SANA SOYUNDUM #Wattys2017

73.BÖLÜM

Yeniden başlamanın tek yolu bırakılmış bir işe tekrar başlamaktır.
Jolman Portland Chase

Shawn ağlıyordu, Caroline güçlü kollarıyla onu zorda olsa dışarı çıkardı. Ellerini onun yüzüne götürdü " Kendine gel, Shawn bana bak! " zavallı çocuk olayın şokunu hâlâ atlatamamıştı.
Caroline, Shawn'a sert bir tokat attı, işte o anda Shawn kendine gelip sunmuştu.

Caroline " üzgünüm bak bunu kendine gelmen için yaptım...."

" Biliyorum, aslında bende neden bu kadar üzüldüğümü anlamış değilim sonuçta böyle olacağı başından beri belliydi. Sadece... "

" şş oğlum yorma kendini, anne bu onu kaybetmenin üzüntüsünün asla telafisi olamaz! Ama annenin dediklerini duydun, kardeşini bulmalısın, tutunacak bir dalın daha var. Git bul onu hemen git! "

" Ama cenazene işleri, "

" Boşver ben hallederim, burda kalıp kendini harap etme, gözün arkanda kalmasın, kardeşinin belki sana ihtiyacı vardır "

" Beni kabullenecek mi, belki sevmeyecek, "

" Tanışmadan bunu bilemezsin değil mi? "

" Evet haklısın, " dedi sarıldı ona.

" Oğlum durma burda git "

" Herşeyin için teşekkür ederim, siz olmasaydınız "

" Böyle söyleme ben annenin yirmi yıllık arkadaşıyım, sen elimde büyüdün benim, her zaman arkandayım "

" Teşekkür ederim " dedi.

Caroline, çantasından kağıt parçası çıkardı " Al bunu, işte kardeşinin evinin adresi iletişim adresi "

Shawn sessizce o kağıt parçasını aldı ve oradan hemen uzlaştı hem koşuyordu hem ağlıyordu, sanırım ağır gelmişti bütün bu olanlar, ilk işi havaalanına gidip biran önce Türkiye ye dönmekti...

......

Serpil şimdi uyanmıştı, üstünde saten gümüş gri renginde sabahlığı vardı, kahvaltı hazırlamak için kalktı, Eymene baktı uyuyordu, yanağına öpücük kondurdu. Ama ilk önce giyinme odasına girdi ve oradan yüksek topuklu kırmızı stilettosunu ayağına giydi. Aynada baktı çok şık duruyordu. Nasıl bir insan sabahlığı altına stiletto giyerdi ki? Ama söz konusu Serpilse herşey beklenir.

Misafir odasına baktı Melisa da uyuyordu ama normal bir insan p topukluların sesiyle yüzde yüz uyanırdı.

Mutfağa geçti buzdolabını açtı, zeytin, peynir ge domatesi çıkardı, sonra sucuğu çıkardı ama soymak ve doğramak zor geldi. Neyse birazdan Melisa kalkar ona yaptırırım diye düşünmüştü.

O sırada Melisa " Günaydın "

Serpil arkasına döndü " Günaydın canım "

Melisa gözler açık bir şekilde Serpili süzdü " Tatlım sence stiletto giymek için biraz erken değil mi?"

" Bunları yeni aldım canımda deneyeyim dedim, hadi çok konuşma gel sucuğu doğra "

" Dur bi elini yüzünü yıkayayım "

" Bırak şimdi el yüz yıkamayı, ben mesela sadece parmak uçlarımı ıslatıp gözüme sürüyorum olay bu kadar basit "

" Serpil sen gerçekten çok ilginç birisin, "

" Ay ne var? "

Eymen uykulu sesiyle " Günaydın "

" Aşkım çok erkencisin bugün, "

" Neden acaba topuklu ayakakbısıyla evin heryerinde dolaşan hanımefendi sormak lazım bunu? "

" Gülşen yani bana da garip geldi biraz "

Eymen " Buda birşey mi geçen hafta vitrinde uzun bir çizme gördü bana onu aldırdı, gece bile o çizmeyle yattı "

Melisa " Yok artık! "

" Ay ne varmış bunda, siz ne kadar çok eleştiriyorsunuz beni "

Melisa " Ay neyse ben sucukları soyayım "

Eymen " oh be sonunda yiyebileceğiz "

" Neden böyle dedin kim şimdi "

" Serpil hergün üşendiği için yapmıyor da ondan "

Melisa " Serpil sen doğuştan zengin olsan nasıl olurdun çokta merak ediyorum "

" Ben zaten önceki hayatımda kesinlikle bir devletin kraliçesi falanmışımdır "

Eymen " başladık gene ben bi çay koyayım, Serpile kalırsak kara güne kaldık "

Melisa " Ben çok garip bir rüya gördüm gece "

" Hayır diyelim hayır olsun! "

" Bi çocuk gördüm, ama çok yakışıklıydı, melek gibi bir yüzü vardı. Bize yardım ediyordu, Asyayı düzeltmemiz için "

Serpil " Kesin gece biryerlerin açık kalmış "