SANTERİA-1

1K 118 24
                                    


MİLLET YENİ HİKAYEME MERHABA DEYİN!AKLIMDA UZUN ZAMANDIR OLAN BİR VAMPİR HİKAYESİNİ YAYINLAMAYA KARAR VERDİM.YİNE SEVDİĞİMİZ BAŞ ROLLER İLE GÜZEL BİR YOLCULUĞA ÇIKMAK İSTER MİSİNİZ? AŞK,AKSİYON NE ARARSAN VAR.LÜTFEN OKUYUP BOL BOL YORUM YAPARAK DESTEK OLUN.SİZLERİ SEVİYORUM:))


calista kafasını sallayarak uzun karanlık yolda yürümeye devam etti.ama henüz bir kaç adım atmıştı ki,aynı sesi yeniden duydu.tam üstünden gelen tuhaf kanat sesini bu gece üçüncü duyuşuydu.istediği sadece evden uzaklaşıp biraz hava almaktı.ama bu seste içini ürperten bir şeyler vardı.son zamanlarda sürekli takip edildiğini hissediyordu genç kız.kafasını kaldırıp üstündeki gökyüzüne baktı.gece yumuşak ve puslu halinden çıkıp karanlık,kötü niyetli haline dönmüştü.kafayı yediğini düşünüyordu.belkide çoktan yemişti.calista on sekiz yaşında olmasına rağmen kendini on yaşında küçük bir kız çocuğu gibi hissetmekten alıkoyamıyordu.hava on derece daha soğumuştu sanki.hemen kollarını bedenine sardı.daha sonra sesler devam edince otomatik olarak örümcekleri veya yarasaları düşünerek elini tepesinde salladı.parmakları hiçliğin içinden geçti.elleri ise buz gibi bir soğukla kaskatı kesilmişti.adımlarını hızlandırarak margaret malikanesine varana dek arkasına bakmadı.kusursuz yüz hatları ve etkileyici gözleriyle herkesin kalbini çalabilirdi.ama o hiç bir özelliğinin farkında değildi.ne güzelliğinin nede ailesinden miras kalan güçlerinin.kendinde bir farklılık olduğunu her zaman seziyordu fakat adını koyamıyordu.onu takip eden farklı bir kişiliği olduğuna inanıyordu.yinede margaret'lar gibi vampir olmaktansa tuhaf bir insan olmayı kabul edebilirdi.rüzgar son kez yüzünü yalayıp geçerken hızla demir kapıları itti ve adeta ağır çekimde koşarak basamaklara ulaştı.yüzüne yapışan saçlarını itekleyip dizlerini tuttu ve derin bir nefes aldı.ağaçlardan gelen hışırtı sesi bir anda kesilmiş rüzgar geri çekilmişti.büyük bir korkuyla elini göğsüne bastırdı.nihayet hareket edebilir hale geldiğinde kahverengi büyük kapıyı çaldı.malikanenin baş hizmetçisi rose koşarak geldi ve kapıyı açtı.genç kız önünde ki büyük kapının açılmasını seyretti.genç kızın telaşlı yüzünü hızlıca süzüp onu kolundan çekti ve eşikten içeri soktu.yaşlı kadın onun ne ara evden çıktığını düşünüyordu.hafif tombul kadın ellerini üstüne silip;

"neredesin sen?yemek vakti geldi çoktan."dedi.

bu evde calista'yı düşünen tek kişi rose'du.

calista başını önüne mahçup bir şekilde eğerken,duvarda ki büyük saat ötmeye başladı.rose telaş ile kızın kolunu tuttu.

"çabuk ellerini yıka ve yemek salonuna geç."dedi.

calista başıyla onaylayıp sol tarafta ki uzun koridora yöneldi.banyoya girip ahşap kapıyı ardından kapadı ve aynada kendisine baktı.daha sonra ufak pencereye doğru yürüyüp perdeyi araladı ve dışarı baktı.etraf o kadar karanlıktı ki,tek bir sokak lambası dahi yoktu.o buz gibi korku yeniden kalbini sardı.dışarı bakmaya devam ederken,bu korkunç hayatın içinde ne zamandan beri olduğunu düşündü.

çok uzun sayılmazdı.sadece on yıldır margaret'lar ile yaşıyordu.calista için çocukluğu ikiye bölünmüştü.gerçek ailesiyle geçirdiği o büyülü zaman ve margaret'lar ile tanışıp geçirdiği korkulu zaman olarak.bu ev onun için mezardı.ailesi bir gece yarısı katledilmişti.ailesinin normal olmadığını biliyordu fakat margaret'larda normal değildi.bay andrew,aile dostları olduğu için calistayı malikaneye getirmişti.dört tane kızı vardı ve eşi de dahil olmak üzere kimse onu sevmedi.oysa yeniden bir ailesi olacağına o kadar sevinmişti ki.tabi onların vampir olduğunu öğrenene dek.yaşadığı dünyanın normal bir yer olmadığının da farkında idi artık.dışarıda büyük bir kötülük vardı ve o savunmasızdı.ellerini yıkadı ve banyodan çıkıp yemek salonuna girdi.büyük salona bakıp ortadaki masaya doğru ilerledi.ayak sesleri ile sandalyesini çekip hızlıca oturdu ve peçetesini üstüne serdi.bay andrew kolları arkasında içeri girdi ve direk plağa doğru yöneldi.

BLOOD AND LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin