8. Bölüm

1.1K 125 122
                                    

Bill_loves_Mabel

Mabel şaşkınlıkla kolundaki saati inceler: maviydi ve tamamı metalden yapılmaydı. Bu yüzden ağırdı.

Mabel rüyasını hatırlar.

Size yazdığım yerler Mabel'ın hatırlayabildiği yerler.

Bu arada bundan sonraki yerleri özet bir şekilde yazacağım. Umarım anlayış gösterirsiniz.

Sadece bazı yerler gerçekten fazla uzun. Diğer bölümde beyni yananlar olduğu için bu kısmı kısa kesiyorum.

Mabel bunu birine anlatmamayı tercih etti ve sır olarak sakladı.

O gün oldukça güzel geçti. Hiç bir sorun olmadı.

Skyla'yı da alıp Esrarengiz Kasaba'da dolaştılar, tanıttılar.

Dolaşırken Mabel'ın aklına durmadan Skyla'yı, Dipper'a ayarlamak geliyordu.

Sonra bazı kasabalılarla tanıştılar.

Bir hafta geçti.

Neredeyse akşam olmuştu.

Bugün karar verdikleri gibi Skyla'nın odasında biraz vakit geçireceklerdi. Biraz Skyla kendinden ve geçmişinden söz etti.

"Küçükken babam öldüğü için hep babası olanlara karşı bir ilgim vardı. Okulunun çıkışında beklerdim. Birçoğunun babası gelirdi ve onlara sarılırlardı. Ben ise öylece beklerdim." dedi Skyla. Üzülmüştü.

Sklya'nın hüzünlülüğü Mabel'a da yansımıştı."Aaa, üzülme."

Aşağıdan May'in sesi geldi.

"Skyla! Gelir misin?!" diye bağırdı aşağıdan.

"Ben birazdan dönerim," diyerek gitti Skyla.

Mabel, Dipper'a baktı."Eee, nasıldı? Etkilendin mi?"

"Evet, oldukça etkilendim."

"Ooo, kardiş! Seninkini bulduk!"dedi gülerek. "Güzel kız aslında. Yakışıyorsunuz."

Dipper kızarır.

"Ben babasının ölümünden bahsediyordum."

Mabel duraksar ve ona boş gözlerle bakar. "Üff, ya! Sen de var ya! Ama yok, ben sana onu ayarlıcam, gör de bak."

Ayağa kalkar ve kapının önüne doğru yürür. Dipper koşarak önüne çıkar.

"Hayır, dur!"

"Ne? Yoksa ondan hoşlanmıyor musun?"

Dipper gözlerini yana çevirdi. "Ben, bilmiyorum. Daha doğru düzgün tanışamadım."

"Hımm," gözünü kıstı. "Demek zaman istiyorsun?"

"Evet." Bunu demezse Mabel olan biten her şeyi anlatıcaktı.

"Tamam, öyle istiyorsan öyle olsun," dedi ve tekrar gülümsedi.

O sırada kapıyı Skyla açtı. Karşısında arkası dönük Dipper vardı.

"Aaa, Dipper?" diye sordu Skyla.

Dipper kızardı. Mabel ise arkadan gülmemek için dudağını sıktı.

"Bazı tür aletleri yapmakta iyi olduğunu söylemiştin, değil mi?"

"Aaa, evet. Evet, öyleyimdir." Önünü döndü ve gülümsedi.

Skyla da ona gülümsedi. "Güzel. Senden bir şey istiyorum o zaman."

"Elbette."

"Benimle gel."

Mabel o sırada arkada kuduruyordur.

Skyla olduğu koridor boyu yürüdü ve sonunda bir tuğlaya bastı. Gizli bir geçit açıldı.

"Bana halam burayı üç gün önce gösterdi. Ayrıca benim de olabileceğini söyledi."

İçeri girdiler. İçerisi sisli ve tozluydu. Etrafta kutular vardı.

"Bir gizli geçidinin olması çok güzel," dedi Dipper gülümseyerek. Skyla da ona bakıp gülümsedi.

O sırada kapının ucundan kafasını çıkaran Mabel bağırdı.

"Hey, ordakiler! Havalar nasıl?" dedi Gülümseyerek. "Gelmemi ister misiniz? Yoksa gidip sizi rahat mı bırakayım?"

"Ne istiyorsan onu yap, Mabel." dedi Dipper.

"Ooo, Dipper'a da bakın siz!"

Dipper ona o keskin bakışlarından birini daha yapar.

"Ay, tamam tamam. Gidiyorum." diyerek Mabel kafasını ordan çekti. Ama arkadan onları dinlemeye devam etti.

"Dipper, merak ediyorum, neden ilk tanıştığımız zamanlarda bana öyle bakıyordun?"

"Aaa, evet şu bakışlar. Sanırım artık yakın arkadaş olduğumuz için bunu sana söyleyebilirim."

"Bana bütün sırlarınızı söyleyebilirsiniz. Çok iyi sır tutarım."

O sırada Dipper'ın aklına Bill'le ilgili olan sırları geldi. Acaba ona da söylemesi gerekiyor muydu? Geçen bir hafta içinde ne kadar güçlü, çevik, hızlı, yardımsever ve akıllı olduğunu herkes görmüştü. Ona da söylemek istiyordu.

"Evet, elbette. Benim sevdiğim bir kız vardı. Adı Wendy. Onu biliyorsun. Benden iki yaş büyük. Benden büyük olmasına rağmen onu sevdim. O çok hoş biri. Sen gelmeden bir gün önce ona onu hâlâ sevdiğimi söyledim. O ise çoktan biriyle nişanlanmayı düşündüğü biri olduğunu söyledi. 16 yaşında şimdi. Ne zaman olur nişan bilmiyorum. O yüzden o iki gün her önüme çıkan kıza sana baktığım gibi baktım. Gerçi sen fark ettim mi, bilmiyorum."

Skyla elini Dipper'ın omzuna koydu."Buna çok üzüldüm, Dipper. "

Dipper o anda ona karşı boş olmadığını anladı. O dokunduğundaki his ve yumuşak sesi onu etkilemişti.

"Biliyor musun, artık bu önemli değil," dedi Dipper ve ona gülümsedi. "Dünya'daki tek kız o değil sonuçta."

Skyla da ona gülümsedi.  Aralarında gerçekten de bir bağ oluşmuştu.

Mabel arkada dudağını ısırmaktan yara etmişti.

"Sana söylemem gereken bir şey daha var, Skyla."

"Seni dinliyorum, Dipp."

"Bill Chiper'ı tanıyor musun bilmiyorum, onu sana anlata-"

"Üçgen olan şeytandan bahsediyorsun."

Dipper, Bill'i bildiğine şaşırmıştı.

"Onu daha önce gördüm."

"Gerçekten mi? Peki nerde ve ne zaman?"

"1 yıl önce. Zihnime girmişti ve bana ordan bir şeyler söyledi. Durmadan yeni bir boyut açacağını ve Dünya'yı ele geçireceğini söylüyordu. Ama yaklaşık bir yıldır benimle konuşmuyor."

"Peki neden seninle konuşuyordu?"

"Bilmiyorum, bana özel biri olduğumu söylüyordu."

Dipper içinden, "Özel biri mi?".

"Hani Mabel ormana paytak için gitmişti ve kaybolmuştu.. O zaman Bill karşısına çıkmış ve onunla anlaşma yapmış. Onu burda tutan bir gücün olduğunu söylüyormuş ve kendi evine gidebilmesi için Mabel'dan yardım istemiş."

Skyla oldukça bembeyaz kesilmişti.

"Ve ondan ona yardım edebilecek 10 kişi bulmasını istemiş. Eğer 10 kişiden daha fazla söylerse ilk 10'dan sonrasını sanırım bir tür yaratığa dönüştürecek ya da yok edecekmiş. Senin bu konu için uygun olduğunu düşünüyorum. Bunlardan biri sen olur musun?"

O sırada Mabel bağırır. Elinde bir resim vardır.

"Dipper, sen ne yaptın?!"

"Ne?"

"Zaten ilk 10 kişiyi seçmiştik."

Boyutlar Arası Geçit ✡ Esrarengiz KasabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin