İmkansız deme çünkü o kelimede bile imkan var.
Gülşen sabah erkenden kalktı, gece yorgunluktan sızıp kalmıştı, çantasını aşıp hemen resepsiyona indi "çıkış yapacağım"
" Emin misiniz efendim "
" Evet "
" Son kararınız mı?"
Gülşen güneş gözlüğünü aşağı indirdi " Sen aptal mısın? Kenan Işıkla akrabalığın falan mı var? Son kararınız mı diyor birde ya! He son kararım "
" Peki efendim kızmayın, hemen halledeceğim."
" Hadi hadi çabuk "
Görevli birkaç dakika da bu işi halletti " Tamam bitti efendim "
" İyi " dedi otelden çıkar çıkmaz Rasimi aradı " Alo Rasim günaydın! "
" Günaydın, "
" Senden birşey isteyeceğim "
" Nedense şaşırmadım zaten bir kere de benden normal birşey için ara "
" off kes kes! Bana avukat lazım şöyle tuttuğunu koparan "
" şu iş için mi? "
" Evet, "
" Var ama yüzde kırkı benim "
" Pardon yüzdd kırk derken? "
" Asya'nın servetini almayacak mısın? Onun parasının yüzde kırkı "
" Hani sen beni seviyordun, seven insan böyle mi yapar? "
" E güzelim iş başka, aşk başka "
" Peki peki tamam, hadi bul bana bir avukat "
" Var zaten hazırda, "
" İyi bürosu nerde? "
" Çamlar altı mahallesi, fistan çiçek karşısı görürsün zaten "
" Tamam bildim kapat! "
Gülşen bir taksi durdurdu " Çamlar altı mahallesi "
Yolda giderken Rasimi nasıl öldürsem diye düşünüyordu sonuçta oda çok şey biliyordu ve ortadan kalkması gerekiyordu, kafasında yine planlar kurmaya devam ediyordu.
Taksici " Geldik "
" Aaa ne çabuk "
" yakındık hanımefendi zaten "
" Ne kadar? "
" 10 lira " Gülşen parayı uzattı indi, yukarıya baktı, evet ikinci kattaydı avukatın bürosu merdivenlerden çıktı, zile bastı, kapıyı avukatın şık sekreteri açtı.
" Hoşgeldiniz "
" Hoşbulduk hayatım? "
" Avukat bey içerde geçebilirsiniz?"
Gülşen içeri girdi " Merhaba! "
Avukat Mustafa ayağa kalktı elini uzattı " Buyrun oturun, "
Gülşen oturdu " valla uzatmaya gerek yok direk konuya girmek istiyorum "
" Tabiki sizi dinliyorum "
" Benim bir yiyenim var 18 yaşında ama kendisi delirdi akıl hastanesinde bunun da yaşayan tek akrabası benim annesi be babası vefat etti, buna da yüklü miktarda miras kaldı "
" sizde parayı istiyorsunuz "
" Evet"
" öncelikle ne kadar parası var? "
" Bilmiyorum ki evleri arsaları, tabiki toplu paraları da var "
" öncelikle veraset ilamı çıkaralım, servetini öğrenelim, ama yüzde yirmi alırım "
" Peki olur, kabul ediyorum "
" O zaman işlemlere hemen başlıyorum"
" Tabiki hemen başlayın siz "
" Birşey içmek ister misiniz?"
" Yok sağolun ben kalkayım artık "
Gülşen dışarı çıktıktan sonra Rasimi aradı.
" Hallettin mi? "
" Elbette, ya Rasimciğim sana bu akşam kendi ellerimle yemek yapmak istiyorum başbaşa "
" Yok artık başına saksı mı düştü ne oldu? "
" Off istemiyorsan yapmam "
" Tamam tamam benim bağ evimi biliyorsun oraya gel tamam mı?"
" Tamam ben marketten alış verişimi yapayım sen akşam üstü gelirsin "
Telefonu kapattıktan sonra Gülşen yol kenarındaki bitkileri incelemeye başladı bitkileri de iyi tanıyordu ama onn amacı sinsi bir şekilde Rasimi ortadan kaldırmaktı bunun içinde yol kenarında hatta tarlalarda hep gördüğümüz yaprakları maydanoza çok benzeyen Baldıran otunun zehrini kullanacaktı. Hemen kenarda gördüğü bir kısım baldıran otunu topladı, bu otun sadece 6 gramdan fazlası insanı öldürebilir..
İşte Baldıran otu bilmeyenler için
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA SOYUNDUM #Wattys2017
Dla nastolatkówArkadaşlar öncelikle bu kitap gerçekten yaşanmışlıklardan alıntıdır, küçük bir kısmı kurgu onun dışında çoğunlukla gerçektir. Konusunu söylemek istemiyorum içinde aşktan, ayrılıktan, cinsellikten, çarpık ilişkilerden, romantizmden, yapılan büyülere...