33.BÖLÜM

783 265 32
                                    

Matilda'nın durumu iyi değildi ameliyat bile olamıyordu, iyileşme şansı imkansız denecek kadar vardı, beyninde tümör vardı ve hızla yayılıyordu. Durumundan Shawn'ın haberi yoktu duyarsa gerçekten çok üzülürdü. Hastanenin en iyi odalarından birinde kalıyordu, ağrıları çoktu, Yakın arkadaşı olan hemşire Caroline Prescoot gelmişti,

Matilda arkadaşı gelince biraz doğruldu " Caroline, "

" sakın yorma kendini, rahatına bak "

Matilda yayına oturan arkadaşının elini sıktı " Caroline öldür beni, lütfen bu ızdırabı daha fazla çekmek istemiyorum. "

Caroline onun çektiği acının şiddetini düşünüyordu. " ne öldürmesi bu kelimeyi unut iyi olacaksın, şimdi iğneni yapalım ağrın geçecek, rahatça Uyuyabilirsin "

" bana vuracağın iğne, beni iyileştirecek mi? Sadece üç beş saatliğine ağrımı dindirecek "

" öyle düşünme "

" beni neden Ameliyata almıyorlar niçin?"

Caroline sessizdi," hadi iğneni yapalım ondan sonra konuşuruz "

Caroline arkadaşının öleceğini sayılı günlerinin kaldığını biliyordu ama bunu söyleyemezdi. İğnesini yaptı dışarı çıkacakken, Matilda " Niçin kaçıyorsun cevap ver bana "

Caroline kapının dışına zor attı kendini, duvara dayandı ağlamaya başladı, onunla aynı zamanda işe başlamışlardı daha önce ikisi de beş yıl başka hastanede ve on yedi yıldır bu hastanede çalışıyorlardı. Dr.Roberts Carolinin yanına yaklaştı " ona birşey belli etmedin değil mi?"

Caroline sadece başını hayır anlamında sallıyordu ağlamaktan konuşamıyordu.

" Bak nerdeyse bir ay ancak yaşayabilir, ona şu anda en iyi şekilde bakmalıyız. "

Caroline " benim yirmi üç yıllık arkadaşım, gözümün önünde kayıp gidiyor"

" Doktor sadece iç çekti, içeri girecekti..

Serpil yolda yavaş adımlarla yürüyordu, gözleri boş boş karşıya bakıyordu. Kendini yola attı ve arabaların geçip geçmemesi umurunda bile değildi. Yürüyordu arkasına bakmadan yürüyordu.

Karşısında duran çocuk parkındaki bankların birine oturdu, daha çok ağlamaya başladı. İnsanların kendisine bakıp bakmamasını umursamıyordu. Dökülen göz yaşlarını bilr silmiyordu. Biran ölmek istedi.

Gülşen " Cody bunu yaptığına inanamıyorum, "

" sen onu bunu bırakda parayı ne zaman alacaksın? "

" Asya artık o parayı bana güzellikle verir mi sanıyorsun? Kanunen babasının bıraktığı miras onun, sadece ve sadece Asya'ya birşey olursa onun yaşayan tek akrabası olduğum için benim olur.

" iyi o zaman Asya'yı da ortadan kaldır alışkınsın nasıl olsa, bu işlere "

" Cody gerçekten inanamıyorum, beni sevdiğini düşünmüştüm "

" tabi ki de seviyorum ama iş başka aşk başka bebeğim, "

" Sence Serpil ne yapcak söyler misin? O kızı da kullanıp sokağa attın, "

" umurumda bile değil "

Bu sözler Gülşeni gerçekten etkilemişti, sağ duyulu Cody'e ne oldu? Gerçekten aşık olduğu erkek aslında ciğeri beşpara etmez bir serseri miydi?"

Serpil " Allâh'ım bana yardım et lütfen, lütfen söz veriyorum bir daha asla yaptıklarımı yapmayacağım "

Serpil kafasını kaldırmamıştı, yanında bir gölge belirdi. " merhaba hanım efendi, lütfen ağlamayın "

" kafasını kaldırdı, aman Allâh'ım bu ne yakışıklılık, o kaslı dövmeli vucudu, esmer afroluğu, resmen Serpil'i mest etmişti. Kısa süreliğine de olsa acılarını unutmuştu. Genç gelikanlı yanına oturdu " Kabalığımı bağışlayın ben Eymen "

" Bende Serpil, " utanmıştı.

" sizi bir saattir takip ediyorum, yanlış anlamayın ama yolda sizi boş gözlerle etrafa bakarken görünce sıkıntınız olduğunu anlamıştım. Ama rahatsız ettiysem özür dilerim çünkü bu çok saçma yani sizi takip etmem falan, rahatsız ettiysem çok üzgünüm tekrardan "

" Hayır rahatsız olmadım , ama bana kimse yardım edemez, "

" Sorununuzu söylerseniz, belki...

" Beni gerçekten dinlemek istiyor musun? "

" evet isterseniz bir cafe'ye oturalım rahat konuşuruz, "

" Peki "

Serpilde çok dolmuştu, bu yeni tanıştığı gence herşeyi anlatacaktı, Peki bu genç ona yardım edecekmiydi? Kimdi? Nerden gelmişti?


.

SANA SOYUNDUM #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin