13.BÖLÜM

1.5K 382 20
                                    

Gülşen son kez ayna da kendisine baktı artık hazır olduğunu düşünüyordu. Biraz Gülşenden bahsedecek olursak, 28 yaşında, zayıf sayılabilecek koyu kahve gözlü sivri yüzlü hoş bir bayandı. Odadan çıkmak için kapıyı açtı, yavaş yavaş aşağı iniyordu.
Asya görünce biraz şok olmuştu, " Teyze bu ne hâl böyle"

" ne o kız, ne varmış halimde, çirkin mi olmuşum yoksa yoksa dişime kırmızı ruj mu bulaşmış?"

" Teyze birşey derdim ama demiyorum arkadaşım gelecek ve bir diğer nedende sinirliyim,üzgünüm..

" Kıyamam teyzesinin kuzusuna, anlat ne oldu?

Asya anlatamadı o sırada kapı çaldı, tam kapıyı atacakken, " dur ben açacağım," Gülşen saçlarını savurdu, şimdi açabilirdi.

" Hoşgeldin Cody'ciğim geç içeri, "

Cody içeri geçtikten sonra Gülşe'nin baktı gerçekten hoşuna gitmişti, Aslında bu hoşlantı aşk anlamında değil sanki onu arzulamıştı, çünkü Gülşen çok açık dekolteli ve oldukça yoğun bir makyaj yapmıştı zaten çirkin bir kadında değildi. İstediği herkesi avına düşürebilirli.

"Merhaba efendim kendimi tanıtayım ben Cody Dallas, Kanada'dan geliyorum," dedi gayet hoş centilmen bir beyefendi gibi Gülşe'nin elinden öptü. Bu onun çok hoşuma gitmişti. Gülşen, Cody'nin tam karşısına oturdu, bacak bacak üstüne attı, iç çamaşırı resmen belli oluyordu.

"Cody hoşgeldin"

" Affedersin Asya seni unuttuğum için, elimde değil ki bu benim suçum değil, karşımda ki hanımefendinin suçu, o kadar güzelki aklımı başımdan aldı.

" lütfen Cody beni şımartıyorsun, hem o kadar da güzel değilim. "

Asya olanları sadece izlemekle yetiniyordu, hâlâ teyzesinin niyetini anlamamıştı. Ona çok güveniyordu belkide yakıştırmak istemiyordu.

"Asya bugün olanlar için gerçekten çok üzgünüm, yani seni çok üzdü Serpil ama bak sana birşey söylemek istiyorum Serpil'le ilgili, Dedi.

" Dinliyorum seni"

Cody birkaç saniye düşündü ve Serpil'in onu öptüğünü söylemekten vazgeçti, iki yakın arkadaşın arasındaki ipleri daha fazla germek istemedi belki de.
" şey diyeceğim şu ki kaç yıllık arkadaşsınız, biliyorum çok üzüldün ama oda özür diler belki."

" ben zaten ona çok kırgın değilim unuttum bile zaten, bunca yıllık arkadaşlığımı bir kalemde silip atamam, hem eminim birazdan beni arayıp özür dileyecek" bunu söylerken o kadar inançlı söylüyordu ki, Serpili tanımasak inanırız...

" hadi çıkalım Serpil, adın Serpildi değil mi?"

" Evet ve senin de?"

" Mete, nereye gidelim istersin?"

"Evine götür beni yakışıklı, evine hemen şimdi"

" Emin misin sen?"

" elbette eminim "

" Tamam o zaman, bu taraftan arabam şurada"

Yağmur etkisini azaltmıştı, neredeyse hiç yağmıyordu. Serpil arabaya bindiğinde bile hiç pişmanlık hissetmiyordu, Mete fites değiştirirken, Serpil' elini Mete'nin elinin üstüne koydu. Uzaklaşmak istiyordu belki de Mete'yi Cody gibi düşünüp yarım bıraktığı işini bitirecekti. Serpil yoldaki tabelalara baktığında İzmir asfaltına geçmişlerdi. " Biz şehir dışına mı çıkıyoruz? " Nereye gidiyoruz? "
Mete cevap vermiyordu, Serpil ısrarla" Mete lütfen nereye götürüyorsun hani eve gidecektik lütfen nereye gidiyoruz söyler misin?

SANA SOYUNDUM #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin