Panikle girdiği korku girdapında savrulan genç bir kız...
Hayalleri olmayan bir insan ne kadar yaşayabilir?
Üstelik tek başına iken.
SANTERİA'da herkes sıradan,calista farklı idi.
Yaşadığı dünya onun için akıl almaz olaylarla dolu,her uyandığı yeni...
tregartlar,otomatik makinelerden farksız,akılsız varlıklardı.yok edilene dek savaşırlardı.önümüzde ki tregartlara kıyasla daha iri olan başka bir tregart onların arkasında kollarını göğsünde bağlamış bir şekilde ve yüzünde eğlenen gülümseyişi ile olanları izliyordu.görünüşe göre hiç bir şansımız olmadığını düşünüyordu ve bu benim hiç hoşuma gitmiyordu.beni sıkıştıracaklarını düşündüğümde açık bir alana doğru geçtim.artık dönüşmenin zamanı gelmişti diye düşündüm.duvarı tramplen olarak kullanıp tırmandım seri bir şekilde.hızım karşısında şaşkına uğrayan tregartlar'ın dikkati dağılmıştı.pantolonuma sıkıştırdığım bıçağı birinin kafasına fırlattım.yere yığılırken hope homurdanarak bana bakıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"ciddi misin?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"yeapp."
gözlerini devirip peşime takıldı.
"bir tregart'ı öldürmenin tek yolu onları parçaya bölmektir hope!"
"yaa?..bana ders mi vermeye karar verdin?"
"bence bunu sen düşünmeliydin.bilirsin işimi iyi yaparım."
genç kız orada bulunmaktan ve dragon'un ikidebir tehtitler savurmasından oldukça sıkılmıştı.onun sebep olmadığı ama tüm okulu etkileyecek olan olaylar silsilesi kesinlikle devam ediyordu.üstelik calista okuldakilerinde bir suçu olduğunu düşünmüyordu.tahta baktı.boştu,nerede olabileceği hakkında fikir yürütmeye çalıştı.kapıya yaklaştığı sırada biri içeri girdiği için sert bir şekilde çarpıştılar.çarpıştığı kişi mark'tı.başını kaldırıp onun yüzüne bakarken gözleri büyüdü.
"mark!"
"ıh..calista!"
bir anda kollarını genç kızın bedenine dolayıp kendi vücuduna bastırdı.calista'da aynı şekilde kollarını beline doladı.bütün dargınlıklar şuanda onun için bir kenardaydı.yeniden mark tuan'ı görebildiği için mutluydu.jooheon ikisi sarılırken etrafı kolaçan ediyordu.belli ki bu evde kimse yoktu.
