Sürprizzzzzz
Justin yukarı çıktığından beri aynı yerde oturup ağlamakla meşguldüm.
Düşünmek için biraz vaktim olmuştu. En sonunda ona her şeyi anlatmak için cesaretimi topladığımda, gözyaşlarımı silme gereği bile duymadan adımlarımı yukarı yönlendirdim.
Hızla merdivenleri çıkarken kalbim gümbür gümbür atıyordu. Nerede olduğunu bilmediğim için en başta banyoya baktım. Ardından birkaç tane misafir odasına baktım. Ama onu orada bulamadım.
Bu katta sadece benim yattığım oda, ona yatak odam demek bile istemiyordum, ve misafir odaları vardı. Cesaretimi yitirmeden önce onu bulma umuduyla üst kata çıkacakken, yatak odasının kapısı gıcırdadı.
Olduğum herde, öylece durdum.
Yavaşça arkamı döndüğümde onu oradan çıkarken görmek kalbime balyoz yemişim gibi bir etki bıraktı.
Orada ne işi vardı?
Bakışları benimkilere odaklandığında yutkundum. Yüz kasları gerilmiş, gözleri kızarmıştı.
"Bu odada mı kalıyorsunuz?" O an bütün cesaretim yerle bir oldu. Ona orada birlikte kalmadığımızı söylemek istedim ama Jeremy'nin kıyafetlerini dolapta görmüş olabileceğini düşündüm. Yalancı durumuna düşmemek için sustum. Ama gerçek, onunla birlikte kalmadığımızdı.
"Onunla birlikte o yatağa mı giriyorsun?" Hiçbir zaman yapmadığım bir şeyle beni suçlaması çok acıtıyordu. Başımı sağa sola salladım, çünkü konuşacak gücüm yoktu.
Çenesi seğiriyordu. Yumruklarını sıkıyordu. Mideme tekme yemişim gibi hissediyordum. Ağlamak üzereydim.
"Bu, " sesim soluk gibiydi." dediğin hiçbir zaman olmadı." yüzünü alaylı bir ifade kapladı.
"Yalan söyleme," gözleri nefretle bakıyordu. Yerin dibine girmek istedim.
Ona yalan söylemediğimi söylemek istedim ama buna izin vermeden devam etti. "Ama doğru ya, hep yaptığın şey, değil mi?" Ve bana cevap hakkı tanımadan çekip gitti.
Bense olduğum yere oturdum ve hıçkıra hıçkıra ağladım. Bunları hak edecek ne yaptığımı düşündüm.
Ağlamam birazcıkta olsa dindiğinde uyuşmuş popomu umursamadan odama ilerledim. Yorgun hissediyordum.
Odaya girdiğimde burnuma dolan parfüm kokusu bedenimi titretti. Burada ne kadar süre kaldı bilmiyordum ama kokusu havaya sinmişti.
Dağınık yatağa ilerledim ve yattım. Kafamı yastığa koyduğumda değişik koku bedenimdeki bir hissi tetikledi. Bu yastık, benim kullandığım yastık ben gibi değilde, Justin gibi kokuyordu. Ama neden?
Kalbim kasıldı, nefes alamadığımı hissettim. Ne yani, yastığıma mı sarılmıştı?
Bir lokmalık bölüm.
