59.BÖLÜM

340 108 14
                                    

Tecrübelerimin bana öğrettiği bir şey var: Hayallerinin peşinden emin adımlarla yürüyen ve arzu ettiği hayatı yaşamak için gayret sarf eden insanlar, beklenmedik bir anda başarıyla karşılaşırlar.
Henry D. Thoreau

Asya, Melisaya baktı " Eve gitmek istemiyorum daralıyorum gerçekten, sanki duvarlar üstüme üstüme geliyor "

Melisa " Tabiki kardeşim, bi kafede kahvaltı yapalım istersen "

Asya " olur zaten açıkmıştım, " Asya birden durdu karnını tutmaya başladı,
eliyle de ağzını tutuyordu, sanırım kusacaktı, Melisa ne olduğu anlamıştı, ama şu anda ne yapabilirdi ki?"

Asya koşarak yolun kenarındaki çöp konteynerın'ın yanına çıkarmaya başladı, Melisa gördüklerine inanamıyordu çünkü ilkkez petrol yeşili renginde ve mukus gibi yapış yapış çıkaran birini görüyordu,aslında arkadaşı için endişelenmişti, Asya, Melisaya gerçekten kötü bir bakış attı " Beni hemen eve götür lanet olası "

Melisa " Bak bu üslubünü hiç sevmedim ama, eve değil de önce doktora gidelim dışın çok garip, aklıma ne geldi, belki bu gördüğün halisilasyonlar ve mide bulantın ve şu anda yeşil renk dışkın belki de bir hastalığın habercisidir, hadi gel gidelim "

Asya öfkeyle " Eve götür beni dedim sana "

Melisa " pekala nasıl istersen eve gidelim "

Arabaya bindiklerinde Asya yol boyunca Melisayı izledi, o bunu farketsede Asya'ya hiçbir şey söylemiyordu. Eve geldiler, Melisa " Canım sen şöyle koltuğa otur bende kahvaltı hazırlayayım" dedi perdeleri açmaya kalkınca Asya

" Eğer perdeleri açarsan seni şef bıçağıyla delik deşik ederim "

" Asya bak, sana ne oluyor hiçbir fikrim yok tamam mı? , ama hiç hoş değil üzülüyorum, neyse perdeyi de açmıyorum vampirler gibi karanlıkta otur ben kahvaltı hazırlayayım "

Asya, ona hiç cevap vermedi ama Azatla konuşuyordu, Melisa tabiki kimle konuştuğunu bilmiyordu, domatesleri doğrarken parmağını kesti çünkü aklı Asyadaydı çeşmeyi açtı elini tutarken, ensesinde sanki bir nefes hissetti, arkasına döndü bir adım gerisinde Asya vardı iki eli arkasında tepkisiz bir şekilde ona bakıyordu. Melisa elini göğsüne götürdü " Asya canım bu kadar sessiz gelme korktum hayatım "

Asya sırıtarak ellerini önüne getirdi elindeki kocaman bıçağı ona gösterdi havada sallıyordu.

Melisa " canım o bıçakla ne yapacaksın? "

Asya ani hareketle Melisanın üstüne saldırarak " Seni geberteceğim " Melisa hızla oradan çekilmişti, Asya'nın elindeki bıçak mutfak dolabına saplanmıştı, bu Melisa ya kaçması için birkaç saniye kazandırmıştı. Melisa dışarı çıkmak yerine yukarı çıkmayı tercih etti, kendini yatak odasına kilitledi. Elleri titreyerek eline telefonunu aldı, Polisi arayacaktı ki, Asya kapının ardından seslendi " Melisa canım özür dileriz kendimi kaybettim ben affet beni çok pişmanım " ağlıyordu, Melisa da kapının kilidini açtı ve bak seni anlıyorum tabiki zor bir süreçten geçiyorsun "

" Hadi güzelce kahvaltımızı yapalım, Melisacığım "

Aşağı indiklerinde, Asya " Sana sarılmak istiyorum çok pişmanım, "

Ona sarıldığında Melisa gerçekten kokusundan tiksinmişti, " canım en son ne zaman duş aldın? "

" 3 gün oldu işte "

" istersen bi duş al sonra kahvaltı yapalım "

Asya " Tabiki " Melisa arkasına dönünce boynuna yapıştı " seni geberteceğim, geber " Asya'nın sesi biraz değişmişti. Melisanın nerdeyse nefesi kesilmişti, gerçekten ölüyordu can havliyle yanındaki cam sehpanın üzerindeki bibloya erişebildi ve onu istemeyerek de olsa Asya'nın kafasına vurdu. Asya " Ah, bunu neden yaptın kardeşim, beni üzdüğünün farkında mısın? "

" Sen Asya değilsin "

Asya gülerek ve sesi daha da korkunçlaşarak " Sende acı çekerek gebereceksin yosma, 12 yaşında tecavüze uğramak nasıl bir duygu zevk aldın mı küçük sürtük"

Melisa şimdi durumun ciddiyetini anlamıştı, hızla evin kapısından dışarı çıktı kapıyı da kilitledi, alelacele polisi aradı,

"Acil durum nedir "

" Arkadaşım delirdi bana saldırdı bıçakla ama iyiyim onun yardıma ihtiyacı var,sesi falan değişti garip birisi oldu "

" adresi alabilir miyim? "

" Zümrüt evler, 1203 sokak "

" Peki geliyoruz "

SANA SOYUNDUM #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin