29. Bölüm

485 58 12
                                    

Evet, büyük finale az kaldı. Benimle kalın :D


Mabel az önce rüya mı görmüştü? Bu müziği nasıl duyabiliyordu? Acaba kafasına bir darbe mi almıştı? Düşüp kemiklerini kırmış mıydı? Bükmeye çalıştığı su uzaylılara ulaşmış mıydı? Hiç bir acı hissi hisstemiyordu. Daha çok rahatlamış gibiydi. Derin bir nefes aldı. Nefes almasıyla birlikte burnun içinden su girdi. Nefes alamadığını hissedince hemen gözlerini açtı. Nehrin içine düşmüştü.

Yukarı doğru yüzmeye başladı. Kafasını sonunda çıkardı ve derin, uzun bir nefes aldı. Biraz öksürdü. Nehirden çabucak çıkıp ne olduğunu anlayabilmek için etrafına bakındı. Ama burdan uzaylıların olduğu yer görülmüyordu.

Her yeri ıslanmıştı ve bir anda sert bir rüzgar esti. Gelen Aang'di. Uçarak gelmişti.

"Sen iyi misin?" Hızla yanına yaklaştı.

"Lütfen daha yavaş ol. Rüzgar geliyor." Mabel titriyordu. Hava kapalıydı ve rüzgar esiyordu.

Aang beli ve omzundan yan olarak doladığı turuncu kumaşı Mabel'ın üstüne örttü. "Böyle iyi misin?"

"Evet." Biraz durdu ve gözlerini kapadı. "Bill'e ne oldu? Uzaylılar-"

"Başardın, Mabel. Başardın.."

---------------------

"Dünya'ya gidemeyiz, Saun. Demul her yerde ordusuyla bizi arıyor. Ayrıca masasının üzerindeki belgelerden birinde senin bir neden yüzünden işinden istifa ettiğini yazmış ve yerine de onu seçtiğini yazmışsın bu-"

"Ne?! Ben öyle bir şey söylemedim!"

"Ben de öyle tahmin etmiştim." dedi ayağa kalkarak. "Eminim her yerde beni arıyorlardır. Bize yeni ve mükemmel bir plan gerekiyor."

"Dur bir dakika!" diyerek sıçradı Saun ve kafasını kaldırarak Skyla'ya baktı. "Sen uzay gemini istasyonda mı bıraktın?" Sesinde heyecan ve korku vardı.

"Evet?" Saun'a baktı. Skyla ne olduğunu bir an için anlayamadı. "Olamaz."

"Burdan hemen ayrılmalıyız. Yeteri kadar eşya ve yiyecek alalım. Başımıza ne gelir bilemeyiz."

Skyla onaylar şeklinde başını salladı.

"Ben gidip yiyecek bir şeyler alıyım." dedi Saun ve ayağa kalktı. İkisi birlikte odadan çıktı. Saun sola gitti Skyla ise sağa. İkisi de asansöre bindi. Saun deponun bulunduğu kata yani 674'e inecekti. Skyla ise kendi odasına gidecekti. Bu gemideki en büyük oda onundu. Kat:1221. Neyse ki asansörler gerçekten hızlıydılar.

Asansörden indikten sonra büyükçe bir koridora geldi. Her türlü koridor bu büyük koridora bağlıydı sonunda ise kendisinin bulunduğu oda vardı. Yan taraflarda kraliyet bayraklarına benzer şeyler geminin metal duvarına asılmıştı. Üstünde kartala benzer bir sembol vardı. Kuş siyah bayrak ise beyazdı. Her Squza değiştiğinde bayrak da değişirdi. Skyla'dan önceki Squza Mariposa'ydı.

Odasının kapısını açan kapı tavana kadardı. Kapıyı açtı. Normalde etrafta hizmetçileri dolaşırdı ama şimdi hiç kimse yoktu. Koskocaman gemi bomboştu. "Demul ne planlamışsa artık..." diye düşündü Skyla.

Hızla silahlarını koyduğu duvara yöneldi. Yan tarafta duran ağır kutuları aşağı indirdi. Mavi bir düğme ortaya çıktı. Skyla buna bastı ve ses tanıma aygıtı çıktı. Skyla boğazını temizledi ve "Yalan söyleyenler haklıdır" dedikten sonra duvar yerinden oynadı. Skyla gülümsedi, bu sözü söylediğinde her zaman aklına o gelirdi.

Duvar biraz geriye gittikten sonra sağa doğru kaydı ve bir sandık ortaya çıktı. Skyla sandığa doğru yürüdü. Sandığın üstündeki şifreyi kodladı: 230623.

Demul anlaşılan bunu almak için zahmete girmemişti. Bir an için içten gelerek güldü Skyla. "Demul ne aptal." diye düşündü. Hala karanlık gülümsemesine engel olamıyordu.

Çünkü Mariposa'nın tacı şu anda elinde duruyordu.

Boyutlar Arası Geçit ✡ Esrarengiz KasabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin