17(Bir Ay Sonra )

1.8K 52 0
                                    

   Yeniden ve yeniden Cafe Maks'teydik.

  Hastaneden  taburcu olalı bir ay olmuştu. Herşey nerdeyse eski haline dönmek üzereydi. Çıktığımızdan beri kimse olaylarla ilgili konuşmuyordu. Herşey orada kapanmıştı. Eksik bilinmeyen çok şey vardı ama ihtiyar için bende susmuştum. Yeterki o iyi olsun yanımda olsun.

  Cafe askerler tarafından biz gelmeden eski haline çevrilmişti. Sadece tablolar ,anılar ve Mustafa , Maks yoktu yoktu .....

  Naz  hafta sonları bizimle çalışıyordu. Hafta içi öğretmenlik yapıyordu. Kendi atölyesini açmıştı. Bazen bende gidiyordum. Çocuklarla boylarda kaybolmak bana iyi geliyordu. Artık Maks yoktu . Ihtiyar yanlız kalmasın diye pofuduk gri gözleri Ömer Asaf gibi bembeyaz bir kedimiz vardı . Mahalledekiler onun bizim cafenin önünden ayrılmadıgını biz yokken cafeyi kollandığını  söylediler . Bizde onunla oda bizimle yaşamaya böylece karar vermiş olduk . İsminide kendisi seçti . Hergün kapının arka tarafındaki bahçeye gidip toprakları kazıp durduğu için adı köstek ismini ilk söylediğimde ayaklarıma dolandı burnunu bacaklarıma sürttü . İsmini sevmişti. Belliydi .

  Geldiğimde bir tabloya başlamıştım. Hala bitmedi . Aslında ne olduğunu bende bilmiyorum . Tamamen bilinç altımın yansıması olacak .

Havalar artık soğuk kış geldi sayılır. Çıkarın kazakları gelsin sıcak Kahveler yansın cafe Maks'in şöminesi Maks, gözümden iki damla yaş pes peşe düştü .

'Her sabah burayı açarken ağlamak zorunda mısın sen ?'

'Ihtiyar bu kadar sessiz olmayı askerlerden mi öğrendi acaba köstek ?
'

'Köstek , Cemre bu kadar Saygısız olmayı kimden öğrendi peki ?'

'Büyükbaba yapma ya ' koşup sarıldım . Yaşına göre fit olan vücudu hastane zamanından beri birazcık göbek yapmıştı. Zaman buldukça yürüyordu. Havalar sogumuştu artık çıkmasını istemiyordum. Hastalanırsa yine yanlız kalırım diye çok korkuyordum. Geceleri kaç defa odasina koşup orada mı diye kontrol ettiğim oluyor .

  'Seni hayta seni 'diyip bana sımsıkı sarıldı. Saçlarımı oksadı ve saçımı kestiğim günden beri söylediği şeyi söyledi;- nasıl kıydın bu saçlara -

'Abartma sadece omuzlarımdalar kökü  bende. Hem saçlarım küttü bak bir ayda omuzlarıma geldiler çabuk uzuyorlar yaza belimde olurlar merak etme. '

'Benim endişem evlenmeye kalkarsan bu saçlarla nasıl gelin olursun '

'Ah hersey bitti şimdi bu başladı ya . Beni rahat bıraksan ama diyorsan senden kurtulmak istiyorum o zaman merkeze taşınırım. Naz'ın yanına olur biter . '

'Tamam tamam bişey demedik. Nasılsa birgün evleneceksin benim dememle değil '
 
İmalı bir şekilde güldü .

Dışarı çıktım masaları sildim. Hava serindi tsortümün üstüne hırka giymiştim . Kahve hafif topuklu yarım bot ve Jean giyiyordum. Kışın en sevdiğim yanı botlar ve hırkalardı . Saçlarım omuzlarımda oldukça gürdüler . Kestirdigim iyi olmuştu . İlk küt kestirmistim kuaför yalvarmıstı kesme diye ama gözümden yaş aka aka kestirmistim.  İlk zaman cok yadırgamıstım. Sonra saçlarımı küçük bir kıza bağışladım. Şimdi daha önce neden kesmedim diye düşünüyorum. Omuzlarıma düsmeleri hoşuma gidiyor. Böyle daha kullanışlı.

Neyse....

Köstek ayaklarıma dolandı. Kucağıma alıp içeri girdim. Kahveyi yaptım birkaç musteriye siparislerini verdim . Bir bardak kendime alıp şöminenin önünde oturdum . Ihtiyar kendi özel tarifini yapıyordu. Kokusu burnuma gelmişti. Gülümsedim anılar kafama hücum etti.

O'NLA  (Tamamlandı) Yetişkin İçerik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin