SONSUZ KARANLIK!
Yada
SONSUZ AYDINLIK!
Her şeyin kaderi bir kıza bağlıydı.
Berika devasa bir güce sahiptir. Gücünün kontrolünü sağlayamamaktadir.
Duygu, heyecan, korku ve bazı basınç noktaları ve duygular gücünü tetiklemektedir..
Ailesi ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nedensiz ve cevapsız sorular neden beynini meşgul ederki insanın? Cevabı negatif olsada almak ister yanıtını. Peki hayat neden her zaman oyun oynar bize? Tüm şartlar altında siyah_beyaz, İyi_kötü, yukarı_aşağı, sağ_sol neden hep iki seçenek vardı ki önümüzde ? Orta halli bir yaşam olamazmiydi yüreklerde. Mutluluk ve hüznün derecesi eşit olsa hak geçmese mesela. Ama işte koşullar ve yaşamlar. Yine nedensiz sorulmuş ve cevabı alınamayan sorular. Ne kadar ince kesersek keselim hep iki yüzü yokmudur herşeyin.!
Büyük enerjisini adeta şatonun etrafına dağıtmıştı Berika. Hayatı ile oynanması onu bu kadar üzmemisti . Ama söz konusu Berra minik masum kardeşi olunca herşeyi yerle bir etmeye hazırdı. Olmaz ona zarar kimse veremezdi. Buna asla müsaade etmezdi.
İçsel haykırışları ile iyice kendinden geçmişti. Arda'nın ikazları işe yaramıyor, kendine hakim olamıyordu. "Yardım et" çığlığı yükseliyordu ama onun ani çıkışına şaşıran etraftaki kişiler bile yerinden oynayamıyordu.
Hıçkırık, öfke, hırs, sinir had safhaya çıkmış iliklerine kadar bunu hissediyordu. İşte o an beklenmedik bir manzara ile karşı karşıya kaldı genç kız.
Berra, yigeni olarak bildiği Tuna'nın kucağında karşısında dikiliyordu. "evet kardeşimi tutsak aldılar. İşkence ettiler. Haline bak ölü gibi kucakta gelmiş. " gördüğü görüntü onu yıkmıştı. Belki bir şey yaparım umudu ile hızla ilerledi miniğine sarılması gerekiyordu. Vücudundaki eşsiz enerji buna müsaade etmiyordu. O esnada Arda dayanamayıp kendini tehlikeye atarak Berika'nın önüne geçti iki eli ile ellerini tuttu. Sımsıkı tutuyordu genç adam. Acı çekiyordu, hemde çok şiddetli, vücudu kasılmaya başlamıştı artık. Zorla yüzünü yüzüne yaklaştırdı ve ismini fısıldadı;
"SERA YÜREĞİN" Dedi genç adam. Gözlerini sabitledi gözüne, dudaklarına minik bir buse kondurdu , saniyelikti bu öpücük . Sonrası Arda için yoktu,genc adam şiddetli gücün etkisine dayanamıştı, sert bir şekilde yere yığıldı.
Berika olayın şokunu yaşarken, vücudundaki tüm dalgalanmanin gittiğini fark etmemiş, eski haline dönmüştü. Hemen yere eğildi Arda'nın kalbini dinledi ses çıkmıyordu.
O esnada etrafına toplanan kişileri görmemişti bile. "yüreğim demek sır bu. Yüreğim ne isterse o olacak" ARDA'nin önünde durdu, onu sürt üstü yatırıp, soğukkanlılıkla İki eli ile vücuduna dokundu. Herkes ona bakıyordu. Kimsenin görmesini istemiyordu. Rica etti ;
"ARDA yi odasına taşırmısıniz" keskin ve soğuktu sesi. Biraz kırgın biraz üzgün biraz duygusal.
Arda odaya taşındıktan sonra kimsenin orada kalmasını istemedi . Baş başaydı artık. Yatağın göğsü hizasında boş olan kısmına oturdu. Zindanda yaşadıkları aklına geldi. Onu kayıp etme korkusu yakıyordu ruhunu. En derinleri.
