Dipper'ın ağzı bir karış açık kaldı. "Ne? Sen neyden bahsediyorsun? Şaka yapıyorsun, değil mi? Biz onu öldürdük. Stan amcamız onu öldürdü ve Bill yok oldu. Biz kurtulduk. Ormanda artık her ne görmüşsen halüsinasyon olsa gerek."
Mabel, Dipper'ın kendine inanmamasına şaşırdı. Doğruyu söylüyordu ve Dipper ona inanmıyordu. Zaten şu anda kafası allak bullak olmuştu. Bu onun canını sıktı. "Hayır, Dipper. Şaka falan yapmıyorum," dedi Mabel oldukça sakin bir şekilde. "Ormana Paytak'ı aramaya gittiğimde bir alana geldim ve hava gri oldu. Ardından o çıktı ve benimle konuştu. Bir anlaşma yapmak istedi."
Dipper donup Mabel'a bakar. Bir anlığına da olsa Mabel'ın doğru söylediğini düşündü. Böyle bir şey olsaydı ne yapardı bilemiyordu.
---------------------
"Hey, Soos! Ford'un benim için yaptığı telefonla birlikte sen de gel!" dedi Stan.
Soos elinde Ford'un yaptığı telefona benzer aleti getirdi.
"Şimdi de çocuklara yemeğin hazır olduğunu söyle ve yemeye başlayın." Telefonu açtı ve Ford'u aradı.
"Peki, Stan amca," diyerek merdivenlerden yukarı, çocukların odasına gitti Soos.
Ford telefonu açtı.
"Alo, Stanley?"
"Alo. Ford? Bana mesaj atmışsın. Doğru olup olmadığını öğrenmek istiyorum."
"Ne yazık ki doğru."
Stan olduğu yerden doğruldu. "Olamaz."
"Merak etme, yakında öğreneceğim. Sen şimdilik çocuklara bir şey söyleme. Oraya yarın geleceğim. Sana bazı şeyler anlatacağım. Bunun için labaratuvara ineceğiz. Ortamı ayarla."
"Ahh, peki."
"Şimdi kapatmalıyım."
Ford telefonu kapatır. Stan düşünceli bir şekilde mutfağa gidip yemek masasına oturur. Ama hâlâ ne Soos ne de çocuklar ordadır.
"Soos! Seni mıymıntı! Nerde kaldınız?!"
---------------------
(Mabel olanları Dipper'a anlatmıştır.)
"Buna inanamıyorum. Nasıl senden bunu isteyebilir? Sen o an savunmasızdın ve sana her şeyi yapabilirdi!" dedi Dipper sinirlenerek. Elini sıktığı için avcu terlemişti.
"Bir de iyi yanından bak. Buraya bir daha arkadaşları ya da kendisi gelmeyecek." Dipper'ı sakinleştirmek istiyordu.
Dipper sinirle bağırdı. "Bunun doğru olduğunu nerden biliyorsun, Mabel? Hadi sana yalan söylüyorsa?"
Mabel anlaşmayı kabul ettiği için pişmanlık duydu ve başını üzgün bir şekilde eğdi. "Bana değiştiğini söyledi ve oldukça da hüzünlü görünüyordu."
Dipper yanına yaklaştı. "Bak, Mabel. Ona güvenebilir miyiz bilmiyorum ama.. Artık olan oldu. Şeytanla anlaşma yaptın."
O sırada aşağıdan Stan'in sesi gelir. "Soos! Seni mıymıntı! Nerde kaldınız?"
Sonra da kapının önünden Soos'un sesi gelir. "Geliyoruz, Stan amca!"
Mabel ve Dipper birbirine bakar. O sırada Soos kapıyı açar. Utanmış gibidir. Parmaklarıyla oynar. "Şey, az önce ilk defa hayatımda kapı dinledim sanırım," diyerek elini boynuna götürdü. "Sanırım artık gitsek iyi olacak." Hep birlikte odadan çıkarak aşağı indiler.
Stan endişeli ve sinirli görünüyordu. "Sizin sorununuz ne? İlk defa size yemek hazırlıyorum ve siz ortalıkta yoksunuz! Yetmiyormuş gibi Ford..." Stan az kalsın ağzındaki baklayı çıkarıverecekti. Son anda sustu.
"Ford amcamıza ne oldu?" diye sordu Mabel.
"Aaa, hiçbir şey" diyerek gözünü kaydırdı Stan.
Dipper, Mabel'ın kulağına fısıldadı."Sence Stan amcaya da söylemeli miyiz?"
Mabel, Stan'e bakar. "Sanırım evet." Sesini yükseltti. "Stan amca, sana söylememiz gereken bir şey var."
Stan kaşlarını kaldırdı.
"Bill geri döndü."
Stan biraz duraklayıp şaşkınlıkla gözlerini açtı. "Ne? Bunu nerden öğrendiğiniz?"
Dipper kaşlarını çatarak oturduğu sandalyeden kalktı. "Bir dakika demek biliyordun, öyle mi?"
Stan gözlerini kaydırdı. "Bak çocuk, bunu yarın size Ford amcanızla birlikte zaten açıklayacaktık."
Dipper biraz sakinleşerek yerine oturdu.
"Burda gerçekten tuhaf olaylar oluyor." dedi Soos.
Stan devam etti. "Ford onun heykelini incelerken sahte olduğunu fark etmiş." Stan biraz düşündü. "Onu bir şekilde tekrardan öldürmeliyiz."
Mabel biraz endişelendi ve yine yaptığı anlaşma yüzünden pişmanlık duydu. "Ben onunla anlaşma yaptım ve bana karşılığında bir daha gelmeyeceğini söyledi."
"Ne yaptım dedin sen?" Stan'in sesi yüksek çıkmıştı.
Mabel başını kaldırmadan konuşmaya devam etti. "Sadece yardım istiyor.. Geri dönebilmek için. Sonunda ise bir daha buraya dönmeyecek."
Stan sesli bir şekilde gülmeye başladı. Kahkahalara büründü ve yanında duran Soos'a şaka amaçlı vurdu. Soos yere düştü. "Senden geri dönmesi için yardım istiyor ve karşılığında bir daha dönmeyeceğini söylüyor, ha?" diyerek gülmeye devam etti.
Mabel sinirlendi. "Çünkü onu burda kalmasını sağlayan bir çeşit güç mekanizması varmış."
Stan bir anda gülmeyi sonlandırdı ve ciddi bir şekilde Mabel'a baktı. "Bunu yarın bir de Ford'la konuş."
"O değil de, neden bir anda gülmeyi kestin?" diye sordu Dipper.
"Çünkü o gücü biliyorum ve kaynağı hiç de iyi bir yerden gelmiyor. Bu o kadar güçlü bir mekanizma ki Bill gibi bir yaratığı bile burda tutmayı başarıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boyutlar Arası Geçit ✡ Esrarengiz Kasaba
FantasyTAMAMLANDI, düzenleniyor. "We Live For This Love" ~~MaBill~~ Hiç düşünemeyeceğiniz sırlar ve gizemler ama hayır, bunlar Esrarengiz Kasaba'nın gizemleri değil. İkizlerin... Daha önce öğrenmedikleri yetenekleri yüzünden bu sorun ile baş edememeleri, D...