BLOOD AND LOVE

DÜŞMAN HATTI- 22

Bardan çıkan grup sessizliğini koruyordu. Bu gece duydukları hepsine yetmiş ve artmıştı.calista ellerini hırkasının cebine soktu ve karanlık sokağı süzdü.bir kaç vampir mok'a başıyla selam verip sokağın sonunda kayboldu. Sessizlik kai'nin homurdanmasıyla son bulmuştu.

"sabaha kadar bu iğrenç yerde dikilmeyeceğiz herhalde?"dedi.

Mark başını onun olduğu tarafa çevirip soğuk bakışlarını yüzüne sabitledi.

"seni tutan yok!"

Kai bundan etkilenmeyerek konuşmaya devam etti.

"bu yaşlı herifin anlattıklarına inanmadınız değil mi?"

Mok sigarasını yere atıp ayağı ile söndürdü.

"onları çıkarken gördüğünü sen söyledin aptal herif!"

Kai ona dişlerini gösterirken lay araya girdi. Mok'u işaret ederek;

"bu herifin içinde bulunduğu hiç bir şey mantıklı gelmiyor. En nihayetinde choon'un ölümü onun-

Derken zoey onu kolundan yakalayıp duvara yapıştırdı.

"kapa çeneni seni ahmak!"

O sırada mok mark'a dönüp;

"kızı evine bırakın sonra bu konuyu detaylı konuşuruz. Ben biraz araştıracağım."

Mark onu ceketinin yakalarından tutup sarstı.

"sakın başına buyruk bir iş yapma!"dedi.

"ıh dostum endişelenme."

Kız tüm bu konuşmaları anlamayarak mark'ın arkasında duruyordu. Kolunu tutup;

"sizinle gelebilir miyim?"

"neden?"

"ben eve gitmek istemiyorum."dedi.

Calista onun markı tutan ellerine takılı kalmıştı. Kendine hakim olamayarak;

"neyden korkuyorsun?"dedi.

"sadece gitmek istemiyorum."

Calista ağzını açacaktı ki mark jimin'e işaret etti.

"onuda akademiye götürün bu gece kalsın. Yarın düşünürüz."dedi.

Kız gülümserken Calista duyduğu şeyin şaşkınlığını yaşıyordu.

Jimin;

"hadi gidiyoruz."

Kızlar calista'ya baktı. Ama calista mark'a yaklaşıp;

"ben seninle gelicem."dedi. 

genç kız yolda onunla konuşabilmeyi umut ediyordu.mark başını salladı. O sırada kai önlerinde durup;

"seni bugünlük mark'a ödünç verebilirim cal. Nasılsa konuşup halletmeniz gereken şeyler var."dedi.

Calista şaşkınca bakarken lay onu peşinden sürükledi.genç kız onun bu saçma konuşmasını düşünürken mark onu belinden yakalayıp Motora çekti. Sırtına yapışmıştı. Motor caddeye çıktığında tekerleklerden sesler çıkıyordu. Calista iyice yapışmıştı mark'a. Yutkunamıyordu. Hızdan ölesiye korkuyordu ama mark bunu pek umursamamış dahada hızlanmıştı. Ceketini sıkarken;

"tanrım! Lütfen yavaşla!"diye inledi.

"korkuyor musun cal?"

"evett.. Ih!"

"o zaman daha hızlııı!"

Calista gözlerini kapayıp kendini ona teslim etti.

...........................