SONSUZ KARANLIK!
Yada
SONSUZ AYDINLIK!
Her şeyin kaderi bir kıza bağlıydı.
Berika devasa bir güce sahiptir. Gücünün kontrolünü sağlayamamaktadir.
Duygu, heyecan, korku ve bazı basınç noktaları ve duygular gücünü tetiklemektedir..
Ailesi ve...
YENİ BÖLÜM İLE MERHABALAR CANLARIM KISA OLAN BÖLÜMÜ TELAFİ İÇİN Sürprizlerle Erkenden GELDİM Beğenmeniz dileğimle Seviliyorsunuz.. ❤❤
Keyifli okumalar 📓
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Menfaat dünyası değil mi! Herkes iyi kötü rolleri bırakıp, maddi yöndeki yükselişine odaklanmış. İyilik, bir nebze heyecan için kötülüğe başvurmuş, kötülük ise kanında olan tüm esareti, iyilere kusmamaya hazırlanmıştı.
Bu döngü farklılık yaratmaya çalışan klişe insanların odak noktasındaki örümcek ağı gibiydi. İyilikle olmazsa kötülükle elde ederiz kanunu getirmişlerdi. Tina yaşanan tüm olayları tartıyordu. Şuan hissettikleri tamda buydu aydınlık taraf karanlığa boyun eğmeye hazırlanıyordu. Tek çıkış noktalari ise Berika idi.
Onur bey asla kızlarına kıyamaz ve asla onları tek başına kapıdan çıkartmazdı. Değerliydi kızları pırlanta dan daha çok hemde. Hesaplarına göre Ömer bey ile ilk tanışma anında yenilen yemekte içeceğine güçlü bir kara büyü katılmıştı. Bunun tesiri yavaş yavaş işliyor, içinden çıkması zor hal alıyordu Onur beyin . Bazen dengesiz tavırlarının nedenini bu açılıyordu. Berika'nın ormana gitmek zorunda olmadığını bildiği halde özenle onu ikna etmiş, Onur karşı çıkması gerektiğini bildiği halde, buna olumlu yanıt vermişti. Nim ise kötüler tarafına geçince işler büyümüş Berika büyük bir kargaşada yanlız kalmıştı.
Anjelinin ölü taklidi yapması yersiz değildi. Uzaktan kontrolü sağlıyor herşeyi hesaplıyordu. Gelecek tehlikeyi engelliyordu. Ama artık kimliği açığa çıktığı için durumun kontrolünü almalıydı . Kafası karışmıştı genç kızın şuan tek düşündüğü Tuna Anjeli Berika Berra hepsinin sağ salim burada olmalarıydı.
Yardım taşlarından hiç bir sinyal alamıyordu. Saniye içinde dönüş yapanlar şimdi hiç tepki vermiyordu . Korktuğu gibi olmamasını diliyor bir tarafı ise korku içinde titriyordu. Yoksa bu savaşta bir elin beş parmağını geçmeyecek sayıdalardı .
Yaslandığı sandalyeden boş boş ufku seyir edip düşüncelerle kıvranıyordu Tina. Öyle ki arkasında duran kişiden bile habersizdi. Zaten şifacı olduğu için savunma gücü yoktu silah eğitimi dışında.
"Neden bu kadar dalgınsın?"
Sorusu ile gelen buz gibi sesle irkildi. Başını çevirip, çevirmeme konusunda kararsızdı. O ürkütücü siyaha dönmüş gözleri görmek istemiyordu.
"Sana diyorum Tina neden bu kadar dalgınsın? Berika Berra nerede onları göremiyorum. Gözümün önünde kalın demiştim. "
Tina şaşkınca arkasını döndü. Onur bey eskisi gibiydi. Büyünun etkisindeydi, yatıyordu. Bu bu gerçek mi? Diye düşündü.
