J HOPE-RAHAB
Genç adam camdan dışarı baktı.gökyüzünün aydınlanmaya niyeti yok gibiydi. Üstelik yağmur hızla şiddetini arttırarak devam ediyordu. Kadeh sesleri ile başını çevirdi. Dragon gecenin şerefine şampanya bardaklarını tokuştururlarken ileride dışarıya dalmış olan rahab'a baktı.
Dragon,onun kaşlarındaki o hafif endişe kıvrımlarını ve parmaklarının hafifçe titrediğini görecek kadar onu tanımaya başlamıştı.
"bu lavralar lezzetli görünüyor değil mi rahab? Gelip bize katılmalısın."
Rahab başını kaldırdı.
"onlar spatzle dragon,"diye seslenerek yanlarına yürüdü.
Rahab'ın gözlerinde dalgın,uzaklara gittiğini gösteren bir ifade vardı. Okulun büyük salonunda toplanmış bu geceki zaferlerini kutlarlarken neden endişe duyuyor olabilirdi ki?
"sorun ne? Hiç eğleniyor gibi değilsin."dedi.
Rahab omuz silkerek;
"sorun yok."
"bu bizim zaferimiz rahab."
Gözleri buluştu. Bir yerlerde belkide onun zaferi olmadığını düşünenler vardı..
..................
KAİ
Genç adam burnundan soluyordu. Kayaçtan sağ salim indiklerine sevinmelimiydi? Yoksa yuvarlak parça bir kaç dakika içinde dim dik bir hal almışken endişelenmeli miydi?
Yarısı yerin içinde, yarısı yukardaydı.
"toprak ve bitkiler neden kaymıyor? Sihirli gibi."dedi wonho.
"sahte olsa gerek,"diye cevap verdi Qri.
Haklı olabilirdi diye düşündü kai. Bunu her seferinde indirip kaldırırken çim ekmek mantıklı olmazdı. Peki neden bunca zaman fark etmemişlerdi? Geçitler sürekli bulundukları alandı.
Wonho üzgün bir ifade takınarak;
"gerçek gibi görünüyor. Ya da görünüyordu."
Büyülenmişçesine izledi.
"sizce bizi görmüşler midir?" dedi lay.
Jimin ona doğru yürüyerek;
"muhtemelen atlayarak kurtulduğumuzu görmediler.bir tuzaktı."
Jooheon omuz silkti ve ormana döndü.
"öyle mi dersiniz?fazla dikkatli bakmadıklarını ummaktan başka çaremiz yok."diyerek yürümeye başladı.
Jimin, boram'ın elini tutarak;
"diğerlerini bulalım. Burada yapılacak bir şey kalmadı."
Hepsi peş peşe yürümeye başladılar. Wonho son kez okula hüzünle bakıp önüne döndü.
.....................
CALİSTA
Temiz kıyafetleri giyerken içindeki kötü his kendini hatırlatıyordu. Zoey henüz kaleye ulaşamamıştı. Başına bir şey gelmesinden endişe ederek diğer yatağa baktı ve lily'de ona bakıyordu.
"ne düşündüğünü biliyorum ama yanlız değil. İyi olacaktır."
Calista başını sallayarak yanına oturdu.
"berbat bir gece."
Lily gülümsemeye çalıştı,"daha berbat bir geceyle karşılaşamazdık."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLOOD AND LOVE
VampirePanikle girdiği korku girdapında savrulan genç bir kız... Hayalleri olmayan bir insan ne kadar yaşayabilir? Üstelik tek başına iken. SANTERİA'da herkes sıradan,calista farklı idi. Yaşadığı dünya onun için akıl almaz olaylarla dolu,her uyandığı yeni...