MARK TUAN
Genç adam seri hareketlerle saatin önünden geçip ön kapıya ulaştı.omuzunun üzerinden saatin kaç olduğuna bakıp saçlarını karıştırdı.mok bu saatte neden onu şehire çağırmıştı bilmiyordu.merak içinde kaskını taktı.o sırada ardından gelen JB elini onun omzuna koyup;
"nereye lider?"diye sordu.
gecenin bu karanlığında mark'ın neden dışarıda olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"mok,görüşmesi gereken bir konu olduğunu söyledi."
"bu saatte mi?"
"önemli olmalı.çaylakların odalarında olduğundan emin ol."deyip motoru çalıştırdı ve tozu dumana katarak santeria'dan ayrıldı.
mok'un benimle görüşeceği konu dragon ile ilgili olabilirdi.belki yine bara gelmişti,belki de daha fazlası.şehire vardığımda motoru tenha bir köşeye park edip indim.şehir olduğundan daha kalabalık görünüyordu.dükkanların önünde gezen insanlar,alışveriş yapan aileler ve şah şahlı restorantlarda yemek yiyen insanlar.ilk görüşte tuhafsıyorlardı.üzerimde ki siyahın en karanlık tonunu taşıyan kıyafetler onları tedirgin ediyordu.muhtemelen herkesin alışık olduğu bir vampir görüntüsü oluşturmuyordum.bileğimde ise,santeria'da oluşabilecek acil bir durumdan haberdar olabilmek için çağrı cihazım vardı.nihayetinde parka gelmek için oldukça geç bir saatti.motorunda buraya biriyle buluşmak için geldiğim anlamını taşıdığı söylenemezdi.
ve buluşma demişken...
aniden arkamda bir ses duydum.
"mark tuan."
mok karşımda dikiliyordu.
"mok."
"acil durum!"
..........................................................................
CALİSTA
Genç kız yatağın üzerinde ki kurbağaya bakıp iç çekti.min-hee muhtemelen düzeldiğin de bunun intikamını alacaktı.zoey odaya yanında bir kızla girdi.kız ufak tefek oldukça zayıftı.gözünü calista'nın üzerinde gezdirdi ve sonra yatakta duran kurbağaya baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLOOD AND LOVE
VampirePanikle girdiği korku girdapında savrulan genç bir kız... Hayalleri olmayan bir insan ne kadar yaşayabilir? Üstelik tek başına iken. SANTERİA'da herkes sıradan,calista farklı idi. Yaşadığı dünya onun için akıl almaz olaylarla dolu,her uyandığı yeni...