Müzikle okuyun:)
Genç kız mark'ın arsız ve kendinden emin bakışları altında ezilirken j-hope onu arkasına aldı.bu hareketi mark'ında ona attığı adımları durdurmuştu.kaşlarını çattı ve;
"ne yapıyorsun?"dedi.
j-hope,"cal benimle geliyor."dedi.
mark bir an durup arkada ki ürkek bedende gezdirdi gözlerini.neden ve nasıl oldu bilmiyor ama bu kızı j-hope'tan uzak tutmak istiyordu.j-hope'un kai'den kat ve kat daha iyi bir rakip olduğunu bilsede asla samimi olmamışlardı.şimdi ise yeni tanıdığı bir kızı yıllardır tanıdığı rakibinden deli gibi kıskanıyordu.başını sallayıp;
"bırakalım da buna o karar versin."dedi.
Calista ona bakan gözler arasında paniklemişti.ne yapacağını bilememekten ve arada kalmaktan nefret ediyordu.ama bu durumda her ne olursa olsun j-hope'la gitmesi gerektiğinden emindi.onun takımındaydı ve mark'ın onu ormanda bırakıp gitmesinin ardından güvenmesi gereken kişinin hope olduğuna karar vermişti.bunda zorlansa da çenesini dikleştirip mark'ın yüzüne bir an olsun bakmadan;
"gidelim."dedi.
j-hope,"tabi."deyip mark'a omuz attı ve araca bindi.nihayet mark'ında reddedildiğini görmek onu mutlu ve tatmin etmişti.onun bu asi tavırları herkesi esirim altına alırım tavırları törpilenmeli diye düşünüyordu.belki bir zaman sonra kai ve mark'ın santeria'da ki itibarı düşer oda dedesinin istediği gibi biri olurdu.tek başına sevilen bir yırtıcı olurdu.bu güzel düşüncelerin ardından gazı kökledi.yanında duran soğuk kıza baktı.o her şeyiyle soğuk görünüyordu.solgun yüzü beyaz teni ve hep asık suratı.belki de hüzünlü.
"iyi misin?"
"neden?"
"solgun görünüyorsun?"dedi.
"başım döndü.geçer birazdan."deyip geçiştirdi.
aslında ardında bıraktığı mark'ı düşünüyordu.neden pişman olmuştu?neden haksızlık etmiş gibi hissediyordu?başını iki yana salladı ve başka bir konuya değinmek istedi.
"nereye gidiyoruz?"
"yarış pistine.bu uzay aracını-deyip güldü-çalıştırabilirsin değil mi?"
"şey..nasıl yani?"
"santeria büyük bir yer cal.daha keşfetmediğin ve belki de uzun yıllar keşfedemeyeceğin kadar büyük bir yer.şimdi gideceğimiz yer ise yeni bir yarış yapacağımız büyük bir pist.beş bayrak var.bayraklar pistin içinde saklı.labirentte araçları düzgünce kullanıp en çabuk olma şartıyla beş bayrağı toplayıp bitişe getirmen gerekiyor.her grubun kendi rengi var."dedi.
"bizimki hangi renk?"
"beyaz."
calista'nın yüzü gülmüştü.aklına beyaz kanatları geldi ve bir anda gülümsemesi yüzünde donup kaldı.bunu j-hope'a söylemesi gerekiyordu fakat çoktan yarış alanına varmışlardı.dönüp birbirlerine baktılar.
"seni zorlayacaklardır.benden habersiz hiç bir şey yapma cal.liderin olarak yeterince engel olamadım bazı şeylere.fakat diğerlerine güvenemezsin.kai'nin takımı kendi arkadaşlarını bile satabilecek potansiyele sahip.diğer oyunda takımın vampirleri kendi güvenliklerini garantiye almak için arkadaşlarını ele verdi.çetelere teslim ettikleri vampirler infaz edilmişti."
"çeteler?"
"bayrakları teslim etmemiz gereken gruplar."
"kim onlar?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLOOD AND LOVE
VampirePanikle girdiği korku girdapında savrulan genç bir kız... Hayalleri olmayan bir insan ne kadar yaşayabilir? Üstelik tek başına iken. SANTERİA'da herkes sıradan,calista farklı idi. Yaşadığı dünya onun için akıl almaz olaylarla dolu,her uyandığı yeni...