Big Hit'in uzun ve gürültülü koridorunda adımlarken, her odadan ayrı bir şarkı yükseliyordu.
Sen ise belge işlerine bakan bir çalışan olarak elinde yeni yapmış olduğun kahvenin dumanı tüterken odana adımladın.
Ferah ve aydınlık odada masana geçip oturacağın sırada dosyayı mutfakta unuttuğunu fark edip hızla odadan çıkar ve koridoru tekrar arşınlarsın.
Kapıların yanından geçerken aniden açılan kapı ile yerinde zıplarken,
"Korkuttum mu kusura bakmayın..." diyerek bir elini ensesine utançla atan Jimin seni karşılar.
"Sorun değil Jimin-sshi." diyerek onu teselli eder ve arkanı dönüp yürümek için adım atarsın.
Atamazsın.
Bu adımın havada asılı kalırken kolundan tutan Jimin'e bakar ve yavaşça geriye gelirsin.
Hala kolunu bırakmamıştır.
"Şey... diyecektim ki bu akşam bir yemek verilecek herkes bir bayanla geliyor, acaba mü-"
"Tabii neden olmasın. Akşam sekizde beni al."
"P-peki."
Gülümseyerek yanından ayrılır ve işlerini halledersin.
...
Yorgun bir şekilde eve gelip hızla duşa girersin. Kıyafetlerini ve diğer şeyleri duş alırken kararlaştırırsın.
Hazırlandıktan sonra haber vermek için telefonu eline alırsın ama büyük bir hayal kırıklığı seni karşılar.
Telefon numarası?
Bu sırada dışarıdan bir korna sesi duyar ve balkona çıktığında ise,
Jimin, arabaya yaslanmış bir şekilde seni beklemektedir.
Gülümseyip içeri girer çantanı da aldıktan sonra evi terk edersin.
Jimin, gülümseyerek sana bakarken içinin eridiğini hissedersin.
Kollarını göğsünün üzerinde topladığı için kasılan kasları üzerine yapışan gömlekten neredeyse fırlamak üzere.
"Çok hoş görünüyorsun (adın)."
"Teşekkür ederim Jimin-sshi."
"Bence, saygı ifadesini kaldırmalısın."
"Peki Jimin-ss. Jimin. "
...
Arabada yaptığınız yolculukta kimse konuşmazken bunu sen bozdun,
"Jimin, benim bölümümde olan birkaç kişi ile konuştum bana bu yemekten haberleri olmadığı söylediler. "
Gözleri aniden büyüyen Jimin, bunu beklemiyordu anlaşılan.
"Ahah! Bu,sadece bizim için ben bir bayan olarak seni davet ettim."
"Ah! Pardon. Teşekkür ederim, bu davetin için. "
"Bir şey değil. "
...
Arabadan indiniz ve Jimin anahtarları görevli beye verdikten sonra içeriye girdiniz.
Kimse yoktu.
"Neden burada kimse yok Jimin? " arkanı döndüğünde,
BTS grubunun elinde bir yazı pankartı vardı.
Benimle çıkar mısın?
Jimin elinde ki papatya tacıyla yanına geldi.
"Benimle çıkar mısın (adın)?"
"Evet!" Diyerek gülümsedin ve Jimin papatya tacını başına yerleştirdi,
"Artık bu papatya benim ve benden başka kimse koklayamaz." diyerek saçları derince kokladı ve sıkıca sarıldı.
Bu bölümü düzenlemiştim çok güzel betimlemelerim vardı. Yanlışlıkla sildim. Üzgünüm...
