samimi bir mekan buldum ve içeriye girdim. İçeceğimi söyleyip Toprak'a konum attım. Onu beklerken de nasıl bir yer olsun diye düşünüyordum. Ayriyetten de eşyaları düşüneyim derken kafayı yiyordum ki Toprak geldi.

- merhaba hayatım.

-naber güzelim.

-pek iyi değilim çünkü kafamda türlü türlü şeyler var. Dizaynı nasıl olacak, konumu nerede olacak, nasıl bir yer olacak vs vs

- Hayatım benim gayrimenkul danışmanımla mı görüşsek acaba. O bize güzel bir yer bulabilir.

-Olur mu dersin?

- Tabi canım neden olmasın yani.

- Tamam o zaman sen ara bi bakalım.

Aradan yarım saat geçti ve malum kişi geldi. Ben bu kadını ilk defa görüyordum. Sarışın,yeşil gözlü,uzun boylu pek hoş bir kadındı. Kıskanmadım değil ama profesyonel bir şekilde çalışıyorduk ve bu bana yakışmazdı. kendimi toparlayıp kadının anlattığı yerlere pür dikkat kesildim. Şişlide bir yerden bahsetmişti ve benim hoşuma gitmişti. Görmeyi teklif ettim. Kadını kendi arabama aldım ve yola çıktık. Ne kadar profesyonel çalışsak da söz konusu kocamdı.

Bahsedilen yer 2 katlı ve çok hoş bir yerdi. Burada güzel bir düzen kurabilirdim. Tek sıkıntım tek katlı bir yer için eşya zor düşünürken burası için nasıl eşya bulup ayarlayacaktım. Renk uyumları vs beni şimdiden boğmaya başlamıştı. Eşya bakacak halim kalmadığı için Selin hanımla orada vedalaşıp Toprak ile eve geldik.

-Aşkım bugün yemekleri beraber yapalım mı? Dışarıdan söylemek istemiyorum.

-Evet hanımefendi marifetli ellerimden ne yemek çıkmasını istersiniz.

-Şuan canım etli bir şeyler ve yanına pilav istiyor.

-Sanırım benim de. sen masayı kur salatayı yap ben de yemekleri yapayım.

-Tamam Toprak usta.

Bu adamın düşünceli hallerine bayılıyordum. Bazen içime sokasım geliyordu onu ama bazen yani. aşkımız ne kadar tesadüf ve bazı saçmalıklarla başlamış olsa da onu gerçekten seviyordum ve benim için yaratılmıştı.

Yemeklerimizi yedikten sonra kahve yaptım içerken biraz sohbet ettik.

-Selin hanımın da maşallahı var.

-Bana kıskandım deme Ömür. Bi sana bak bi ona bak. Ben senin için dünyayı yakarım.

He babam he diyordum içimden. Toprak'a ise sadece gülümsedim.

Sabah eşya bakmaya gideceğim içim erkenden yattık.