**Jimin**

1.9K 102 17
                                    

"Çocuklar, ben çıkıyorum. Uğramam gereken bir yer var." Diyerek kapıya adımlarsın.

"Hey! Nereye?"

Arkanı dönüp,

"Kitap alacağım Namjoon." Diyerek tekrar kapıya yöneldin.

"Peki, görüşürüz. " cevap vermedin ve kapıyı kapatıp merdivenleri indin.

Uzun sokakta adımlarken burnuna taze çekilmiş kahve kokusu dolar. Yavaşça sola doğru dönersin ve kahveci dükkanını görürsün.

..

"Merhaba, sade kahve alabilir miyim?"

"Tabii, başka birşey? "

"Uh? Hayır." Deyip gülümsersin.

Kahve bardağnı eline alıp ücretini verirsin.

"Ah!bayan bir dakika!"

Yavaşça kasaya doğru tekrar yürürsün.

"Evet?"

"Bunlar ay kurabiyeleri, yeni. Size tatmanız amaçlı vereyim ve fikrinizi ilerleyen günde alsam?"

"Ben tatlı sevmem. Bayım."

"Fark ettim. Bunlar tatlı değiller ama kahveyle iyi gideceğine eminim. Bir müşterim de tatlı sevmiyor ama hergün alıyor. Deneseniz? Huh?" Gülümseyerek paketi aldın ve elin çantana gitti.

"Uh? Lütfen müessemizden." Deyip gülümsedi genç adam. Gülümseyerek karşılık verdin,

"Teşekkürler."

...

Kitapçıya girip raflardaki kitapları incelemeye başladın. Kitap kokusu seni mayıştırırken biraz daha iç tarafa yürüyerek kitapların arasına karıştın.

Botların zemine tok bir ses bırakırken seninkinden daha hafif bir ses daha duyuldu.

Bir adım attın, ve bir adım attı.

İki adım attın ve iki adım attı.

Adım atmadın, atmadı.

Hafif bir korku dalgası vücudunda dolaşırken bir kaç adım geri çıktın. Ve tekrar adım sesleri duyuldu.

Kulak kabartarak etrafı dinlerken aniden yere düşen kitap ile yerinde sıçradın. Ve derin bir nefes verdin.

Tam zamanında ani bir ses ne ironi.

Kitaba yaklaşıp eline aldın ve sayfarını çevirdin.

Bomboş bir kitaptı ismi bile yoktu.

Sayfaları hızla geçerken içinden bir not yere düştü alıp okumaya başladın,

"Ay kurabiyeleri almışsın kokusunu alabiliyorum benim için yapabilir misin? Seni çok özledim... "

"Huh? Bu da ne!?"

Notu alıp kitabı boşluk bulduğun yere sıkıştırdın.

Hızlı adımlarla kitapçıdan uzaklaşmaya başladın.

Bu kim? Beni nereden tanıyor? Ay kurabiyesi aldığı mı nasıl? Ah! Kimdi bu ve senden ne istiyordu?

Dalgınlıkla attığın adımda başını sert birşeye çarptın. Başını kaldırmaya gelmeden ağzına getirilen bir bez ve gerisi açık uçuk bir uçurum...

...

Gözlerin hafifçe açılmaya başlarken pelte pelte olan beynin bir anda kendine geldi ve olanları hatırladın.

Etrafına hızla bakarken buranın bir ev dairesi olduğunu gördün.

Ayağa kalkıp sarsak adımlar atarak kapıya ulaştın.

Kilitli değildi.

Uzun koridorun her iki tarafına baktığında ışık süzmesi gözlerine takıldı.

Elin başında, koridorun sonuna doğru ilerlemeye başladın.

Merdivenler görüş açına girdiğinde bütün salonda gözler önüne serildi.

Geniş koltukta oturan geniş omuzlu sarı saçlı bir adam ayak seslerini duyup başını merdivenlere çevirdi.

Ayaklanarak yanına geldiğinde şaşkınlık bedenini sararken,

"Merhaba, ben Yoongi. İyi misin? Şey... ben ona haber vereyim bekle."

Ona? İyi miyim? Cidden? Neden hareket etmiyorum? diye kendine söylendin.

"(Adın)? Neden orada dikiliyorsun?"

"Sen? Beni kaçırdın? Ne hakla?!"

Yanına hızla koşarak gelip belinden seni kendine sabitledi. Ve dudaklarına yapıştı.

"Çünkü, sana aşığım..."

Medyaya öldüm... EE nasıl olmuş?
Oruç başıma mı,vurdu?

with, BTS İmagine!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin