SVT/31

11.3K 354 8
                                    

Derin ve karmaşık duygular içerisinde geçen gecenin sabahına bel ağrısıyla uyanmak ayrı bir ironiydi.
'Hayır hayır olmaz yaa bugün değil.'  iç sesim haklıydı. Hemen lavaboya koştum. Tam da tahmin ettiğim gibi regl kâbusu gelmiş ve çatmıştı.

Üzerimdeki elbiseyi makinaya atıp duşa girdim. Ilık su iyi geliyordu. Vücudum gevşiyordu. Bir yandan şarkı mırıldanıyor bir yandan da kendimi köpüklüyordum.  Uzun süre duşta geçmişti sanırım. Bornozumu giyip banyodan çıktım. Ben tam odaya girecekken Toprak odadan çıkıyordu. Koştum ve ardımdan kapıyı kilitledim.

" Ömür aç kapıyı hayatım. Manzara hoştu " dedi ve güldü.

" Toprak! Ben seni manzara yapacağım şimdi bak." Dedim ve dolabı açtım. Zaten karnım ağrıyordu.

Işlerimi hallettikten  sonra odadan çıktım. Hasta olduğum için midem bulanıyordu. Mutfaktan gelen kokular da bulantıma davetiye çıkarıyor ve kat kat bulantım artıyordu.

Mutfağa geçtim ve balkon kapısını açtım. 

" Ne oldu hatun rengin atmış"

"Midem bulanıyor Toprak." Dedim ve bardağa su doldurup oturdum.

" Bu kadar erken olamaz herhalde demi." Dedi Toprak ve bana baktı.

"Saçmalama Toprak regl oldum ondan."

"Ağrın var mı? Varsa söyle hastaneye gideriz" dedi ve beni sarmaladı. Alnımdan öpüp sofraya bardakları koydu.

"Yok canım. Yani şuanlık "

Güzelce kahvaltı yaptıktan sonra oturma odasına geçtik. Televizyonu açıp karşısına kurulduk ve güzel bir kanal bulma çabalarına girdik.

"Toprak senin işlerin ne olacak?"

"Yeni bir şirket açacağım burada "

"Ne üzerine?"

" inşaat üzerine birtanem"

"Ne zamana?"

"1 aya kalmaz. Sen beni bırak da asıl kendine bak sen ne yapacaksın?"

" Güzel soru soruyorsun da hayatım ben de bilmiyorum ne yapacağımı. Büyük ihtimalle bir süre daha devam etmeye çalışırım olmazsa Avukatlığa dönerim. Yani şeye bağlı bana ve devlete yapılan ihaneti kaldırabilmeme. Büyük ihtimalle de kaldıramayacağım." dedim. Çok haklıydım yine.

Toprak'ın göğsüne yaslanmıştım ve dizi izliyorduk. Saatin kaç olduğundan haberim dahi yoktu. Atıştırmalık bir şeyler almak için mutfağa gittim. Tepsiye abur cuburları doldurdum ve oturduğumuz odaya gittim. Döndüğümde Toprak bana bakıp kaş göz işareti yapıyordu. Yine ne diyordu acaba.

"Hayırdır? " dedim.

"Koltuğa bak aşkım " dedi.

Koltuğa bakmamla banyoya koşmam bir olmuştu. Regl olduğumu unutmuştum ve koltuğa bulaşmıştı. Üzerimi değiştirip içeriye gittim. Elime ıslak mendil aldım ve koltuğu silmeye başladım.

"yardım edeyim mi?" 

" Hayır Toprak kendi yaptığım şeyleri ben hallederim." dedim ve işime devam ettim.

"Orayı temizleyince üzerine rahat bir şeyler giy de yürüyüşe çıkalım." dedi.

"Olur" dedim.

10 dakika sonra koltuğu tamamen temizlemiştim ve odaya gittim. Ben odaya girdiğimde Toprak'da hazırlanmış odadan çıkıyordu.

Ben de hazır olduğumda dışarıya çıktık. Hava çok güzel olduğu için sahile inmeye karar verdik. Sitenin Biraz ilerisindeki markete girip sepeti doldurduk. Çardaklara oturacak ve yiyip içecektik.

Sahile doğru yürürken Toprak'a yaşlanmışım. Beni kollarının altındaki güvenli yere almıştı. Yavaş yavaş ilerliyorduk. 

Boş çardak bulup oturduk. Ben poşettekileri çıkartıp masaya diziyordum. Toprak ise sigara içiyordu.

"Yardım etsen bir tarafların eksilir."

"Evet eksilir" diyip 32 diş gülümsedi. "İçtikten sonra yardım ederim hayatım."

"Tamam" dedim ve işime devam ettim.

sigarası bitince yanıma geldi ve işleri hızlandırdık. Masa hazır olduğunda oturduk ve atıştırmaya başladık. Kahkalarla birbirimize bir şeyler anlatıyorduk. Gülmek ona yakışıyordu. Uzun bir süre gözümün önündekine kör olmuştum. Belki de o adım atmasaydı uzun bir süre daha böyle devam edecekti. 

"İyi ki varsın" dedim. Artık yelkenler tamamen suya inmişti. Zamanı da gelmişti.

"İyi ki sen" dedi ve alnımı öptü. Birbirimizi tamamlıyorduk.

Saat gece 3 sularında oturduğumuz yerden kalktık ve eve doğru yol aldık. Yer gök hep aşk kokuyordu...


SAVCI VE TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin