Fazlasıyla Jimin ve Suga isteği var ne yapacağımı şaşırdım. Kiminkini yayınlayacağımı da şaşırdım. Neyse umarım sizin isteklerinizi layıkıyla yapabiliyordur. İyi okumalar.
Bu bölümü her bölüme mesaj atıp ama istek istemeyen okuyucuma ithaf ediyorum.
ilayda_CB iyi okumalar.
Güneşli havanın aksine içinde kötü bir his vardı. Ve senin bu hislerin hiçbir zaman yanılmamıştı. Olası tehlikelere karşı dikkatle etrafı süzerken kahvenden bir yudum aldın ve köşeyi döndün.
Aniden çarptığın siyahlar içindeki ultra yakışıklıdan özür dileyecektin ki, bu kişinin Yoongi olduğunu gördün. Ve ağır bir suçluluk duygusu çöktü üzerine..
"Yoongi? Çok özür dilerim."
"Sorun değil. Sen iyi misin?"
Bu iyimserliğini kaybetmemesi ne güzel dedin içinden.
"Ben iyiyim üzerime dökülmedi."
"Neyse kahve fazla sıcak değilmiş. Ama bu demek olmuyor ki geçip gideceksin."
Ah işte bende diyordum ki ne zaman bir şey isteyecek?
"Söyle. "
"Akşama birisiyle tanışacağız hazırlanmak için eve git ama sakın! Rahat şeyler giyme , çok önemli bir görüşme."
"Tamam."
Ama ne yaptıracağına nasıl bu kadar karar vermişti. Hem ona çarptığımda yürümüyordu, harekette etmiyordu.
Sanki,
"Hadi gelin ve bana çarpın."
der gibiydi.
...
Üzerini giyinmiş, makyajını yapmıştın. Herşey tamamdı.
Çantanıda koluna taktın, o sırada telefonun çaldı.
"Efendim Yoongi?"
"Hazır mısın? Diye soracaktım ama fark ettim ki yanından ayrılalı bir buçuk saat olmuş. Bu yüzden sorumu değiştiriyorum, kıyafetlerini.seçtin mi?" Dedi bir çırpıda bu çocuktan hoşlanıyordun. Ama seni diğer kızlarla bir tutması üzmüştü.
"Ben diğerleri gibi ikon olmaya falan çalışmıyorum. Ayrıca ben dakik bir insanımdır."
"Beni şaşırttın (adın). Aşağıdayım gel."
"Tamam."
İyi de Yoongi evini nereden biliyordu?
...
Evin kapısını kilitleyip bahçeki kapıdan da çıktın.
Siyah bir range rover gözler önüne serilirken, Kapıya yaslanmış kollarını göğsünde toplamış Yoongi de göründü.
"Selam (adın )."
"Selam Yoongi."
...
Araba harekete geçerken aklına kazınan soruyu sordun.
"Evimi nereden biliyorsun? "
"Nereye gittiğimiz değil de evini nereden bildiğim mi merak ediliyor?"
"Ben seninle bunlara alışığım yanlış birşey yapmayacağını biliyorum. Ama sen yine de konuyu saptırma."
"Seni takip ettim. Çünkü gelmezsin sanmıştım." Bu söylediklerini beklemiyor gibi bir hali vardı.
Şaşırmıştı.
...
Büyük evin kapısından içeri girdiniz ve yardımcı sizi karşıladı ve salona yönlendirdi.
Yapacak olduğun neydi onu bile söylememişti.
Salonda oturan tonton bir amca göründü.
Gülümseyerek selamladı,
"Hoşgeldin torunum bu hanım kız gelinim mi?"
"Evet dedecim."
dedi Yoongi.
Gelin? Ve Yoongi'nin belinde duran eli?
Her neyse fazla bilimkurgu okuyorum galiba.
Kendini cimcikledin.
Acıdı.
Rüya değil.
"Rüya değil. "
"Ne rüyası iyi misin (adın)?"
"İyi miyim?"
Şömine ve yanındaki tekli koltukta oturan tonton dedeye bakakalmıştın.
Tamam Yoongi'ye hisler besliyor ve ona karşı koymuyordun. Yalandan müstakbel eşi olmak?
Ve sadece dede gerçek sanıyordu. Taa ki,
"(Adın) Benimle evlenir misin?"
"Yoongi. Yüzük mü o? Kabul ediyorum. Evet."
Dedisini kandırıyorsunuz. Belki de bu yaşlı tonton şeyin ölümü yakındı.
Yoongi ayağa kalkıp gülümsedi ve yüzüğü parmağına taktı.
Hafif bir öksürük sesi ile ayrıldınız.
"Bu evlenme teklifini kabul ettin ve benimle evlenmek zorundasın."
"Yoongi oyunu fazla abartmıyor musun? " diye fısıldadın.
"Ne oyunundan bahsediyorsun? Sen az önce gerçekten evlenme teklifimi kabul ettin. Biraz fazla ani oldu. Daha fazla bekleyemezdim."
"Torun, cidden hızlısın. Ama olsun damadın hızlısı iyidir derler."
"Ha?"
"Neyse ben sizi yalnız bırakayım da konuşun."
Dede merdivenleri geçmiş kapıyı açmıştı. Yoongi, merdivenleri inip salondaki koltukların ikili olanına kuruldu.
Sen, hala ayakta dikiliyordun. Şaşkınlık bütün vücudu taş kesmişti.
...
"....Bugün kahvenin üzerime dökülmesi için orada bekliyordum. İste böyle oldu."
"Cidden? Ah! Benim için neler yapmışsın!"
deyip bonuna atladın.
"Bak ve gör daha neler yapacağım. Papatya."
Yazmaya üşendiğim için fazla uzatmadım. İyi geceler.
Biliyorum kötü oldu. Yüzüme vurmayın.
