Saatlerce beklemenin ardından daha da artan heyecanın kapı zilinin çalmasıyla arşlara yükselirken,
Ayaklanıp uzun koridoru aştın ve kapıyı açtın.
Heyecanla gözlerin büyürken paketi aldın ve gerekli yere imzanı attıktan sonra koşarak odaya geçtin.
Paketi, özenmeden ve yırtarak açtığında ellerinin arasında iki tane bol salaş çift kazağı duruyordu.
Kargonun geldiğine bu kadar sevinir miydi bir insan?
Adeta yağmur dansı yaparken,
Saate baktın ve (Bi'asın)'ın geleceği saatin yaklaştığını gördün.
Tişortünü üzerinde düzeltip mutfağa geçtin ve harika yemekler hazırladın
Masaya koyduğun son tabağın masadaki sesi duyulurken yanında zil sesi de harmanlanmıştı.
Koşarak kapıya ulaştın,
"Hoşgeldin hayatım.."
"Hoşbuldum.."
Dudaklarına uzanıp ufak bir öpücük bırakıp geri çekildi.
Birlikte mutfağa geçip yemekleri yedikten sonra odaya geçip kazakları gösterdin.
Beğendiğini belli eden bakışlar arasında kazağı üzerine geçirdin.
"Nasıl olmuş? Hadi sende seninkini giyin."
Aniden yanına yaklaşıp kazağını eteklerini kaldırıp kafasını içeri soktu ve yakasından çıkardı.
"Bence bu ikimizede yeter.. "
Diyerek dudaklarına yapıştı.
İstekleriniz varsa alayım çünkü aklıma bir şey gelmiyor. Kurgu da istediğiniz ufak bir bölümü de yazın cebal! Belki ze yarın karne hediyesi veririm? ^_^
