Taehyung

1.7K 109 60
                                    


Siz ne ara bu hallere gelmiştiniz?

Elindeki davetiyeye baktın.

Taehyung evleniyordu bir de üstüne üstlük davetiye göndermişti.

Siz yüzükleri attıktan bir ay sonra.

Davetiye ıslandığında ağladığını yeni fark eden sen çığlıklarını tutamadın.

"Neden?! Neden Taehyung?! ... bunu neden yapıyorsun?!"

Sonlara doğru kısılan sesin ile birlikte uzun bir süre nefes alamadan hıçkırıklarla ağladın.

Adeta,

Nikahına çağır sevgilim belki nikah şahidin olurum senin,

Olmuştu bu çünkü, davetiye kapağında,

Damat tarafı nikah şahidi.

Yazıyordu.

Ağladın...saatlerce ağladın.

Artık gözyaşı gelmiyordu gözlerinden halsiz ve yorgundun. Uyuya kaldın...

...

Uyandığında kendini bilmez bir şekilde ayaklandın beynin hala pelte pelteyken. Yorgun hissediyordum.

Mutfağa girmek için adımlarken komidinin üzerinde duran davetiye ile şimşek çakan beynin adeta bir Speedy Gonzales hızıyla koştu.

Karar vermiştin ve düğüne gidecektin. Odaya geri gidip sade ama gösterişli kıyafetlerini giydin. Makyaj ve saçta buna dahildi.

Geç uyanmıştın ve geç kalmadığın için dua ettin.

... (buraları geçiyorum. )

Salondan içeri girdin ve kimseyi umursamadan masada oturan çifte baktın,

Şaşırmıştın...

İlk defa böyle bir gelin görmüştün yüzü ve elleri dahil hiçbir yeri görünmüyordu umursamadın.

"Taehyung, mutluluklar dilerim."
Dedin ve konfetiler patladı. Taehyung masadan kalktı ve yanına geldi.

"Yaklaşma bana Tae!"

O hala gülümsüyordu önünden çekildi ve,

"Kook?"

Gelin masadan kalktı ve duvağını açtı ama bu gelin değildi Jungkook'tu.

"Hyung, geldi değil mi? Noona?! Gelmişsin!" diyerek el çırptı.

Senin beyin hala,

Ha? Huh? Hı? Bu gelin değil?

Adeta,

Kana kırmızı rengini veren şeyin vişne suyu olduğunu söyleyen adamın beynini sana takmışlar.
Kızım, oyuna geldin hey yavrum hey! Aloo! Kendine gel!

"Tae, Kook?"

"Geleceğini biliyordum papatya. Seni özledim... biliyorum şaşkınsın, kızgınsın ve en onemlisi kırgınsın... Ama ben sana çok yanlış şeyler yaptım. Anladım. Senin hala benden vazgeçmediğini bilmem gerekti. Sorsaydım yalanlayacaktın. Seni seviyorum beni affet." diyerek önünde diz çöktü. Sende ellerini onun saçlarına götürdün ve okşamaya başladın gözlerin dolmuştu.

Tae, sana baktı ve;

"Affettin mi?" Dedi sende saçlarında ki ellerinle saçlarını bir güzel kavrayıp çektin. Tae ise ayağa kalkmıştı ama hala bırakmamış sertçe çekiyordun.

Bağırmadı , "yapma!" Demedi o da suçlu olduğunu kabullenmişti. Cezasını çekeceğini biliyordu. Saçlarını bırakıp ona sarıldın o da ellerini beline doladı. Kokusunu soludun ve,

"Seni seviyorum Taehyung..."

"Bende seni seviyorum papatya... "

Evet gençler, bu papatya kitabın milli çiçeği oldu maşallah. Tamam olaylar hızlı geldi ama bu da roman değil ki uzun uzun anlatasın.

EE fikirleriniz?

with, BTS İmagine!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin