Jeremy Bieber arabanın kapısını açarken, kendimi bunun normal bir şey olduğuna inandırmaya çalıştım. Kısık sesle teşekkür ederek indim, kapıyı kapatarak beni büyük binanın içine yönlendirdi. Kapıdan girmeden önce anahtarı görevliye verdiğini gördüm. Eli bir an tereddütte kalsa da belime yerleşti, ne tepki vereceğimi ölçmek için yüzüme baktı. Hafifçe gülümsedim. Bundan cesaret alarak tutuşunu sıkılaştırdı. Rahatsız olsam da sesimi çıkarmadım.
Masaya otururken, sandalyemi çekti. Kendisi de karşımdaki yerini alırken garsona ne istediğimi sormadan bir şeyler söyledi. Onu izledim. Jeremy Bieber gerçekten yakışıklıydı. Okuldaki Justin Bieber adındaki çocukla bir akrabalığı olup olmadığını merak ettim. Benziyorlardı.
Garson ile olan konuşmasını bitirerek bakışlarını bana yönlendirdi. Birinin bana böyle bakmasına alışık değildim. Gözleri üzerimdeyken beni utandırıyordu.
"Seni, nereden tanıdığımı merak ediyor musun?" Masadaki bakışlarımı ona çevirdim.
"Aslında evet," Başımı sallayarak söylediğim şeyi onayladım.
"Bundan tam bir yıl önce, okuduğun okulun önünde arabam bozulmuştu," Masadaki peçeteyle oynamaya başladı. "Seni, o zaman gördüm."@ceybivatsapmen seni seviyorum tatlım bu bölüm sana ;)