Cody duşa girdi kapıyı kapattı ve birkaç saniye sonra su sesi gelmeye başladı, Gülşen banyonun kapısında bekliyordu sesi dinledi, sonra alelacele çantasını aldı, kapıdan hızla dışarı çıktı. Eline telefonunu aldı, Melahat yazan kişiyi arayacaktı. Dış kapıdan da çıktıktan sonra nefesi normale dönünceye kadar yavaş tempoyla yürümeye devam etti. Nabzı normale dönünce biraz hızlandı, Güneş gözlüğünü taktı. " İşte başlıyoruz" ve aradı. Birkaç kez çaldıktan sonra.
Melahat " Alo buyrun "
" Meloş tatlım benim Gülşen "
" Aa Gülşen gerçekten sen misin? Ay evet kız sensin. Nerelerdesin sen döndün mü İngiltereden"
" Evet döndüm canım yayına bir kahve içmeye geleceğim müsaitsen"
" Gel kız gel özledim seni"
" Tamam şekerim bir saate kalmaz yanındayım"
Melahat namı diğer Meloş, Gülşe'nin çocukluk arkadaşı, Denizli'nin taşra diyebileceğimiz bir semtinde yaşayan birisi ancak sizinde tahmin edebileceğiniz gibi Meloş da tıpkı Gülşen gibi bir kişiliğe sahip. 28 yaşında olmasına rağmen hâlâ evlenmemiş, ama meslek sahibi bir kadındı. Öğretmendi ve kendi öğrencileriyle çıkıyordu. Tabiki Gülşe'nin arkadaşının böyle birisi olması oldukça doğaldı. Yalnız yaşıyordu.
Gülşen taksiye bindi " Esentepe lütfen "
" peki efendim "
Gülşen çantasından hemen aynasını ve fondöten'ini çıkardı. Tokat yediği için kızaran yüzü belli olsun istemiyordu. Kırmızı rujunu ve maskara'sını sürdükten sonra tamamdı.
Gülşen " Sen göreceksin, Asya sana neler yapacağım ayaklarıma kapanacaksın "
Taksici " Buyrun efendim birşey mi dediniz? "
" Yok hayır, işte aklım evde kaldı birşeyi unuttum sandım da " dedi gülerek.
" geldik efendim "
" Ne kadar?"
" elli lira "
Gülşen yüz lira uzattı " üstü kalsın hayırlı geceler "
Evin bahçesine girmişti bile, tam kapıyı çalacaktı ki, Melahat çıktı " Ay bebeğim hoş geldin "
" hoşbulduk hayatım " dedi sarılarak
" Geç çabuk geç, mutfağa geç istersen,"
" Eski günlerdeki gibi, "
Mutfakta oturmayı seviyorlardı çay, kahve ve sigara içtikleri için salona gitmektense mutfak daha rahattı.
Gülşen " E kız anneni de gömdün babayı da oh valla evde sana kaldı, keyfe bak " dedi gülerek
" Ay sorma kız valla iyi oldu zaten iyice bunamışlardı, bakacak halim yok herhalde " dedi şuh bir kahkaha atarak.
Melahat hemen kültablasını ve markalı çikolatalarını Gülşe'nin önüne koydu.
Gülşen " demek sigara içerken çikolata yemeye devam ha, hiç değişmemişsin "
"e ne demişler can çıkar huy çıkmaz," ikiside hemen sigarasını yaktı.
Melahat, bir fırt çekti üfledi " e anlat bakalım ne zaman geldin? Uzun zamandır yoksun "
" Hiç sorma şekerim yeni geldim 2 hafta oluyor işte "
" Senin bunak bir sevgilin vardı ne oldu geberdi mi?"
" Gebermedi ama üstünde ne var ne yok aldım, beş parasız dolaşır mıyım? "
" Kız sen yokmusun, ablana çaktırma bari "
" öldü ablam merdivenlerden düştü, "
" Allâh rahmet eylesin, de sanada para düşecekmi?"
" Asya olmasa düşecek, "
" O kız yaşıyor mu hâlâ? "
" Sorma şekerim hiç sorma, anası bitti kızı başladı "
" Sen yine planlar kurmuşsundur alırsın elinden parayı "
" Alacağım aklımda birşeyler var ama yardımın gerekiyor bana, "
" Tabi kardeşim her zaman "
" Ama önce sana olayları anlatayım 2 hafta içinde neler oldu "
Gülşen bunları anlata dursun, gerçekten ne planlıyor olabilirdi? Acaba Asya yı saf dışı bırakabilirmiydi?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA SOYUNDUM #Wattys2017
Teen FictionArkadaşlar öncelikle bu kitap gerçekten yaşanmışlıklardan alıntıdır, küçük bir kısmı kurgu onun dışında çoğunlukla gerçektir. Konusunu söylemek istemiyorum içinde aşktan, ayrılıktan, cinsellikten, çarpık ilişkilerden, romantizmden, yapılan büyülere...