Odadan çıkıp iki yana ayrılan merdivenlerin başında dikildi calista.bavulunu bırakıp kız kardeşlerini çağırmak amaçlı yan yana dizili olan odaların kapısını tıklattı.bir süre hiç bir ses gelmemişti.en sonunda isabella ve emma odalarından çıktı.genç kıza kötü bir bakış atan emma;
"sen bizimle aynı arabada gelmeyeceğini biliyorsun değil mi?"dedi.
"ben sanmıştım ki-
"sen hiç bir şey sanma! üstüne vazife olmayan şeyler yapıyorsun.mutfağa in rose sana nasıl gideceğini söyleyecektir."diyerek kendi odasından bavullarını çıkardı.
calista,önce kendi bavuluna baktı.eski gri bavulu tek başına dururken yanına pembe altı bavul dizilmişti.isabella'da kendi bavullarını çıkarırken calista'nın bavuluna ayağı ile vurdu ve merdivenlerden aşşağı savrulmasını seyretti.genç kız ağzı açık bir şekilde yuvarlanan bavuluna bakıyordu.çok kızmıştı ama sesini çıkarmayarak aşşağı indi ve yere saçılan kıyafetlerini bavula sıkıştırmaya başladı.annesinden ona kalan bir müzik kutusu vardı.küçükken her sabah annesi baş ucuna koyar ve calista'yı bu şekilde uyandırırdı.gözleri onu ararken tatlı hoş melodi kulaklarına doldu.müzik kutusu bayan ava'nın ayak uçlarında durmuştu.genç kız hemen eline alıp ayağa kalktı.ava,kızın hüzünlü yüzüne bakarken hatırladığı şeylerden rahatsız olup elini uzattı.
"onu bana ver."dedi.
calista anlının buruşmasına izin vererek,"efendim bu annemden kalan son hatıra."dedi.
bayan ava kaşlarını çatıp,"santeria'da hatıralara ihtiyacın olmayacak calista.şimdi onu bana ver."dedi.
genç kız dolan gözlerine rağmen müzik kutusunu uzattı.
daha sonra yere eğilip bavulunu toparladı ve mutfağa girdi.tezgahın hemen karşısında bulunan küçük masaya yanaştı ve sandalyeyi çekip oturdu.göz yaşlarını elinin tersiyle iteklerken rose bahçe kapısını aralayıp içeri girdi.sandalyede oturan calista'ya baktı.ağladığını görünce içi burkulmuştu.bu kıza kıyamıyordu,ev sakinlerinin ona kötü davranması yaşlı kadını üzüyordu.gidip calista'nın pamuksu ipek saçlarını okşadı.çok güzel bir kız olduğunu ve özel olduğunu düşünüyordu.bu inci tanesi kızın artık yanında olmayacağını bilmek onu endişelendirmişti.
"neyin var yavrum?"dedi.
"ben gitmek istemiyorum rose."
"tatillerde geri döneceksin.orada kendine dikkat etmen gerek,sana yolluk hazırladım bunu da çantana koy."deyip tezgahta ki kutuyu uzattı.
"teşekkür ederim."deyip sarıldı genç kız.
rose genç kıza nasıl gideceğini söylemişti.bahçıvan yeni tohumlar almak için şehre inecekti.genç kızı oraya kadar bırakacak daha sonrasında ise calista tren yolculuğu yaparak santeria'ya ulaşacaktı.calista daha fazla vedalaşma işini uzatmayarak evden ayrıldı.belki de her şey daha iyi olacaktı diye düşündü.bu evde ki esareti bitmişti.okulda ki öğrenciliğini bitirdiğinde yetişkin bir birey olarak hayatına yalnız devam edebilirdi.bu düşünce bir an olsun içine su serpmişti....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLOOD AND LOVE
VampiroPanikle girdiği korku girdapında savrulan genç bir kız... Hayalleri olmayan bir insan ne kadar yaşayabilir? Üstelik tek başına iken. SANTERİA'da herkes sıradan,calista farklı idi. Yaşadığı dünya onun için akıl almaz olaylarla dolu,her uyandığı yeni...