31.BÖLÜM.

932 280 26
                                    

Merhaba ben Shawn Çetinkaya, 19 yaşındayım, babam Türk yakın zaman önce babamı trafik kazasında kaybettik, annem Matilda Petigru İngiliz asıllı Amerikalıdır, annem hemşire, babam Amerikan, tekrar Türkiye ye kesin dönüş yapacağı zaman hastaneye ELİSA testi yaptırmak için geldiğinde annem babamın kanını alırken tanışmışlar, babam anneme aşık olunca dönmekten vazgeçmiş ve ben şu anda babamın doğduğu ülkedeyim, Boğaziçi Üniversitesi'nde Türk Dili Ve Edebiyatı okuyorum. Babam her zaman Türkçe öğrenmemde yardımcı oldu. Şimdi buradayım, daha önce hiç Türkiye ye gelmedim bilmiyorum, ama daire tutacağım babam ölmeden önce anneme büyük bir sever bıraktı, şimdi yeni okulumun ilk günü öğrenci değişim projesiyle dahi olsa buraya gelmek müthiş, sanırım en az bir dönem kalmak zorundayım, ama ben sürekli kalmak istiyorum.

Shawn, Fen Edebiyat Fakültesi'nin önüne geldiğinde heyecanlıydı. Kapıdaki güvenliğe " Afedersiniz efendim Dekanlık ne tarafta acaba"

" tam karşındaki bina "

" teşekkür ederim "

Dekanlığa geldiğinde kafasını kaldırdı isimliğe baktı, İlknur Taş yazıyordu. Üstünü başını düzeltti, kapıyı çaldı " Afedersiniz girebilir miyim? "

İlknur hoca Dekan yardımcısıydı ama aynı zamanda onların Osmanlıca hocasıydı.
Sert bir ifadesi olmasına rağmen çok kültürlü ve alımlı bir hanımefendiydi, orta yaşlıydı ama porselen makyajı onu gerçekten olduğundan daha genç gösteriyordu.

" Hoşgeldiniz delikanlı "

" merhaba hocam ben Shawn Çetinkaya, öğrenci değişim..."

" biliyorum biliyorum az evvel hocanla konuştum oda gelecekmiş değil mi sonraki zaman? "

" Evet efendim "

" Tamam öğrenci işlerinden kimlik kartını al sınıfını öğren sonra derslere girebilirsin "

" Teşekkür ederim iyi günler efendim "

Shawn sakin bir şekilde kapıyı kapattı, bir kat aşağıda öğrenci işleri vardı ve yuları çıkarken görmüştü, oradaki işlerini de halledip artık sınıfına gidebilirdi A grubundaydı Zaten iki grup vardı farkı da A grubu pazartesi Osmanlıca dersi görüyor B grubu salı günü görüyor onun dışında bütün derslere beraber giriyorlar.. Shawn öğrenci işlerinden öğrendiği şu anki dersine gidiyordu. Kapıyı çaldı " efendim girebilir miyim? "

" o oo nerde kaldınız beyefendi dur tahmin edeyim otobüsü kaçırdın"

Ah şu Üniversite hocaları halden hiç anlamazlar, yani Shawn'ın tipinden aksanından Türk olmadığı aşikar.

" efendim ben öğrenci değişim projesiyle geldim bugün ilk günüm benim, "

" nerden geldin? "

" Colombia Üniversitesi'nden efendim "

Mustafa hoca biraz bozulmuştu, " adın ne? "

" Shawn Çetinkaya "

" baban Türk sanırım "

" evet efendim "

" istediğin yere geç bakalım "

Asya bütün gece uyumamıştı, Serpil de tam karşıda yatıyordu neden bayıldığını o biliyordu ama kimseye açıklamadı, Melisa da Asya'nın omuzunda uyuyordu. Asya'nın gözündem yavaş yavaş damlalar süzülmeye başlamıştı.

Cody ve Gülşen de eve gitmişlerdi, yatakta pişkin pişkin uyuyorlardı. Gülşen yavaşça gözlerini açtı Cody'e baktı dudağına öpücük kondurdu, " ne kadar güzel uyuyorsun, erkeğim" sessizce yataktan kalktı, Salondaki çekmeceleri kurcalamaya başladı, video kesedini arıyordu, dolapta kasetlerle dolu bir poşet buldu " üstünde isimler yazıyordu ingilizce de vardı " lanet olsun bu kadar kasetin içinde nasıl bulacağım? " amelie hurt, Jessica, Kimbryle, Melisa " Melisa mı? " yoksa bizim Melisa mı, aman şu anda umurumda değil "

Kapının önünde Cody çıplak vücuduyla belirdi, " Hayatım me aradığımı sorabilir miyim? " gülerek.

" Cody şu lanet olası kaseti ver lütfen "

" tabiki "

" gerçekten mi ver hadi"

" Aa ama lütfen Gülşenciğim senin gibi zeki bir kadın nasıl bu kadar saflaşabilir ki, hiç yakıştıramadım bu hareketleri sana, parayı verdiğin zaman keset ve ses kaydı senindir "

" Cody hadi ama senin paraya ihtiyacın yokki "

" sen fazla mal göz çıkarmaz diye bir laf duymadın mı?"

" duydum elbette duydum tamam sen kazandın, bebeğim parayı verdiğimde vereceksin "

" bundan emin olabilirsin bebeğim, hadi şimdi yatağımıza gidelim de soğumasın "

Gülşen, hızlı düşüyordu ama ilk önce Asya'yı saf dışı bırakmalıydı.

Melisa yüzüne gelen birkaç damla ile uyandı, Asya ya baktı boşluğa bakarak ağlıyordu" bebeğim kendine gel lütfen bak!, gel elini yüzünü yıkayalım.

Serpil de az evvel uyanmıştı" bu kız gerçekten çok abartıyor, bak bana annemi, babamı, okulumu, itibarımı, bekaretimi bile kaybettim, ama hiç bu kadar mızmızlanmıyorum. Üstüne üstlük hamileyim harika değil mi? "

Asya ve Melisa aynı anda " kimden?"

" Bilmiyorum Mete yada Cody"

Melisa " aldır o çocuğu yoksa okula geri dönemezsin. "

" haha dalga mı geçiyorsun ne okulu zaten bursum gittiğinde neyle okuyacağım aylık on bin lira nerden bulacağım"

" Cody sana yardım etsin, "

" Bana kimse yardım edemez, " dedi kalktı, yavaş yavaş hastaneden çıktı, bu vurdum duymaz kız şimdi ağlıyordu, artık sadece kendisiyle başbaşaydı. Hastanenin bahçesindeki merdivenlerden tutuna tutuna iniyordu. Gidecek yeri, kalacak kimsesi yoktu, herşeyini kaybetmişti. Sadece yürüyordu arkasına bakmadan ağlayarak. Acaba nereye gidecekti? Bu dertten kurtulabilirmi çıkış yolu varmı?

SANA SOYUNDUM #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin