Mabel böyle bir şeye sebep olduğu için kendiyle gurur duyduğu çok belli oluyordu. Skyla birden bire Dipper'ı üstünden itti ve Dipper yaklaşık yarım santim yukarı uçtu. Ardından da tahmin ettiğiniz gibi yere düştü.
Bunun olduğunu gören Mabel'ın ağzı bir karış açık kalmıştı. Zavallı Dipper ise tam Skyla ile tanışacağı zaman Skyla'nın üstüne düşmüştü.
Mabel ağzı bir karış açık şekilde hem mutluluktan gülüyor hem de şaşkınlıktan bağırıyordu.
"Oha! Az önce Dipper'ın ilk defa bir kızla iç içe olduğunu gördüm! Hem de benim sayemde!"
Mabel zar zor nefes almaya başlıyordu. Çömeldi ve Dipper'ın yanına oturdu.
"Eee, nasıldı kardiş?"
"Elim kanıyor." dedi Dipper. Sesinde endişe vardı.
"Ne? Nasıl?" diye endişeli bir şekilde sordu Mabel.
"Bilmiyorum. Sanırım düşerken oldu." diye cevapladı Dipper.
Skyla ise onları izliyordu. Doğrusu Dipper'ın elini kesmesine üzülmüştü. Hatta kendini suçlu hissetmişti.
"Evde yara bandı olacaktı. Bir an önce gidelim. Hem de Skyla, Stan amcayla tanışmış olur." dedi ayağa kalkarak Mabel.
"Siz ne yaparsanız yapın. Yeter ki eve gidelim." diyerek Dipper da kalktı ve yürümeye başladılar.
Skyla kendini nedensiz bir şekilde kötü hissediyordu. Mabel arkasına bakarak "Buraya Gel" anlamında ellini salladı. Skyla bu günlük böyle şeyleri düşünmemeye karar verdiğinde arabadaydı ve kararının dışına da çıkmayacaktı.
Şimdiye kadar oldukça sıkı ve kurallarla büyümüş bir kızdı Skyla. Bu yüzden her soruna düzgün bir şekilde cevap verebiliyordu. Yaşına göre olgun da davranabiliyordu. Kahverengi saçlı, hafif dalgalı, kahverengi gözlü, biraz alnı büyük, çene hafif sivri, daha çok sade şeyler tercih eden birisiydi ve hâlâ da öyle. Boyu da Mabel'dan uzun ve Dipper'dan kısa. Ortası kısacası.
Yan taraftaki eve varırlar sonunda. Üstünde "Gizemli Kulübe" yazıyordu. Mabel kapıyı çalar. Stan açar.
Yüzünü buruşturdu."Siz miydiniz? Bende müş-" Skyla'yı gördü. "Aaa, buyrun. İçeri buyrun. Harika eşyalarımız vardır. Klübemizde her türlü gizemli şey vardır." der Stan, Skyla'ya bakarak.
"Aaa, Stan amca, o bizim arkadaşımız. Buraya yeni-" Mabel sözünü bitirmeden Stan hemen başladı. Bu sırada da Dipper içeri girdi.
"Onun sizin arkadaşınız olduğu bir müşteri olmadığı anlamına gelmez."
Mabel ne diyeceğini bilemedi.
"Benimle gel," dedi ve Skyla'yı içeri aldı. "Adın ne demiştin?"
"Skyla."
"Skyla, güzel isim. Bende Stan. Bana Stan amca da diyebilirsin." Onu heyecanla kıyafetlerin olduğu bölüme götürdü. "Buradaki kıyafetlere de bakın!" dedi Stan güler yüzlü bir şekilde. "Bunlardan bir tane alın ve Esrarengiz Kasaba'nın en popüleri olun. Az önce bir tane mi dedim? Hepsini alın! Tanesi de 10 dolar. Hayır 20." Gözlerini yukarı düşünceli bir şekilde kaldırdı. "Bak ne diyeceğim, 50'de anlaşalım."
"Ama Stan amca o bizim sadece arkadaşımız ve buraya bunun için gelmedi." dedi Mabel.
"Şişşt!" dedi Stan, Mabel'a bakarak. Ardından da Skyla'ya baktı. "Çok iyi alışveriş yapan birine benziyorsunuz." Skyla tüm bu olup bitenlerden sıkılmıştı.
O sırada kapıdan içeriye Soos girer. Kıyafetlerine bakılırsa bir patrona benziyordu. "Stan amca, burda ne oluyor?" diye sordu.
"Yeni bir arkadaş edindik ve Stan amca onu rahat bırakmıyor." diye hemen çıkıştı Mabel.
"Stan amca?" diye sordu Soos ve gözlerini kıstı.
"Ben sadece deniyordum." dedi Stan çok kırılmış gibi.
"Stan amca bildiğin gibi artık buranın sabihi benim ve çocuklara bu yüzden gitmelerine izin veriyorum," derken Mabel kollarını açarak merdivenlerden çıktı. Arkasından da Skyla biraz utanmış gibi görünerek yavaş bir şekilde yukarı çıktı.
"Bak Stan, biliyorum. İşini seviyorsun. Ama bu yarayla sana izin veremem. Daha iyice iyileşemedin." dedi Soos üzgün bir şekilde.
"Evet, biliyorum," dedi Stan ve devam etti. "Ford ile derin sulardaydık. Her şey çok güzeldi. Keyfimiz yerindeydi. Takii o köpek balığı çıkana kadar! Gemiye atladı! Bizi yemeye çalıştı! Sonra yanına yaklaştım ve pam pam! Gözüne yumruk indirmeye başladım. Kör olmuştu. Ama birdenbire döndü ve nasıl oldu bilmiyorum, kendimi onun altında buldum! Ford geldi. Cebinden kocaman bir silah çıkardı ve silahı köpek balığına tuttu. Ateş etti. Onun öldüğünü sanarak ayağa kalktım. Ama daha ölmemişti. Bana kuyruğuyla vurdu. O kadar sertti ki omurgamın kırıldığını hissettim. Ford bir daha ateş etti ve suya düştü. Ardından Ford yanıma geldi. "Merak etme, Stanley. Seni burdan kurtaracağım. " dedi. Bayıldım. Gözlerimi açtığımda bir hastanedeydim ve başımda Ford vardı. Heyecanlanarak yanıma geldi. "Stanley! En sonunda gözlerini açtın! O kadar korktum ki! Omurgan çok kötü değilmiş. Ama uzun bir süre dinlenmen gerekiyormuş. Ve bu da artık denizde seyahat edemeyeceğimizi gösteriyor. Üzgünüm." dedi." Ardından durakladı Stan bir süre boyunca sonra devam etti.
"Bana Bill'in geri döndüğünü söylediğini hatırlıyorum. Sanırım bu onun düşüncesiydi ama umarım gerçek değildir. Bana ben hastanede baygın bir şekilde yatarken bazı şeyler söylüyordu. Yine o boyutlardan bahsetti. Aklında ne var bilmiyorum."
Bundan sonraki bölümde bazı yerleri kısa keseceğim çünkü çok uzun sürüyor ve bazen sizin sıkıldığınızı düşünüyorum.
Mabill çok yakında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boyutlar Arası Geçit ✡ Esrarengiz Kasaba
FantasyTAMAMLANDI, düzenleniyor. "We Live For This Love" ~~MaBill~~ Hiç düşünemeyeceğiniz sırlar ve gizemler ama hayır, bunlar Esrarengiz Kasaba'nın gizemleri değil. İkizlerin... Daha önce öğrenmedikleri yetenekleri yüzünden bu sorun ile baş edememeleri, D...