SVT/26

13.7K 500 13
                                    

... Ağzım O şeklini aldı. Kutudan çıkan yüzük beni şaşırtmıştı. Kime almıştı bilmem ama kağıt üstünde de olsa benimle evliydi ve böyle bir şey yaparsa saygısızlık olurdu. Dava bile açardım.

Düşünceler beynimi kemirirken uyuyamazdım. Sabaha kadar balkonda oturup abur cubur yedim ve düşüncelere daldım. Arkadan sıcak bir el boynuma dokununca ürktüm ve geri yaslandım. Toprak'a resmen yapışmıştım.

" korkma dilemma, benim" dedi. Doğruldum ve  kafamı olumluca sallayıp etrafa bakmaya devam ettim.

" Neden sabaha kadar oturdun?" diye sordu

TOPRAK'TAN

"Neden sabaha kadar oturdun? " diye sordum. Bütün gece onu izlemiştim. Neden böyleydi? Sabaha kadar oturmuş ve abur cubur yiyip bir şeyler düşünmüştü.

"Kendimi artık anlayamıyorum"  dedi. Ilk defa kendini bana açıyordu. Onu pür dikkat dinlemeye başladım.

" Bak seninle açık konuşayım. Başka birini seviyorsan ayrılalım ve sevdiğin kadınla birlikte ol ama benimle ne kadar sahte de olsa evliyken başkasıyla  birlikte olmazsın. Bana karşı biraz saygılı olmalısın. Sana hukuki yollarla dava açmak istemem o kadar yaşanmış şeyimiz var ." dedi ve derin bir nefes aldı. Çok konuşmuştu.

"başkasını sevdiğimi nereden çıkarttın?" dedim ve ekledim.

" gel konuşmamıza içeride uzanarak devam edelim. Hayır yanlış anlama ısın diye uzanarak dedim" dedim

İçeriye geçip uzandık ve konuşmamıza devam ettik.

" yüzükten anladım başkasını sevdiğini"

" anladım" dedim 

"Söylediklerimde ciddiyim ailene yapacak bir açıklama buluruz." Beni bu kadar mı önemsemiyordu? bunları söylerken içi acımamış mıydı? gerçekten bana karşı bir şeyler hissetmiyor muydu?

" sorun değil" dedim.

ÖMÜR'DEN

Belli ki başkasındaydı kalbi. Dediklerimde gerçekten çok haklıydım. Zorla tutmuyordum kimseyi. Zaten ortada artık bir araştırma dahi kalmamıştı. Ben de o da kendi yolumuza bakardık.

Birkaç öğündür yemek yemiyordum. Canım hiçbir şey istemiyordu. Toprak ne kadar ısrar etse de yiyemiyordum. Ayriyetten ateşim çıkmaya başlamıştı sabaha kadar balkonda oturduğum için böyle olmuştu sanırım. Kendime hiç dikkat etmiyordum. Annem olsa bana bakardı ne güzel.

" ah dilemma sen tam bir çatlaksın " dedi. Ters Ters ona bakıp yüzümü yatağa gömdüm. 

 " sabaha kadar balkonda oturulur mu? Güzelimm" Kafamı yataktan kaldırıp gözlerimi ona diktim. Zaten hastaydım onunla inatlaşacak halim dahi yoktu.

"Nee!?" dedi. Ona cevap vermeden Kafamı iki yastığın arasına koydum.


Gözlerimi aralarken bir yandan da doğrulmaya çalışıyordum. Oda boştu. Bunun rahatlığıyla televizyon izleyecektim ki kapı çaldı. Ahh ne şans ama.

Kapıyı açar açmaz,

" Toprak Bey bunları yemeniz için gönderdi." diyen çocuğa baktım. Biraz düzelmiştim ve   acıkmıştım. Çocuğun içeriye girmesine izin verdim.

Koltuğa oturup televizyonu açtım. Çocuk yiyecekleri önümdeki masaya bırakıp gitti. Yavaş Yavaş yerken Toprak geldi.

" akşama hazırlan da dışarıya çıkıp gezelim." dedi. Kafamı olumlu sallayıp televizyon izlemeye ve yemek yemeye devam ettim. Ne kadar hasta olsam da gezmeme engel değildi. zaten biraz olsun düzelmiştim.

Toprak çoktan gitmişti ve ben koltuğa resmen yapışmıştım. Saate bakınca 5 olduğunu gördüm. Hızlıca banyoya girdim. Ilık bir duş alıp aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı kurutup düzleştirdim. Gözlerime koyu bir makyaj yaptım. Dudağıma ise toprak tonunda rujumu sürdüm.

Bornozla odaya geçtim ve giyeceğim kıyafeti düşünmeye başladım. Nasıl bir şey giymeliydim?  Ağır?  Orta?  Spor?
En sonunda bir şeylere karar verebilmiştim. 

Üzerimi giyinip aynanın karşısına geçtim. Mavi bir ceket elbise giymiştim, ayakkabı olarak da siyah stiletto tercih ettim. Gayet hoş gözüküyordum. Hazırdım. Tek eksik Toprak'tı. Onu beklerken dolaptan içecek aldım ve koltuğa oturdum. Bir yandan içeceğimi içiyor bir yandan da telefonumla oynuyordum. Belli bir süre geçtikten sonra Toprak içeriye girdi. Takımının içinde muhteşem bir erkek gibi gözüküyordu. 

"Hadi canım çıkalım"

"Nereye gidiyoruz?" dedim.

"öğrenirsin" dedi ve yürümeye başladı ben de onu takip etmeye. 

Otelden çıkıp arabaya bindik. Nereye gittiğimizi merak ediyorum açıkçası.

Araba durduğunda etrafa dikkatlice baktım. Deniz kenarına gelmiştik. Toprak arabaya yaslanınca ben de çıktım ve yanına gittim. ona bakıp ne olduğunu anlamaya çalışırken

" Bir șeyler anlatacağım ve beni bölmeden dinleyeceksin Tamam mı?" dedi.

Tamam anlamında kafamı salladım. Eğer dediğini yapmazsam devamını getirmezdi. Ben de merak ederdim. Huyunu öğrenmiştim artık.

" Seni ilk gördüğüm zamanı hatırladım da, çok alakasızdın Mardin için. Alakasız ama mükemmel. Uzun bir zamandan sonra ilk defa bir kadına bu kadar uzun süre bakabildim. Sana bakınca kendimi görür oldum. Seni her gördüğümde gönlüm bahar bahçeye dönüşür oldu. Her geçen gün yüreğin de yüzün de  güzelleșmekten usanmıyor. Ben her geçen gün sana çekiliyorum. Sende bir mıknatıs var sanki. Kontrolsüzce sana çekiliyorum. Benim için sigara gibisin bağımlılık yaptın. Seni kimseyle paylașmak istemiyorum. Hep benim ol bende kal istiyorum ve eğer senin bir parçan olmam gerekseydi, göz yaşların olurdum. Kalbinden gelip, gözlerinde doğmak, yanaklarında yaşamak ve dudaklarında ölmek için. Gerçekten benim gelinim olur musun?" cümlesini bitirmesiyle etrafımızı yüzlerce insanın sardığını ve bizi alkışladığını gördüm. bir yandan da  havai fişekler patlıyordu. Arkamdan gelen bir kadın elime çiçek buketi tutuşturdu ve yandan parlayan şeyle Toprak'a döndüm.

"Benimle gerçekten evlenir misin dilemma?" 

Şaşkınlıktan dilim tutulmuştu ve ben ne diyeceğimi  gerçekten bilmiyordum. Duygularım birbirine girmişti.

"En çokta Gelinlik yakıșmıștı sana. O beyazların içinde adeta bir meleğe dönmüștün. Beni kendine nasıl bağladın bilmiyorum ama iyi ki seni seviyorum. Bazen umursamaz șerefsizin teki gibi olabilirim ama benim gözüm de kulağım da sende. Can çekișiyorum resmen seni öpmemek için. Ulan diyorum benim lan o diyorum öp gitsin ama sonra kendimi çekiyorum. Ya benden giderse diye. Korkuyorum güzelim. Daha her șey yeniyken bitmesinden Korkuyorum. En büyük Korkum sensin birtanem. Uzun lafın kısası dilemma emrine amadeyim."

" Bu huysuzla bir ömür geçirir misin Dilemma? "

"...

SAVCI VE TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin