Bölüm_17_

1.4K 223 94
                                    

  Yeni bölüm ile
merhabalar
Keyifli okumalar
📖📖📖

". Bitmek bilmeyen bir hüzün denizinde yüzüyorum. Hıçkırık şimşekleri çakıyor sinemde. Neredesin güzel gözlüm.? Neredesin umut ışığım.?  Neredesin huzur kaynağım?"

Arda nağmeler diziyordu gözyaşı eşliğinde , umutsuz, kapalı bir kutu içinde hem kanat çırpıyor hemde kendine  eşlik eden yağmurla ilerliyordu .
Hala Anjeli nin yaptığını mantığına sığdıramıyordu. Acaba Anjeli yı tek bırakmakla iyi mi yaptı kötü mü?  Ondan bile emin değil di.

Şuan tek emin olduğu nokta ;
SEra'yi bulması  gerekiyordu. Kimsenin onu incitmesine ne olursa olsun asla izin vermeyecek ve onu bırakmayacaktı. Bu sefer kimseyi  dinlemeyecekti.

Ormanın karanlığındaki can sıkıcılık, yağmurun sisli bulutlar gibi perde çekişi ve gözleri kamaştırmasi işi zorluyordu. Garuda olması gözlerinin keskin olmasını gerektiriyordu lakin bu hava hiç yardımcı olmuyor aksine gözünü bulanıklaştırmıştı.

"AH.. "

Sağa sola bakındı siyah duvarların yansıması gibi olan  sis perdesi dağılıyordu sanki.

" AH "

Arda ses duyduğuna emindi evet evet birinin sesi gelmişti.
Bu ince tiz narin sesi tanıyordu. Yüreğinin tek sahibine aitti.
Yerdeki ağacın üzerine yavaşça tünedi. 

Tekrar duymayı bekledi içinden :
''lütfen kalbimden kalbine sesleniyorum sera sen ol sen ol"

İçsel konuşma bir defasında olmuştu karşılık almıştı, şimdide işe yarayabilirdi. Karşılık gelmesini bekledi. Üç kez tekrar etti.
"yardım et! yardım et! yardım et! "
Sanırım canı yanıyordu Berikanın. Genç adam elini kalbine götürdü. Ah dedikçe  inledi sanki yüreği. Bu kadar acıyor olması onun olduğuna işaretti.
Bir yandan derin bir oh çekmişti sevdiği insandı bu. Diğer taraftan canının acıyor olması kahretmişti.

Başka birisi ile zihinsel konuşma yapamazdı. Bu onların kalp bağlıydı aşk'larının armağanıdır. Yinede tereddüt ediyordu genç adam
"umarım karanlık güçlerin işi değildir"  dedi içinden.

Durun bir saniye ama, ama oda ne? Minik Fısıltılar duyuyordu  bu hiç iyiye işaret değildi.
Hafif kulağını kabartı. Korktuğu başına gelmişti. Sevdiği kadını bulmadan o şeytan yine çıka gelmişti. Ne bekliyordu ki onun ormanı! onun kuralları! onun casuslar!.

"Ah minik beyaz cadı. Annenden daha güçlü ve  asi çıktın.  Ama benim ormanımda benim kurallarım geçerli. Bir saattir aynı yerden geçmekten yorulmadın mı? Tökezledigin yerden seni izlemek mükemmeldi canını acıtmak harikaydı ! Hahahahaha "
İğrenç kulak tırmalayan sesi yankı yapmıştı ormanda.  Ne kadar vahşi biri olduğunu gösteriyordu.

Arda gözlerini kıstı görüntüyü netleştirdi.
Durun bir dakika bu LARA / sağında ANJELİ / solunda / ATIL.. Arda hayret dolu izliyordu. Bu kadarda olmazdı. Kendi kızının iyiliği için ölümlü anılan kadın. Şimdi Karanlıklar Cadısınin sağ koluydu..

Lara devam ediyordu;
'' Zavalli küçük şey seni. Annen yıllardır öldü sanıyordun değil mi?  Yo Yo dur baştan anlatayım. Evvel zaman içinde karanlıklar tellalci iken, aydınlıklar çırak iken. Bir aşık  kadın varmış. Adamın fani olması onu makamından etmiş. Mutluluk dolu evliliğini kimse onaylamamış. Neden mi? Çünkü insan ırkı her zaman  herşeyden daha onat ve güçlü bir iradeye sahip olduğu için. Güçten güç doğar değer. İki güç birleşince devasa umut ederler. Ama bilmiyorki insanla bir güçlu kişi birleşirse (parmağı ile berikayi işaret ederek)  sonuç senin gibi en devasa zirveye çıkıyor. Tecrübeydin sonra herşeyin katı kuralı oldun. Neyse ne ah hikayeme devam edeyim ;
anne dediğin merhamet timsali kadın  sonraa ölü takliti yapmış. Gelmiş makamının alınması için kızının güçlerini öne sürmüş.(işaret ve baş parmağını birleştirip)  işte burada küçük bir ayrıntı var ben bunu söylemicem işte.
Gel zaman git zaman. Bilindiği gibi sevgiler yitip gitmiş. Bu sefer iyiler değil kötüler hüküm sürmüş. "

Duygusal GüÇ..  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin