75.BÖLÜM

349 59 10
                                    

Durmadan devam ettiğiniz sürece,
ne kadar yavaş gittiğinizin bir önemi yoktur.
Konfüçyüs

Gülşen marketten bonfile, biftek, marul, maydanoz, dom, ton balığı ve meşrubat almıştı, bugün Rasimin son akşam yemeği için hazırlık yapacaktı.

Bir taksi durdurdu, adresi söyledi, o dağ evine giderken dışarı izliyordu yine yüzünde o şeytani gülümsemesi oluşmuştu.

......

Serpil " Ya bugün birşeyler mi yapsak? "

Melisa " O değil de ben Asya'nın evine gideyim bugün, "

Eymen " Burda kalıyordun ne güzel? "

" Ya gene gelirim de evi bi toplayayım, o gün çam çerçeve aşağı indi hırsız falan girer camları yaptırayım kızı dışarı çıkarınca ayıp olur böyle görmesin evi "

Serpil " Haklısın canım da baştan söyleyeyim emele işleri yapmayacağım "

Eymen " Tanıdığım camcı falan var çağırırım yaparla hemen evi biz toplayalım "

" Neden biz topluyoruz aşkım ya? Parasını verelim birisi yapsın "

Melisa " Hayır olmaz! Şimdi kızın evini tanımadığımız insanlara temizletmem "

Eymen " Çok doğru aşkım azıcık bi işin ucunda tutu ver birşey olmaz "

" Tamam tamam üstüme gelmeyin yapacağım "

Eymen " E hadi çıkalım o zaman "

......

Gülşen " Ne kadar borcum "

" 300 lira verseniz yeter "

" Alın beyefendi "

Arabadan indikten sonra " eee Rasim efendi senin içinde yolun sonu göründü "

Anahtarın yerini bile biliyordu, paspasın altından aldı içeri girip hazırlıklara başladı, kaliteli kırmızı şarap almıştı, son akşam yemeği bari lüks olsun diye düşündü. Tam bir ruh hastasıydı, Önce Baldıran otunu ince ince doğradı. O bir köşede öyle bekliyordu bonfileyi de fırına attı, oda orada pişe dursun, hemen salatanın başına salata hazırdı Baldıran da içine girmişti tam kıvamındaydı. Hemen verenda ya masayı kurdu, üstüne Runner'ını serdi, ondan sonra takımlar ve mesajlar da masaya atıldı, Show plate tabağı da Runner'ın üstüne yerleştirildi evet herşey hazırdı.

Kapı çaldığında " işte başlıyoruz "

Açtı " Aa ne çabuk geldin"

" yoksa hazır değil mi? "

" Şaka hayatım herşey hazır, gir içeri "

" uzun zamandır ilkkez bu evde seninle yeniden yemek yiyeceğim ya inanamıyorum "

" E hayatım sabreden derviş muradına ermiş "

Rasim sofraya oturdu, Gülşen salatayı tabağa dolduruyordu, Baldıran otunu çok fazla koymuştu belki 20-30 gram kadar, kıvırta kıvırta masaya geldi tabağı önüne koydu.

Rasim " Ya çok açım salatadan bir lokma yesem ayıp olur mu?"

" Ye hayatım ye "

Rasim salatadan bir lokma aldı, yuttu birkaç lokma daha " enfes olmuş, "

Gülşen bonfileye getirip önüne koydu, kırmızı şaraplarıda doldurdu, Rasim hızlı hızlı yiyordu.
" Canım sen birşey yemiyorsun? "

" Ben pek aç değilim "

Rasim salatadan yemeğe devam ediyordu ama dudaklarında yanma ve boğazında kuruluk başlamıştı bile gözleri yanmaya ağzından mukus çıkmaya başlamıştı " Ne oluyor bana? Ne oluyor dedim? Ne kattın lan bunun içine "

Gülşen " Ayağa kalktı, Baldıran otu " dedi gülerek.

Rasim ayağa kalktı gömleğinin düğmelerini çözüyordu " Allâh senin belanı versin " öksürüyor, tıpkı bir köpek gibi terliyordu kendini yere attı,

Gülşen yanına geldi " Üzgünüm tatlım çok şey biliyorsun, sms bana yaptıkların için teşekkür ederim sağol"
Rasim artık konuşamıyordu yüzü davul gibi şişmişti ve en sonunda kalbi durmuştu.

SANA SOYUNDUM #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin