Depresyonun en âlâsını yaşarken çikolataların bitmişti ve cipsinde öyle dışarı çıkıp alışveriş yapmaya karar verdin.
...
Elindeki poşetler o kadar ağırdı ki taşıyamıyordun. Ne olur ne olmaz diye almıştın hepsini.
Cips, çikolata, krakerler, çerezler, baharatlı çubuklar, kekler, donutlar...
Yolun köşesine çekilip durdun kolların biraz dinlendikten sonra yola koyuldun .
Apartmandan içeri girip asonsöre bindin. Daire katına ulaştığında kalçanla kapıyı açıp çantaları çıkardın. O sırada kapının önüne çöken arkadasın ama senin oppan olan (Bi'asın ) gördün.
Sen; Burada ne işin var?
(Bi'asın); Ah! Geldin merak etmiştim hiç görünmüyorsun. Aramalarına ve mesajlarıma da öyle... endişelendim.
Sen; Buradayım, haber vermediğim için sorry. Biraz depresyondayım.
(Bi'asın); Anlıyorum. Gideyim o zaman. Diyerek ayaklandı gitmesini istemiyordun. Ama ev berbattı uyuşukluk yapıp.
Sen; Ev biraz dağınık kusura bakma içeri gelsene. Dedin anahtarı çevirirken. O da kabul etti içeri girdiniz.
(Bi'asın); Söylemek gerekirse fazla koyu renkler seçilmiş bende birazdan depresyona girebilirim. Sen odana geç ben buraları hallederim.
Zorla da olsa seni ikna ettiğinde o da na geçtin. Uyumak için hazırlandın.
1saat sonra.
Gözlerini yavaşça aralayıp uyandın. Odadan çıkıp salona geldiğinde içerinin tertemiz olduğunu gördün. Bundan rahatsız olmuştun çünkü, senin evinde temizlik yapması huzursuz ediyordu ama varlığı bunu bastırıyordu. Üzerini düzeltip koltuğa oturdun.
(Bi'asın); Uyandın demek... al bakalım.
Diyerek elinde cips dolu tabağı sana uzattı. Arkasından çıkardığı çikolata da buna eklendi. Elinden alıp yemeye başladın o ise sırıtarak yanına oturdu ve tabağı elinden aldı.
Sen kafanı ona çevirdiğinde burnunu senin burnuna dokundurup geri çekildi. Midende ki kelebeklere lanetler savurup arkana yaslandın. Ama savaşmaya karar verdin.
(Bi'asın) elindeki tabağa uzanmaya çalıştın o ise geri çekti sen daha çok ilerledin o ise geri çekti.
Savaşın bilincinden sıyrıldığında, üstünde yatıyor olduğunu fark ettin. Tam geri çekilecekken seni belinden tutup sabitledi tabağı ise masaya koydu.
(Bi'asın); Böyle çok daha iyi sanırım bende depresyondayım...
Dedi sende başını kaldırıp ona baktın hızlıca dudaklarını öpüp geri çekildi.
(Bi'asın); Bu arkadaşlık fazla uzadı. Senden hoşlanıyorum şans ver lütfen...
Sen; Peki, tamam.
(Bi'asın); Bak seni üzmeyeceğim. Ne! Sen tamam mı dedin?
Basınla onayladın onu. O ise çoktan sana sarılıyordu.
