Edimsel Süreç

629 56 14
                                    

Az kalmıştı. Çok, çok az kalmıştı. Bütün evreler tamamlanmıştı ne de olsa. Kendini tanıtmıştı. Yakın hissetmesini sağlamıştı. Ve de güvenini kazanmıştı. Şimdi de zorunlu kılmalıydı. Kendisine muhtaç etmeliydi. Bu da son evreydi. Bu evre hiç bitmezdi. Her zaman kendisine muhtaç olduklarını hissettirmeliydi.

Koğuşları bir bir geçti. Bir tanesinin önünde durdu. Bugün o nöbetteydi. Süzme müdür onu çok seviyor, çok da sayıyordu. En nihayetinde gönüllü olarak burada nöbete kalmak akıl işi değildi, ancak onun mantığının işiydi.

Işıklar kapatılmıştı. Yataklarında sessizce ağlayanların iç çekişleri duyuluyordu arada sırada. Kimsenin yüksek sesle zırlamaya cesareti yoktu. Bazıları kafalarını yastıklarına gömmüşlerdi. Gerçi yastıkları kafalarını kabul edemeyecek kadar sertti ya, neyse.

Tereddüt etmeden karşıdaki yatağa ilerledi. Gözleri kapalı olsa bile kolaylıkla bulabilirdi bu yatağı.

"Nor- Damla, Damla uyan canım."

Yatakta ter içinde kalan kız kıpırdandı. Büyük bir ihtimalle kabus görüyordu. Buradaki herkesin gece rutiniydi zaten. Kimse yadırgamıyor, kabus olmadan bir uykuyu hayal edemiyordu.

Kız, biraz daha sarsılınca gözlerini açar gibi olmuştu. Kadın yüzünü buruşturarak yanağına hafif bir öpücük kondurup başını okşadı. Kız şaşkınlığına karışmış huzuruyla kabusundan ayrıldı. Asıl kabusu olacak insana gözlerini açtı, gülümsedi.

"Merhaba kuzum, "dedi kadın.

Kız karışıklığına eklediği şımarıklıkla, "Merhaba," dedi. Herhangi bir saygı sözcüğü kullanmamıştı. Şımarıklığı buydu.

Kadın hafifçe üstündeki örtüyü açtı.

"Benimle kısa bir süreliğine gelir misin? Sana çok önemli bir şey söylemem lazım," dedi kadın.

Bu karanlığa rağmen küçük kız kadının alnındaki kırışıklığı görmüştü. Endişelendi. Hızla başını sallayıp uykusunu yatağında bırakarak hızla kalktı.

"Çok ses çıkarmayalım da arkadaşlarını rahatsız etmeyelim canım," diye fısıldadı kadın.

Kız parmak ucunda yürümeye başladı.

Kadın heyecanlanır gibi oldu, şaşırdı. Sahi, en son ne zaman kalbinin attığını hissetmişti ki? Hatırlayamadı. Aylarca büyük bir sabırla yerleştirdiği dominolara elinin değmesinden çekiniyordu. Finale daha çok vardı. Henüz yolun başındalardı. Ve bu kızı yanına çekmek için çok uğraşmıştı. Yataklardan birinin yanından geçerken bir kız, "Neler oluyor orada?" diye fısıldadı. Kadın hızla döndü. Beyinsiz kız yatağında doğrulmuş, karanlıkta parlayan iki küçük göz toplarını üstlerine sabitlemişti. Kadın o topları patlatmak, ezmek istedi.

Küçük kız ağzını açıp en yakın ikinci arkadaşına cevap vereceği sırada kadın hızla ağzını kapattı, sonra aynı hızla geri çekti. Kızı korkutmak istemiyordu. Şimdilik.

"Güzelim sen koridora git hemen. Ben geliyorum. Sana söyleyeceklerim o kadar önemli ki vakit kaybetmemeliyiz."

Küçük kız kafasını sallayıp hızla, parmaklarının ucunda ilerledi. Kadın gülümsedi ve iki elini yataktaki kızın boynuna yerleştirdi.

"Gece gördüğün kabusların gerçek olmasını ister misin?"

Biraz bekledi. "Hani size o canavarların gerçek olmadığını söylüyor ya," dedi ve yine durdu. Ellerini sıkılaştırırken kızın kulağına yaklaştı ve fısıldadı.

KopuklukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin