◆ Thirteen

2.6K 172 17
                                    

Gümbür gümbür göğsümü zorlayan kalbime söz dinletemiyordum. Dudakları, dudaklarımın üzerine sıkı bir baskı uygularken, her şey donmuş gibiydi. Deniz, arabalar, müzikler...

Öpüşmüyorduk, beni öpüyordu. Tıpkı yanağımı öper gibi. Bunun yanlış olduğunu biliyordum. Başka bir adama umut vermişken, şimdi onunla olmak acıtıyordu. Ona duyduğum hoşlantıya rağmen.

Geri çekildim. Hiçbir şey olmamış gibi ayağa kalkıp koşarken, kalbim uğradığı şoku gözyaşlarımla dışarı vuruyordu.

Bana seslendi. Arkamdan koştuğunu hissettim. İki yıl evvel onu izlemiş, kalbimin hayaller kurmasına izin vermiştim, tam her şey düzelmiş deyip, kendime yeni bir sayfa açacakken neden böyle yapıyordu?

Kolumu tuttu. "Neden gidiyorsun?" Telaşla sordu. Söyleyebilecek kelime bulamadım.

"Lanet olsun, ne yaptıysam özür dilerim. Tamam mı?" Belime sarıldı. "Yeter ki gitme," Kafasını omuzuma gömdü. "Lütfen."

Geri çekilmeye çalıştım. "Justin, bırak beni." Kafasını kaldırdığında, gözlerinin sulanmış olduğunu fark ettim. Yutkundum.

"Gidemezsin." Düşüncesi bile imkansızmış gibi bir ses tonuyla konuştu. Tutuşu sıkılaşmıştı.

"Gitmek istiyorum bırak beni." Kelimeler boğazıma dizilse de konuştum.

"Hayır, gitmek istemiyorsun. Sen gerçeklerden kaçıyorsun, lütfen. İzin ver." Kafasını tekrar saçlarımın arasına gömdüğünde, titriyor olduğunu fark ettim. Onu böyle hissetmek tüylerimi ürpertmişti.

"Justin, bundan sonra istesekte olamayız. Benim bir sevgilim var." Yalan söyledim. O, adam beni tehdit etmişken istesemde yanında kalamazdım.

"Yalan söylüyorsun, çünkü yanında bir çocuk görmedim." Gözlerini görüş alanıma çıkardığında ağlayacak gibiydi. Tanrım, ağlarsa, ağlardım.

"Yalan söylemiyorum, çünkü okulda değil." Bedeni kasıldı. Dişlerini birbirine bastırdığını yanaklarında oluşan çukurlardan anladım.

"Beni," duraksadı. "Hâla sevdiğini düşünmüştüm."
Yutkundum. Başımı sallayarak kalp sancımla birlikte orayı terk ettim.

J ◆ BieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin